Beşiktaş'ta durakta bekleyenlere çarparak 1 kişinin ölümüne, 14 kişinin yaralanmasına yol açtığı gerekçesiyle tutuklu yargılanan özel halk otobüsü şoförü sanık Necdet Karakuş'la ilgili hazırlanan Adli Tıp Kurumu raporunda, "sanığın akıl sağlığının yerinde olduğu ve cezai ehliyetinin bulunduğu" belirtildi.
İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Necdet Karakuş katıldı. Müdahil aileleri ise avukatları temsil etti. Duruşmada, Adli Tıp Kurumunun sanığın akıl sağlığının yerinde olup olmadığının tespiti hazırladığı raporun mahkemeye ulaştığı tutanağa geçirildi. Raporunda, sanık Necdet Karakuş'un kurulca 8 Haziran ve 27 Temmuz 2020 tarihlerinde muayenelerinin yapıldığı belirtilerek, şu değerlendirme yapıldı:
"Elde edilen bilgi ve bulguların yorumlanmasından cezai sorumluluğuna müessir ve kişide şuur ve hareket serbestisini ortadan kaldıracak veya azaltacak mahiyet ve derecede herhangi bir akıl hastalığı ve zeka geriliği saptanmadığı, adli dosya tetkikinde sanığın mezkur suçu işlediği sırada fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını idrak etme ve bu fiil ile ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini ortadan kaldıracak veya azaltacak boyutta bir akli arızanın içinde olduğuna delalet edecek herhangi bir tıbbi bulgu ve belgeye de rastlanmadığı, bu duruma göre Necdet Karakuş'un 3 Kasım 2019 tarihinde bulunduğu suça karşı cezai sorumluluğunun tam olduğu oy birliğiyle mütalaa olunur." Gelen belgeye ilişkin görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, mütalaasını hazırlaması için dosyanın kendisine gönderilmesini talep etti.
"BIÇAĞI ALIP KAÇMAYA BAŞLADIM"
Beyanda bulunan sanık Karakuş, "Olay günü maraton vardı. Ben yol kapalı olduğundan dolayı Beşiktaş'tan döndüm. Arabada kimse yoktu. O esnada gözüm karardı, frene bastım ancak durdurabildim. Elime meyve bıçağı alıp kaçmaya başladım. Sonra suya atladım. Çok özür dilerim." dedi. Sanığın avukatı Ahmet Adıgüzel de Adli Tıp Kurumu raporuna karşı beyanda bulunmak için süre istedi. Bilirkişinin tarafsızlığını yitirdiğini savunan Adıgüzel, "Keşif taleplerimizi yineliyoruz. Müvekkilimizin ruh sağlığı yerinde olmadığından beyanlarına itibar edilmemelidir. Tahliyesini ve beraatini talep ediyoruz." ifadesini kullandı. Söz alan sanığın diğer avukatı ise müvekkilinin beyanlarına göre şizofrenik olduğunu ve 6 ay müşahede altına alınması gerektiğini öne sürerek, "Müvekkilimin cezaevinde kendine zarar verme riski vardır. Sağlık kuruluşlarında daha güvenli olacaktır. Tahliye ve sağlık kuruluşunda uzun bir süre müşahede altına alınmasını talep etmekteyiz." diye konuştu. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, dosyanın mütalaasını hazırlaması için cumhuriyet savcısına gönderilmesine karar verdi. Tutuklu sanığın bu halinin devamına da hükmeden heyet, duruşmayı erteledi.