Yaklaşık 4,5 yıl önce İzmit'te oturdukları evde çıkan yangında Altın ve Cem Şencan'ın kızları Dilara'nın beşiği tutuştu. Komşuları tarafından kurtarılan Dilara'nın yüzünde ve vücudunun çeşitli yerlerinde yanıklar oluştu. Dilara bir süre yoğun bakımda kalırken, yaklaşık 10 ay süren bir tedavinin ardından yaşama tutundu. Anne Altın Şencan, fiziksel görünümü nedeniyle toplum tarafından dışlanan kızı Dilara'nın tedavisi için yardım istedi.
"YANAN MADDE DİREKT KIZIMA TEMAS ETTİ"
Yaşadıkları yangın felaketini anlatan anne Altın Şencan, "O zamanlar kızım 6 aylıktı. Biz çalışıyorduk eşimle birlikte. Kaynanam bakıyordu kızıma. Sobadan kıvılcım fırladı perdeye geldi. Perde tutuştu, yanan madde direkt kızıma temas etti. Kolunu, kulağını, gözkapağını, burun şeklini, kafatasının yarısını bu şekilde kaybettik. 9 ay 10 gün Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yattı. 2 ay yoğun bakımda kaldı. Bu süreçte biz çok zorluklar çektik kızımdan dolayı. Allah razı olsun, bize konu komşular hep yardımcı oldu. Eşim çalışamadı. Ben çalışamadım. Bir gelirimiz olmadı. Kızımızdan dolayı oğlumuza dahi bakamıyorduk. Sonra kızımın hastalığından dolayı oradan taşındık. Gebze'ye geldik. O zamandan beri Gebze'de yaşıyoruz" dedi.
"TEK GAYEM KIZIMIN İYİLEŞMESİ'
Kızının fiziksel görünümü nedeniyle toplumda dışlandığını söyleyen anne Şencan, "Benim tek istediğim, tek gayem kızımın iyileşmesi. Benim tek istediğim sesimi duyurmak. Bir anne olarak bu çok kötü bir şey, çok acı veriyor insana. Benim kızım bir yere çıktığı zaman, bir yere gittiği zaman insanlar bir kere baktığında dönüp ikinci defa bakıyor. O benim zoruma gidiyor. Anneyim, benim zoruma gitmesi önemli değil. Yarın, öbür gün benim kızım büyüyecek. Genç kız olacak. Sevilecek, sevilmek isteyecek. Bu duyguları yaşayamayacak. Ben bu duyguları yaşamasını istiyorum. Kızım parka çıkıyor. Çocuklar baktığı zaman yanına yaklaşmıyor. Kızım kaçıyor onlardan, tek başına bir yere çıkamıyor. Eve geliyor, ağlıyor" diye konuştu.
'EŞİM ASGARİ ÜCRETLİ ÇALIŞIYOR'
maddi durumlarının tedavi için yeterli olmadığını belirten Altın Şencan, "Kızıma bir şekilde umut vermeye çalışıyorum. 'Kızım sen de iyileşeceksin, iyi olacaksın' diyorum. Ama benim imkânlarım yetmiyor. Eşim asgari ücretli çalışıyor. Ben çoluk çocuğuma bakıyorum, evdeyim. Kızımı kimseye emanet edemiyorum, bırakamıyorum. Kendim el işi yapıp, satıyordum. Şu an onları da yapamıyorum. 3 çocuğum var. Mecburen ilgilenmek zorundayım. Eşim hiçbir yere yetişemiyor. Tek istediğim kızımın iyileşmesi. Bana yardım etmek isteyenler ne olur ulaşsın. Ben kızımın böyle kalmasını istemiyorum. Benim kızım iyileşsin. Cenab-ı Rabbim kimseye aynı acıyı, aynı duyguyu yaşatmasın. Bu çok kötü bir şey" dedi.
KIZININ TEDAVİSİ İÇİN YARDIMCI OLUNMASINI İSTEDİ
Kızının tedavisi için destek beklediklerini anlatan Şencan şöyle konuştu:
"Ben bu süreçte çok psikolojik sorunlar yaşadım. Doktor o süreçten sonra, 'Bizim artık yapacak bir şeyimiz yok. Artık özel hastanelerde bakılması gerekiyor. Bizim imkânlarımız yetmiyor' dedi. Biz o şekilde kaldık. 5 seneden beri de bir yere gidemiyoruz. Kızımın bu şekilde bırakılmasını istemiyorum. O zamanlar, 5 sene önce 'Bu tedavi 250 bin TL tutar' dediler. Biz de nasıl yapalım? Nasıl edelim? Allah razı olsun, arkadaşlar vesile oldu. Kimse de sırtını dönmedi. Herkes yardımcı oluyor. Ben sadece kızımın iyileşmesini istiyorum. Kızımın durumuna bakanlar, görenler bize ulaşsın, kızımı iyileştirsin. Tek gayem bu."