2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde "yakın akrabayı öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenen 26 yaşındaki S.Ö.'nün yargılanmasına başlandı. Gayrimeşru ilişki sonucu hamile kaldıktan sonra çalıştığı Hasanağa Organize Sanayi Bölgesi'ndeki iş yerinin tuvaletinde dünyaya getirdiği bebeğini boğarak öldürmekle suçlanan tutuklu sanık S.Ö., hakkındaki iddiaları yalanladı.
"HAMİLE OLDUĞUMU KİMSEYE SÖYLEYEMEDİM"
Eşi E.Ö. ile geçinemedikleri için boşanma davası açıp baba ocağı olan Mustafakemalpaşa ilçesine yerleştiğini ifade eden S.Ö., "Burada G.Y. ile arkadaşlığım oldu. Cinsel ilişkiye girdik ve hamile kaldım. G.Y. hamile olduğumu söylediğimde benimle evleneceğini söyledi. Daha sonra telefonlarımı açmamaya başladı. En son görüştüğümüzde bana, 'Ne yaparsan yap' diyerek telefonu kapattı. Hamile olduğumu ailemden ve iş arkadaşlarımdan gizledim. Bu durumu kimseye söyleyemedim" dedi.
"ÖLDÜRME KASTIM YOKTU, ÇOK PİŞMANIM"
Olay günü iş yerinde beli ağrımaya başlayınca tuvalete gittiğini ifade eden S.Ö., "Tuvaletteyken birden bebek geldi. Elimi uzattım ancak yere düştü. Bebeğin kordonunu koparttım. İş önlüğüme sardıktan sonra tuvaletten çıkıp giyinme dolaplarının olduğu odaya gittim. Eşarbımı üşümesin diye kafasına bağladım ve uçlarını da ağlamasın diye emzik gibi yapıp ağzına soktum. Daha sonra da poşetin içerisine koyarak, arkadaşlarımın yanına gittim. Hamile olduğumdan kimsenin haberi yoktu. Paniklediğim için
arkadaşlarıma doğum yaptığımı söyleyemedim. Arkadaşlarım kanamamı görünce beni hastaneye götürdü. Poşeti de arabaya koydum. Beni muayene eden doktor çocuk doğurduğumu anladı. Bebeği de arabadaki poşette bulmuşlar. Öldürme kastım yoktu. İstemeyerek oldu. Çok pişmanım" diye konuştu.
Mahkeme, sanığın olay günü hastane götüren iş arkadaşları, kardeşi ve muayeneye katılan ebeyi de şahit olarak dinledi.
"BEBEĞİN BOĞAZINA EŞARPLA DÜĞÜM ATILMIŞTI"
Zübeyde Hanım Doğumevi'nde 37 yıldır ebe olarak görev yaptığını söyleyen N.K, "Sanık hastaneye geldiğinde çok fazla kanaması vardı. Kendisine ağrı kesici yapılıp gönderilmesini istedi. Biz kadını muayeneye aldığımızda kordonu gördük ve doğum yaptığını fark ettik. 'Bebek nerede?' diye sorduğumuzda tuvalete düştüğünü söyledi. Doğum salonuna gönderdik. Yaklaşık bir saat sonra poşet içerisinde bebek geldi. Poşeti ben açtım. Bebeğin boğazında eşarpla düğüm atılmış eşarbın uçları da ağzına sokulmuştu. Başında sarılı herhangi bir şey yoktu. Belki ağlar diye boğazındaki düğümü çözdüm. Ağzının içi tamamen eşarpla doluydu" dedi.
Mahkeme, bebeğin ölü olarak dünyaya gelip gelmediğini tespit edebilmek için olay günü otopside çekiden fotoğraf CD'lerini inceledi. Görüntülerde bebeğin boynundaki morluklar dikkatlerden kaçmadı. Raporda ise bebeğin boğularak öldüğü ifade edildi. Mütalaasını veren savcı, sanığın "kasten çocuğunu öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasını talep etti. Sanık avukatına son savunmasını yapması için süre veren mahkeme, duruşmayı karar için erteledi.