'Bayrak' ve 'Dua' şiiri gibi birçok şiiriyle gönülleri coşturan ve milli bilincin aşılanmasında büyük pay sahibi olan Arif Nihat Asya'yı vefatının 48. Yıl dönümünde özlemle anıyoruz. Merhum şairimizin oğlu Mehmet Murat Asya, babasına dair anılarını ve edebi kişiliğini SABAH'a anlattı.
HER BAKTIĞI ŞEY ONA İLHAM VERİRDİ
"1948'de Adana'da doğdum. Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nden emekli oldum. Öğretim görevlisi emeklisiyim. Babamın milletine olan hayranlığı vardı fakat bu onu sınırlamadı. Kul bilinci vardı. Her baktığı, her gördüğü, her şahit olduğu vaka ilham verirdi ona. Küçük küçük notlar alırdı. Rubai şeklinde dörtlükler yazardı. İlginç bir insan havuzu vardı. Böyle binlerce not defterleri alır ve aklına geleni yazardı. Sonra ya hemen şiir yazar ve ya sonrasında şiire dönüştürürdü. Eski Türkçe yazıyordu. Tabi biz o zaman bilmiyorduk. Kültürünü seviyordu. Allah sevgisi, bayrak sevgisi ve millet sevgisi vardı."
BAYRAK ŞİİRİ HEP HAZIRMIŞ İÇİNDE
"Babam hiçbir kalıba girmezdi, sığdırılamazdı. Zaten bu nedenle siyaseti bıraktı. Hep böyle ruhu hür ve açık olmak isterdi. Milletine olan hayranlığı vardı. Ablam vefat etmeden önce bir belge bulduk. Bir yere hitap eden, kendi el yazısıyla bir yazı kaleme almış. Nereye hitap ettiğini kimse bulamadı. 1938 tarihli yazıda, orada 'Bayrak' şiirinin esintileri var. Bayrak şiiri hazırmış içinde. Bayrak şiiri Adana'da değil, Malatya'da yazıldı. Genelde yanlış biliniyor. O bayrak şiiri içinde hep oluşuyormuş. Bayrak sevgisinde birleştirdiği şey, Allah, millet ve devlet sevgisi."
KİTAPLARINI OKUSUNLAR
"Mehmet Akif'i de Arif Nihat Asya'yı anlayabilecek az kişi kaldı. Onu anlamak için kitaplarını okusunlar. Her şeyi bulacaklardır kitaplarında. Zira her şeyden ilham alırdı. Bir kelebek görse şiir yazardı. Nevzat Köseoğlu, Galip Erdem bize gelir giderdi. Hepsini hatırlamıyorum ama o dönem birçok insanla tanıştık. Çok etkilendik. Tevfik İleri ile ailecek görüşürdük. Kitaplarından başka hiçbir şey babamı iyi anlatamaz."