On bir ayın sultanı Ramazan ayının gelmesi ile birlikte oruç ibadetini yerine getirecek olan vatandaşlar bilinmeyenleri öğrenmek istiyor. Özellikle orucu bozan durumlar bu noktada araştırılırken bayılınca su verilmesinden dolayı bayılmak orucu bozar mı, bayılınca oruç bozulur mu sorusuna yanıt arıyor. İşte bayılmanın oruç ibadeti üzerindeki etkisi!
Kişini bayılma hali, baygınlık durumu gibi olaylar rahatsızlık belirtisidir. Bu halin uzun ya da kısa sürmesi tamamen o kişinin hastalık durumuna bağlı iken genellikle bayılan insanlara su verilmektedir. Bu en kısa ayıltma yöntemi olarak bilinmekle birlikte bayılmak orucu bozar mı sorusunun yanıtı da Ramazan ayının gelmesi ile birlikte araştırılıyor.
Detaylar şu şekilde;
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan diyanet, şu fetvada bulundu :
"Bayılan kimseler hasta gibidirler. Ayıltmak için kendisine su verilmişse veya kendisi ayıldıktan sonra kendine gelebilmek için su veya ilaç içmişse orucu bozulmuş olur. Bu durumda Ramazandan sonra gününe gün oruç tutması yeterli olur". Diyanetin açıklamasından anlaşılacağı üzere, bayılmanın irade dışı gerçekleşmesine dayanılarak, bayılma halinde gerekli müdahalelerin yapılması halinde, oruç sadece kaza edilmesi kaidesiyle bozulmuş olup, kefaret gerektirmez.
Orucun temel unsuru, yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durmak, nefsi bunlardan mahrum bırakmak olduğu için, oruçlu iken bunlar ve bu anlama gelecek davranışlar orucu bozar. Yemek ve içmek, yenilip içilmesi mûtat olan her şeyi kapsamı içine alır. Sigara, nargile gibi keyif veren tütün kökenli dumanlı maddeler ile uyuşturucular ve tiryakilik gereği alınan tüm maddeler oruç yasakları kapsamına girer (İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, III, 386-387). Her ne sebeple olursa olsun, ağızdan alınan ilaçlar da aynı hükme tabidir.
BAYILMAK ORUCU BOZAR MI?
Bayılmak, bir hastalıktır; bir bakıma da uyumak gibidir. Gün içinde uzun veya kısa süreli bayılmak orucu bozmaz. Ancak ayıltmak için kendisine su verilmişse veya ayıldıktan sonra kendine gelebilmek için su veya ilaç içmişse haliyle orucu bozulmuş olur. Ramazandan sonra onun yerine güne gün olarak oruç tutar, kaza eder. Fakat ramazan ayının başından sonuna kadar baygın bir halde/komada kalan bir kimse, daha sonra kendine geldiğinde, bu oruçları kaza etmesi gerekir. Bunda ittifak vardır. Çünkü bayılma hali, -biraz önce de belirttiğimiz gibi- bir hastalıktır.
Böyle bir halin bu kadar uzaması da çok az olur. Nâdir olan şeylerdeki meşakkat ise ruhsata medâr olmaz; yani az görülen bir güçlük izne sebeb olmaz; dolayısiyle kişi, tutamadığı oruçları kaza etmekle mükelleftir. [Bilmen, Ö.N., Büyük İslâm İlmihali, Kaza Edilmesi Gereken Ve Gerekmeyen Oruçlar, md. 132]