İlçenin Pınarbaşı Mahallesi'nde oturan Şehmus Gökmen (60), bağına gitmek üzere geçtiği Tamotaye mevkisinde kayalık arazide yabani bir hayvan ölüsüyle karşılaştı. Kurt sandığı hayvanın daha önce görmediği bir tür olduğunu anlayan Gökmen, leşi köye taşıdı.
Bulduğu hayvanın sırtlan olduğunu çevresindeki yaşlılardan öğrenen Gökmen, ''Bağdan eve dönerken bu hayvana rastladım. 60 yaşındayım hayatımda ilk kez böyle bir hayvanı gördüm. Eve gelene kadar kurt sandım. Daha sonra bunun, uzun yıllardır görülmeyen çizgili sırtlan olduğunu öğrendim'' dedi.
Dicle Üniversitesi (DÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Biricik, ''Bulunan hayvanın soyu tükenmekte olan ve artık nadiren görülen çizgili sırtlan'' olduğunu bildirdi.
Çizgili sırtlanın aslında Afrika kökenli bir hayvan olup yayılış alanının Kuzey Afrika'dan Hindistan'a kadar Türkiye'de ise Doğu, Güneydoğu ve Akdeniz bölgelerine kadar olduğunu anlatan Biricik, ''Bu hayvanın yaşam alanı doğal bozkırlar, kayalık bölgeler, özellikle kuru vadiler buraları tercih ediyor. Gece çıkıyor, leş ve bulabildiği hayvansal atıklarla besleniyor. Ekolojik açıdan bakıldığında bunlar tıpkı akbabalar gibi doğanın çöpçüleri'' diye konuştu.
Prof. Dr. Biricik, 2 yıl önce yine Gercüş bölgesinde ölü bir sırtlan bulunduğunun rapor edildiğini ve bu hayvanın genellikle avcılar tarafından vurulduğunu belirterek, şunları söyledi:
''Bölgemizde çok ciddi bir sorun da zehirleme. Bazen kapana kısıldıkları da oluyor fakat zehirleme üzerinde özellikle durmak istiyorum. Çünkü yaban hayvanları tarafından bir zarar söz konusu olduğunda bazen hiç ayrım gözetilmeden zehirlenmiş etler doğaya bırakılabiliyor ve bunlar böyle nadir türlerin yok olmasına neden oluyor. Bunun önüne mutlaka geçmek gerektiğini düşünüyorum. Koruma ile ilgili öncelikle halkımızı bilgilendirmemiz gerekiyor. İnsanlarımız bu tür hayvanların çok azaldığının ve insanlara zarar vermeyeceğinin bilincinde olsunlar.''