Ankara'da yaşayan Ayla Öz Bartın Belediyesi'ne mektup yazarak erik istedi. İsmi açıklanmayan ve yaşlı, hasta olduğunu belirten kadının yazdığı mektupta, "Bartın mürdüm eriği, yöresel adı burnu kırmızı erikten alıp göndermenizi istiyorum. Ben kargo ücretini kapıda öderim. Lütfen başka işim yok mu deyip göndermemezlik yapmayın. Rahatsız olmasam, eski gücüm olsa sabah atlar gelirim, akşam dönerim, ama artık dayanamıyorum. Bu yıl da olmadı, vakti geçti göndermeseniz de canınız sağ olsun" dedi.
Mektubun eline ulaşmasının ardından Ankara'da yaşayan hasta ve yaşlı olan hemşerisinin isteğini kırmadığını belirten Belediye Başkanı Cemal Akın, "Ankara'da yaşayan bir hanımefendi, mektup yazarak bizden mürdüm eriği istemiş. Vakti henüz gelmediği için mürdüm eriği yerine alaca erik gönderdik. Galla Pazarı'ndan aldığımız alaca erik, zabıta personelimizce hanımefendiye kargo ile gönderildi. Erik ücretini mektubu ile birlikte yollama inceliği gösteren hanımefendiye erik, zabıta personelimizin bayram hediyesi olarak gönderildi ve gelen para erik ile birlikte iade edildi. Afiyetle yesin" dedi.
Başka şehirde de yaşayan hemşerilerine hizmet etmek kendisine görev edindiğini belirten Başkan Akın, "Belediye olarak şehrimizde yaşayan hemşerilerime en iyi hizmeti vermek için şahsım ve tüm belediye personeli olarak gece gündüz çalışıyoruz. Modern bir şehirde, refah içinde yaşamalarını sağlamak ilk önceliğimiz. Sadece Bartın'da değil Bartın'dan bir şekilde ayrılan Bartın sevdalısı tüm hemşerilerime hizmet etmek de görevim arasında. Bartın Belediyesi olarak imkanlarımız doğrultusunda gurbette olan Bartınlı hemşerilerimin istek ve ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyoruz" dedi.
Bartın Belediyesine yazarak yöresel olan mürdüm ve burnu kırmızı erikten isteyen 75 yaşındaki Ayla Öz duygularını SABAH'a anlattı.
Hiç umudunu olmadığını belirten Öz, "Zonguldak Taş Kömürlerinden emekli olunca, Ankara'da üniversitede okuyan çocuklarımın yanına geldim ve buraya yerleştim. Ankara'ya yerleşeli 30 yıl oldu ama doğduğum ve çocukluğumun geçtiği Bartın'ı hiçbir zaman unutmadım. Zonguldak'ta çalışırken zaman zaman gelir Asma köprü mevkisinde bulunan tahta evimizin bahçelerinde gezer o havayı koklar, maziyi yaşardım. Hatta geri dönerken Bartın delikli peyniri, eriğini, çöven ekmeğini alırdım. Hatta o zamanlar Zonguldak'ta kurulan pazara bazen Bartın'dan ürettikleri sebze, meyve, gıda ürünlerini satmaya gelen olurdu. Onlardan ne varsa alırdım" dedi.
10 SENEDİR BU ERİĞİ YEMEDİM
En son 10 sene önce bir akrabasının erik gönderdiğini belirten Öz, "10 Sene önce bir akrabamdan istedim, sağ olsun bana gönderdi. Ama o vefat edince isteyecek akrabam kalmadı. 3 sene önce tanıdıklarıma söyledim ama her halde bulamadıkları veya unuttukları için gönderme imkanı olmadı. 10 senedir yemiyordum" diye konuştu.
HİÇ UMUDUM YOKTU
Bu eriğin geleceğinden hiç umudu olmadığını belirten Öz, "4 sene önce parkinson hastalığına yakalandım, onun için gidip gelmem çok zor, ama Bartın'ın delikli peyniri, sebzeler, eriği, asmalarını hiçbir zaman unutmadım. Onların tadı bir başka. O tatları bir kez daha tatmak istedim. Aklıma Belediye zabıtası geldi, onlara bir mektup yazayım dedim, belki gelir umudu ile çok sevdiğim ama Ankara'da bulunmayan sadece Bartın yöresinde yetişen kırmızı burunlu erik ile yine özel bir tadı ve şekli olan Bartın Mürdüm eriği istemek için Zabıta Müdürlüğüne bir mektup yazdım. Hatta mektubu yazarken, mevsimi geçti bulamadık diyebilirler düşüncesi ile canımız sağ olsun notunu ekledim. İçine de bir miktar para koyup adresimi yazarak gönderdim. İşin gerçeği hiç umudum yoktu, sonra benim telefonumu bulmuşlar, başkan bey aradı 'Ayla Teyze senin adresine istediğin Kırmızı Burunlu Eriğini PTT ile gönderdik' dedi. O an dünyalar benim oldu, duygulandım. Aranmak sorulmak ve hatırlanmak ne kadar güzel bir şey Allah hepsinden razı olsun. Bana bu mutluluğu yaşattılar ya başka ne isterim" dedi.