Antalya'da vahşice katledildiği ortala çıkan Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi İleAntalya'da vahşice katledildiği ortala çıkan Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi İletişim Fakültesi 3'üncü sınıf öğrencisi Azra Gülendam Haytaoğlu'nun (21) babası Mustafa Haytaoğlu'nın SABAH'a konuştu.
"ÇOK ŞEN ŞAKRAK BİR KIZDI"
Baba Mustafa Haytaoğlu, bir baba olarak çocuklarına çok düşkün olduğunu evlatlarının her şeyini merak ettiğini söyledi. En son görüşmemizde " 'Kurban olurum Azra kızım' diye telefonu açtım. Bana 'Babacığım, ben delta oldum' dedi. Onunla çok özel bir ilişkim var. Baba-kızdan öteyiz. Çok şen şakrak bir çocuktu. Çevreye pozitif enerji saçardı. Yemene içmene dikkat et dedim. Muhtarım ben, korona olan mahalleli ile ilgileniyoruz. Kuzu gibi insanlar bile bu hastalığa yakalanınca sinirli olabiliyor. Ben de bunu bildiğim için ablasına Azra sert davranabilir, sakin ol dedim. Tamam dedi o da. Konuşma böyle bitti" diye konuştu.
EN SON SERUMLU RESİM ATTI
Baba Mustafa Haytaoğlu en son Azra'da hasta olduğu için serum taktırmış, resim attığını söyledi. Mesajda "Geçmiş olsun güzel kızım dedim. Arkasından bana paça çorbası içerken fotoğraf attı. 'Kızın paça içiyor yakışıklım' dedi bana. Sonra aradım Azra'yı açmadı telefonunu. Ablasını arıyorum Azra'yı soruyorum. İyi diyor, uyuyor diyor. Bir şekilde oyalatıldığımı hissettim. 'Bir sorun mu var?' dedim ablasına. Yok dedi ama bir bitkinlik var sesinde. Yazlığa gitmiştim, normalde gitmem pek. Saat 1 gibi telefonum çaldı. Muhtar olduğum için her gelen telefonu açıyorum. Arayan ben Nazmiye dedi. Tanıyamadım. Azra'nın arkadaşı olduğunu söyledi. 'Azra kayboldu 2 gündür, bulamıyoruz' dedi. Bindik Antalya'ya geldik. Karakola gittik. Çok araştırma yaptık. Korkunç son ile karşılaştık" diye konuştu.
HAVA ALMAK İÇİN ÇIKMIŞ
Mustafa Hayta yanan olayın ardından ablasına kaybolma olayının nasıl olduğunu sorduğunu söyledi. Kızım bana "Baba çok güzel bakıyordum, her şey yolundaydı dedi. Azra, aşağı inip bankta oturacağını söylemiş. Ablası da hasta olduğu için hem sağlık açısından doğru olmadığını hem de yasak olduğunu söylüyor. Azra, 'ben sıkıldım abla diyor'. Ablasını ikna edip aşağı iniyor. Ablası bakmış, bankta oturuyormuş. İçi rahatlamış ablasının. Ablası uyuya kalmış. Uyandığında bakmış kardeşi yok. Paniklemiş. Aramış açmamış, arkadaşlarını aramış. Sonra Azra açmış telefonu. Neredesin dediğinde "Ben bir ağabeyimle sohbet ediyoruz, bana yardımcı oluyor o da bu hastalığı atlatmış' demiş. Yerini sorduğunda net bir şey söylememiş. Eve gelmesi için ikna etmeye çalışıyor. Azra, ikna olmuyor. Sonra sabaha karşı mesajları okuyor ama dönmüyor. Daha sonra mesaj iletilme çizgisi tek tıka düşüyor ve mesajları görmez oluyor. Ondan sonra ablasında panik başlıyor. Biz Antalya'ya geldiğimizde bir arkadaşı. Azra'yı görmüş. 'Ne yapıyorsun' demiş. Oda ' hastayım demiş' ellerinde eldiven varmış kızımın. Arkadaşı da bu halde neden dışarıdasın deyince "Amcam beni hastaneye götürecek" diyor. Sonra adam gelip kızımı alıp gidiyor.
TECAVÜZ OLAYI YOK
Acılı baba Mustafa Hayta kızını öldüren canın ifadesini okuduğunu da söyledi. "Kızımı aldıktan sonra çorbacıya gidiyorlar, eczaneye gidiyorlar. Kızım astım hastası. Bir şekilde kızımı ikna ediyor. Millet tecavüz etmiş diyor. İfadeyi ben okudum. "Tecavüz etmedim, karşı geldi sinirlendim, boğdum, öldürdüm, parçalara ayırdım' diyor.
KAFADE ÇALIŞIRKEN TANIŞMIŞ
Baba Mustafa Hayta kızı Azra'nın katili ile kafede tanıştığını söyledi. Bu canı Azra'nnı çalıştığı yere müşteri olarak geldiğini belirten baba Haytaoğlu, "Adam emlakçıymış, inşaat mühendisiymiş. Vicdandan yoksun ama maddi olarak varlıklı biri. Kızıma, sen çok hareketli aktif birisin diyor. Seni paraya boğarım tarzında, direkt böyle değil ama benim emlak ofisim var çalışır mısın? Diyor. Azra'da değerlendiririm deyip numarasını alıyor. Olaylar bu şekilde gelişiyor" dedi.
TÜRK ADALETİNE GÜVENİYORUM
Baba Mustafa Hayta Türk adaletini güvendiğini söyledi. Bir daha Azralar ölmesin diye hukuk önnüde mücadele vereceğini söyleyen acılı baba" . Bir daha Azra Gülendamlar ölmesin, çiçekler solmasın. Benim kızımın hayalleri vardı. Gazeteci olmak istiyordu. Kararlı birisiydi. Kadın hakları savunucusu olmak istiyordu. Bütün kadın platformlarına üyeydi. Anadolu çocuğuyuz. Kızıma saldırdığında o adam, kızım ona vuruyor, adam düşüyor. Kapı kilitli olduğu için çıkamıyor. Ne kadar konuşsam kızım geri gelmeyecek. Öpmeye doyamadığım kızımı, toprağa vermeye hazırlıyorum" diye konuştu
BEN BÖYLE BİR İNSANIM
Baba Mustafa Haytaoğlu son olarak "Onun 9 yaşında bir çocuğu varmış. Ben öyle yüreği güzel bir insanım ki, çocuğu şuraya yanıma gelsin, yere yıkılsın ben onun elini yüzünü silerim, saçını okşarım. Ben onu Allah'a havale ediyorum, Allah'ından bulsun" diyerek sözlerini tamamladı.