Düğün hazırlığı yaparken İstanbul'da öldürülen Başak Cengiz'in odasında çeyizleri, yatağında nişanlısının çiçeği kaldı. Anne Beyhan Cengiz "Kınalı yavruma düğün yapacaktım, mezara koydum. Başak merhametliydi. Öldürülen kadınlara ağlıyordu. 'Onlara yardım edelim' derdi. Katil en ağır cezayı alsın. Kılıcı satanlara da ceza verilsin" diye konuştu. Ağabeyi Fatih Cengiz ise "TV'de kadın cinayetleriyle ilgili haberleri gördüğünde kadınlar için kesinlikle bir şey yapılması gerektiğini söyleyerek ağlayan birisiydi" dedi. Nişanlısının mezarından aldığı toprağı elinde tutarak anne Beyhan Cengiz'e sarılıp hüngür hüngür ağlayan Mahir Mızrak da "Bu acıyı yaşayan bilir. Bu kor hepimizi ömür boyu yakacak. Başka birilerinin de yanmaması için önlemler alınmasını istiyorum, yalvarıyorum" dedi.
YARIM SAAT KILIÇLA DOLAŞTI
Katil zanlısı Can Göktuğ Boz'un cinayet sonrası elinde kılıçla yarım saat sokaklarda dolaştığı kamera görüntüleriyle ortaya çıktı. Katil zanlısının evinden 12 kasatura, 7 döner bıçağı, 3 bıçak, biri cinayet silahı olan samuray kılıcı toplam 4 kılıç, çakı ve beyzbol sopası çıktı.
AİLESİNİN SORUMLULUĞU VAR MI?
Yıllardır psikolojik sorunlar yaşayan katil zanlısının kontrolüyle ilgili ailesi tarafından neden tedbir alınmadığı konusu kamuoyunda tartışılıyor. SABAH, zanlının ebeveynlerinin olayın gerçekleşmesinde hukuki sorumluluğu olup olmadığını uzmanlara sordu:
AVUKAT BARIŞ ERBAŞ:
Şahsın gerçekten akıl hastası olduğu tespit edilirse gerekli tedbirleri almadıkları, tedavi için özen göstermedikleri yahut şahsı dikkatle gözetim altında bulundurmadıkları gerekçesiyle aile hukuken olaydan sorumlu tutulabilir.
AVUKAT ÇAĞLA GÜL BULUT:
Zanlı akıl hastası kabul edilerek tedbirlere hükmedildiği varsayımıyla başkalarının güvenliğini tehlikeye sokuyorsa vasi olarak ailesinin atanmış olduğu bir durumda her türlü önlemi ve tedbiri almak sorumluluğu ebeveynlere aittir.