Bartın'daki maden ocağı patlamasında yaralanıp Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nde tedavi altına alınan Taner Şen, vefat etti. 3 haftadır Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Yanık Merkezi'nde tedavi gören Şen, tüm çabalara rağmen kurtarılamadı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca yaptığı açıklamada, "Bartın'daki maden kazasında kalbi durmuş olarak hastaneye ulaştırılıp, hayata döndürülen hastamız tüm çabalara rağmen vefat etti. Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi yoğun bakımındaki tedavi 3 haftadır sürüyordu. Kendisine Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum" ifadelerini kullandı.
"DAYISI ONU SABAH'A ANLATMIŞTI"
Taner Şen'i aynı maden ocağında gündüz vardiyasında çalışan dayısı Tayfun Kayhan kurtarmıştı. Yeğenini ilk gördüğünde tanıyamadığını ifade eden Kayhan, onu SABAH'a anlatmıştı. Taner Şen'in daha önce Türk Silahlı Kuvvetleri'nde 5 yıl boyunca sözleşmeli uzman olarak çalıştığını söyleyen Kayhan, "Artık yerleşik bir hayata geçmek ve kendi düzenini kurmak istiyordu. Biz de ona evlenirsin yerleşik bir hayatın olur diyorduk. Başvuru konusunda yardımcı olduk, nasip oldu ona da. 3 yıldır da maden ocağında gayet iyi bir şekilde çalışıyordu. Annesi ve babası ayrılmıştı, babası vefat etti ve iki kardeşine Tayfun sahip çıkıyordu. Babasının durumu iyi değildi, biz kardeşlerini beraber okuttuk. Gezmeyi çok severdi, maddi imkanları yeterli olmamasına rağmen imkanlarını zorlayıp Dubai'ye tatile gitmişti" demişti.
"İLK GÖRDÜĞÜMDE DAYISI OLARAK TANIYAMADIM"
Kendisi de aynı gün gündüz vardiyasında çalıştığını ifade eden Kayhan, "Patlamayı duyar duymaz gidip kurtarma çalışmalarına katıldık. Taner'i acil müdahale ekipleri ocakta bir yere kadar getirdi, oradan sonra ben aldım yeryüzüne dört beş arkadaşımla birlikte çıkardık. Taner'i ilk gördüğümde dayısı olarak tanıyamadım. Onu ambulansa teslim ettikten sonra arkadaşlarımı kurtarmak için tekrar ocağa girdim. İlk başta kurtarılan 8-10 arkadaşımızın geneli sadece yaralıydı. Taner'i kurtardıktan sonra 6-7 kişiyi daha yaralı çıkardık ama ne yazık ki diğerleri vefat etmiş bir şekilde geldiler" diye konuşmuştu.