Etik Servisi'nden Merhaba
Sabah.com.tr'de yeni bir köşe açıyoruz: Etik Servisi. Amacımız, gündelik hayatta karşımıza çıkan etikle ilgili sorulara cevap aramak. Şirket yazıcısını kişisel işler için kullanmak doğru mu? Doğum gününde gelen hediye bir başkasına hediye edilebilir mi? Sokakta dilenen çocuklara para vermeli mi? Bunlar, etikle ilgili gündelik hayatta karşımıza çıkan sorulardan birkaçı. Etik ikilemlerle karşılaştığımızda genellikle çok düşünmeden, eskiden beri yaptığımız gibi ya da herkesin yaptığı gibi yapar, geçeriz. Ama bazı durumlarda aldığımız kararın doğruluğundan bir türlü emin olamayız. Bir soru gelir takılır aklımıza. İşte Etik Servisi, hepimizin aklına takılan o sorulara yanıt arayacak.
Etik Türkçe'de nispeten yeni bir kelime. Geçmişte "ahlak" der geçerdik. Etik de ahlak da aynı sorulara yanıt arar: İyi ne? Doğru hangisi? Felsefenin yüzyıllardır bu sorularla boğuştuğunu hatırlatmamıza gerek yok. Ben sorularınıza yanıt ararken konu hakkında yazılanları inceleyecek, gerektiğinde uzmanlarıyla konuşacağım.
Önce kendi çevremdeki insanların bana ilettiği etik sorulara yanıt vereceğim.
Bu arada siz de kafanıza takılan etik soruları bana yazmaya başlayın:
etik@sabah.com.tr
ETİK SERVİSİ
CV'YE MASUM YALANLAR YAZILABİLİR Mİ?
CV ile aldatmak
Üniversiteden 2 yıl önce mezun oldum. İki yıldır başvurmadığım iş kalmadı ama hiçbirinden olumlu cevap alamadım. Doğma büyüme Şırnaklıyım. İlkokulu da orada bitirdikten sonra ailemle İstanbul'a yerleştik. Şırnaklı olmamın iş başvurularında negatif izlenim bıraktığını düşünüyorum. O nedenle son iş başvurularımda özgeçmişime doğum yerimi İstanbul diye yazdım. Etik mi?
(S.T. İstanbul)
Babası Kenyalı bir siyahın ABD'ye başkan seçildiği, Almanya'da bir Türk'ün Yeşiller Partisi'nin başkanlığını üstlendiği bir çağda, insanları sırf Şırnaklı olduğu için işe almayacak şirketlerden ne size ne de bu ülkeye bir fayda gelir, üzülmeyin. Türkiye'de iş başvurusu yapanların sadece bilgi birikimi ve yetenekleriyle ilgilenen çok sayıda şirket olduğuna eminim.
Sorunuzun yanıtına gelince: Hayır, özgeçmişinizde doğum yerinizle ilgili yanıltıcı bilgi vermek etik değil. Ama başka bir alternatif var: Doğum yerinizle ilgili yanlış bilgi vermek yerine, bu konuda hiç bilgi vermemek. İyi özgeçmiş, kısa özgeçmiştir. Özgeçmişinizde iş tecrübeleriniz, eğitim durumunuz, diğer becerileriniz (Yabancı dil gibi) ile ilgili bilgi elbette yer almalı. Ama işte o kadar.
Küreselleşmenin erdemlerinden söz edip durmuyor muyuz? Türkiye ekonomisi de küreselleştiğine göre, uluslar arası şirketlerin uyguladığı işe alım kuralları artık ülkemizde de geçerlik kazanmalı. Gelişmiş ülkelerde, işe alımda ayrımcılığa yol açacağı endişesiyle iş başvurusu yapan kişilerden yaş, ten rengi, dini ve hatta medeni durumla ilgili bilgi istenmiyor. Hatta bu tip bilgilerin yer aldığı özgeçmişleri alan şirketler, dava konusu olmamak için sahiplerine iade ediyor! Daha da ileri gidelim: ABD'de Quintcareers.com gibi bazı insan kaynakları siteleri, iş başvurusunda cinsiyetin bile gizlenebileceğini savunuyor.
Doğum yeriniz patronu ilgilendirmez. Ona bilmesi gerekenleri söylemekle yetinin.
"FACEBOOK YASSAH HEMŞERİM"
Çalıştığım kuruluşun bilgisayarlarından Facebook'a giriş yasaklandı. Yöneticilere göre Facebook'a girenlerin verimliliği düşüyormuş. Koca insanlara yaramaz çocuk muamelesi yapmak doğru mu?
(C.H. İstanbul)
Bundan yaklaşık 100 yıl önce Frederick Taylor isimli bir mühendis ABD'de işçilerin hangi işe ne kadar zaman harcadıklarını, günde kaç kere tuvalete gidip defi hacete kaç dakika ayırdıklarına varıncaya dek araştırmış, sonra oturup verimliliğin kitabını yazmıştı. Aradan 100 yıl geçti. İnsanoğlu verimliliği artırmanın çok daha bilimsel yöntemlerini buldu. (Çalışanlara mesleki eğitim vermek, makine parkını yenilemek vs. vs.) Ve sizin yazınızdan anladığım kadarıyla 100 yıl sonra bir Türk şirketi verimliliği artırmak için modern yöntemlerin hiçbirine ihtiyaç duymadığını fark etti. Çalışanlarının eğitimine, teknolojik altyapının yenilenmesine para harcamak yerine tek bir talimat vermesi yetiyordu: Kapatın şu Facebook'u!
Patronunuz yalnız değil. Türkiye'de ve dünyada verimlilik adına Facebook'u yasaklayan o kadar çok kuruluş var ki! Facebook, internette okey oynamaya ya da "sanal seks" yapmaya yarayan bir site olsaydı, haklı olabilirlerdi. Ama değil. Facebook, kumar ya da porno sitesi değil bir iletişim platformu. Facebook'u kötü amaçlarla kullananlar var diye yasaklamak, "Telefon sapıkları var" diye telefonu yasaklamakla aynı şey.
SİZ DE SORUN:
Etik mi değil mi? Sorularınızı
etik@sabah.com.tr adresine bekliyorum.