Kara, Mehmet Akif Mahallesi'ndeki 8 katlı binanın 4. katında eşi ve 3 yaşındaki oğlu Yavuz Selim ile depreme yakalandı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile AFAD tarafından kurulan Altınşehir konteyner kentine yerleşen Kara, AA muhabirine, 6 Şubat'ta büyük yıkımın yaşandığını belirtti.
Deprem anının çok korkutucu olduğunu söyleyen Kara, "Oğlum beşikte uyuyordu. Pencereden düşmesin diye kucağıma aldım. Sarsıntının durmasını bekledik fakat daha da hızlanmaya başladı. Çok kötüydü. 'Allah'ım ne olur günahlarımızı bağışla.' diye dualar ettik. Deprem durunca aşağı indik. Felaketle karşılaştık." dedi.
"ABLAMI VE YEĞENİMİ YARALI ÇIKARTTIK. ABLAMI İKİNCİ GÜN KAYBETTİK"
Kara, o gece çevrelerindeki binaların çöküşüne şahitlik ettiklerini ve herkeste korkunun hakim olduğunu anlattı.
Deprem anında ablasına ulaşamadığını aktaran Kara, şöyle devam etti:
"Onlar enkaz altında kalmıştı. Depremin birinci günü ablamı ve yeğenimi yaralı çıkarttık. Ablamı ikinci gün kaybettik. Yağmur yağıyordu. Eniştemi beşinci günde çıkarabildik. Vefat etmişti. Deprem anında kapıyı açmaya çalışırken enkaz altında kalmıştı. Cenazesini aldık. Felaketi yaşadık. Böyle afetlerin bir daha yaşanmamasını temenni ediyorum. Zor zamanlar geçiriyoruz." Kara, bir süre çadırda kaldıktan sonra konteynerde yaşamaya başladıklarını ifade ederek, sıcak sudan yeme içmeye kadar tüm ihtiyaçlarının karşılandığını kaydetti.
"Devletimize ve milletimize Allah zeval vermesin." diye dua eden Kara, şunları kaydetti:
"Bugünlerimize şükrediyoruz. Barış Pınarı Harekatı'nda teröristlerin döşediği EYP'nin patlaması sonucu yaralandım. Kulaklarımdan iki kez ameliyat oldum. Gazilik aldım. Şu an iyiyim. Allah kimseyi anasız babasız bırakmasın. Kimseyi evlatlarıyla imtihan etmesin. Çok zor günler yaşadık. 9 yaşındaki yeğenim öksüz kaldı. Allah yardımcımız olsun."