Cebeci Site Yurdu'nda düzenlenen 5 Aralık Dünya Gönüllüler Günü Programı'nda gençlerle buluşan Bakan Kasapoğlu, gönüllülük olgusunun insanlıkla yaşıt bir değer olduğunu söyledi.
"Gönüllülük hiçbir beklenti içine girmeden, bir karşılık gözetmeden yapmaktır." diyen Kasapoğlu, şöyle devam etti:
"Gönüllülük 'almadan verme' ahlakıdır. En sarih anlamıyla dayanışmanın en net halidir. Çünkü gönüllülük anlamlar, faydalar üretme çabasıdır. Millet olarak bizim hamurumuzda, kodlarımızda ve hayat tarzımızda gönüllülük bugün olduğu gibi geçmişte de hiçbir zaman önemini, heyecanını yitirmemiştir. Milletimizin tarih boyunca hakim olduğu coğrafyalara baktığımızda tesis ettiği vakıfları, imaretleri görüyoruz. Bunların her biri karşılıksız görevi, almadan vermeyi kendine ve tüm kainata faydalı olmayı en net, en somut haliyle yaşatmış örneklerdir. Biliyorsunuz inancımızda 'İnsanların hayırlısı insanlara faydalı olandır' bilinci var. O yüzden millet olarak insana ve tüm kainata hizmeti, çalışmayı, gayreti en önemli manevi ülkülerden biri olarak saydık."
Gönüllülüğün anlamı ve öneminin, son yıllarda tüm dünyada yeniden ana gündem başlıklarından birine dönüştüğünü belirten Kasapoğlu, "Özellikle gençlerin geniş bir kesimini oluşturduğu daha büyük kitlelerce bunun benimsenmesi yarınlar için daha ümit var olma adına önemli bir gelişme. Emanetini üstlendiğimiz, bugün taşıyıcısı olduğumuz ve yarınlara olabildiğince çok boyutlu bırakmakla sorumlu olduğumuzu düşündüğümüz infak kültürü ve gönüllülük ruhu, son yıllarda toplumumuzun tüm katmanlarında yeniden daha büyük bir arzu ve coşkuyla benimseniyor. Öyle ki güçlü bir hayırseverlik ve vakıf kültürüne sahip olan ülkemiz, geçmişte olduğu gibi bugün de dünyanın bütün mazlumlarına kucak açmış, ilgili tüm kurum ve kuruluşlarıyla nerede gönlü mahzun bir mazlum varsa ona vefa göstermiştir." ifadelerini kullandı.
"GÖNÜLLÜLÜK GENÇLERİMİZ TARAFINDAN DÖRT ELLE SAHİPLENİLMİŞTİR"
Bakan Kasapoğlu, Türkiye'nin mazlumların umudu olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
"Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde kardeşlik, dayanışma ve gönüllülük ruhunu evrensel bir şekilde sergilemiş, bunu tüm dünyaya güçlü bir mesaj olarak sadece sözde değil, eylemleriyle çalışmalarıyla ortaya koymuş mazlumların umudu bir Türkiye var. Yapılan tüm çalışmalar ve sergilenen gönüllülük faaliyetleri, Küresel İnsani Yardım Raporu verilerine göre dünyanın 'en cömert ülkesi' olarak Türkiye'yi göstermektedir. Bakanlığımız öncülüğünde, kamu, özel sektör ve sivil toplum arasındaki etkin iş birliğiyle gerçekleşen çalışmalar ve projeler yoluyla, hamdolsun gönüllülük olgusu milletimiz ve gençlerimiz tarafından içtenlikle ve dört elle sahiplenilmiştir."
Bakanlık olarak 2019'u "Gönüllülük Yılı" ilan ederek, hazırlanan "2019 Gönüllülük Yılı Strateji Belgesi"ni kamuoyuyla paylaştıklarını hatırlatan Kasapoğlu, "Bu belgede 6 stratejik hedef belirledik; gönüllülük kültürünün güçlendirilmesi, teknolojinin daha etkin kullanımı, daha etkili düzenleme ve risk yönetimi, gönüllü yönetiminin ve eğitiminin güçlendirilmesi, kurumlar arası ilişkilerin güçlendirilmesi, gönüllüğün tanınması ve değerlendirilmesi. Hamdolsun pek çoğunu gerçekleştirdik ama daha fazla gayret göstermemiz gereken noktalar da var." şeklinde görüş belirtti.
Kasapoğlu, YÖK ile Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında imzalanan protokolle üniversitelerde "Gönüllülük Çalışmaları" dersinin seçmeli olarak okutulduğunu dile getirdi.
2020 yılında Ankara'da pandemi döneminde başlatılan ve halen devam eden "Yemeğini Paylaş Projesi"yle gençlerin 4 milyon porsiyon sıcak yemeği ihtiyaç sahiplerine ilettiğini aktaran Kasapoğlu, Damla Gönüllülük Hareketi kapsamında gençlerin, milyonlarca insanın gönlüne dokunduğunu ifade etti.
"BAKANLIĞIN TÜM İMKANLARI GENÇLERE AÇIK"
Kasapoğlu, Türkiye'nin ev sahipliğinde düzenlenen 5. İslami Dayanışma Oyunları ve 4. Dünya Göçebe Oyunları'nda görev alan gönüllü gençlere de teşekkür etti.
Gençlik ve Spor Bakanı Kasapoğlu, sözlerini şöyle tamamladı.
"Gençlik ve Spor Bakanlığının tüm imkanları gönüllü gençlere ardına kadar açıktır. Yeni gönüllere girmek, gönüller arası köprüler kurmak, bu köprüleri güçlendirmek için kardeşliği, dostluğu, arkadaşlığı pekiştirmek için bu milletin mayasında olan bu ruhu, iyiliği, hayır hasenat anlayışını yarınlara daha güçlü taşımak için vardır. Gönül, bu toprakların en kıymetli hazinesi, milletimizin en değerli sermayesidir. Başka hiçbir dilde karşılığı yok. Gönül, kalpten ötedir. Kalp herkeste vardır ama Neşet Usta'nın o 'sağır nun'la telaffuz ettiği gönül kelimesi var ya… O bu millete özgüdür, hamdolsun. Bu ülkenin merhamet eli, gönül dili tüm insanlığı kuşatacak kadar büyüktür, güçlüdür. Bu milletin yıllardır taşıdığı merhamet eli ve gönül dili, siz değerli gençler emanet. Sizler gönlünüz, merhametiniz, aklınız, vicdanınızla tüm insanlığın yegane ümidisiniz. İçinizdeki merhamet adlı çınarı yeşertin, büyütün ki tüm insanlığı kuşatsın. İnsanlığın ona ihtiyacı var."