İstanbul Adliye Sarayı, dün ilginç bir görüntüye sahne oldu. Kocasının silahlı saldırısı sonucu ağır yaralanan 28 yaşındaki Sabiha Mutlu, eşi Samet Mutlu'nun (27) yargılandığı davanın duruşmasına sedye ile gelerek katıldı. İstanbul Şişli'de yaşanan olay şöyle gelişti. Çift 8 yıl önce evlendi. Sabiha Mutlu, yaklaşık 1.5 yıl önce şiddet gördüğü gerekçesiyle boşanma davası açtı. Mahkeme, 5 yaşındaki kızlarının geçici velayetini annesine verdi. Babayla haftada bir gün görüşme kararlaştırıldı. 23 Mayıs Pazar günü kızını alan Samet Mutlu, annesine teslim etmedi. Kızını almak için eşine tokat atan Samet Mutlu, sonrasında da ateş açtı. Ayağından vurulan Sabiha Mutlu, yere yığıldı. Ateş etmeye devam eden Samet Mutlu, Sabiha Mutlu'yu iki bacağından ve sağ elinden 5 kurşunla yaraladı. Sabiha Mutlu hastaneye kaldırılırken, Samet Mutlu yakalandı ve tutuklandı. Olaya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, şüpheli Mutlu'nun 'eşe karşı kasten öldürmeye teşebbüs' ile 'silahla tehdit' suçlarından 11 yıldan 20 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Kadın, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkan Mutlu ile yüzleşmek için dün adliyeye ambulans eşliğinde getirildi. Yürüyemeyen ve tedavisi devam eden Mutlu, sedye ile duruşma salonunda hazır bulundu. Tutuklu sanık Mutlu, Kovid-19 testi pozitif çıktığı gerekçesiyle duruşmaya getirilmedi. Taleplerin dinlenmesinin ardından mahkeme duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Adliye çıkışında açıklama yapan Sabiha Mutlu, 'Ben adalet istiyorum. Ayaklarımı geri istiyorum, engelli kalacağım, yatalağım. Cezasını en üst seviyeden almasını istiyorum. Bana 'Televizyonda göründüğü gibi 3 sene yatar çıkarım' diyordu. Evliliğimiz boyunca öldürmeye teşebbüs etti. Bıçak çekti kızım kurtardı. Ceza alsın istiyorum ki diğerlerine örnek olsun" dedi.
SABAHA KADAR AĞRIDAN AĞLIYOR
Anne Sevgi Bircan ise gözyaşları içerisinde şunları söyledi: "Kızım çocuğunu almaya gittiğinde silahını hazırlayıp kızımı beklemiş. Torunum Azra'ya 'Annene kurşun sıkacağım' demiş. Torunumu kızıma vermemiş. Sonra kızıma vurmuş ve arka arkaya ateş etmeye başlamış. Kızım eliyle kafasını korumuş yoksa eli yerine beyninden vurulacaktı. Komşular çevreden saksı fırlatmış onun üstüne durdurmak için. Komşular saksı atmasa kızımı öldürecekti. Tam iki ay oldu. Kızım şu an tuvalete bile kendisi gidemiyor. Ağrıdan sabahlara kadar 'Ölüyorum anne' diye ağlıyor."