2013 yılında, henüz 14 yaşındayken dezavantajlı bölgelerde yaşayan 7-13 yaş arası çocukların yeteneklerini keşfetmeleri ve geliştirmeleri amacıyla çalışan SosyalBen Vakfı'nın kurucusu Ece Çiftçi, gurur veren tarihi bir başarıya imza attı. 25 yaşındaki Çiftçi, 9 Nisan'da gerçekleşen Avrupa Konseyi Genel Kurulu'nda "Daimî Komite Üyesi" seçilerek, Konsey'deki görevini ve sivil toplum alanındaki uluslararası temsiliyetini bir adım öteye taşıdı. Çiftçi, bu seçimle birlikte 75 yıllık Konsey'in bugüne kadarki "En Genç Daimî Komite Üyesi" olarak tarihe geçti. Çiftçi, aynı zamanda mevcut dönemde Konsey'de yer alan tek Türk oldu.
EN YETKİLİ İSİMLERDEN
New York'ta Medya, Kültür ve İletişim alanında bir sertifika programına katılan ve Türkiye'de sosyoloji alanında lisans eğitimi alıp, antropoloji alanında ise doktorasını sürdüren Ece Çiftçi, Sivil Toplum Komitesi'nde Başkan'ın ardından en yetkili kişi olarak karar alma, politika geliştirme ve önerilerde bulunma yetkileriyle, sürekli bir sorumluluk üstlenecek. Yeni görevini 3 yıl boyunca kesintisiz sürdürecek olan Çiftçi, kırılgan gruplar olan çocuklar ve gençler için yürütülen savunuculuk faaliyetlerinin sesinin daha yüksek çıkmasını sağlamak için; insan hakları, hukuk ve demokrasi kavramlarının sivil toplum tarafında gençleşmesi, çağa uyarlanması ve daha erişilebilir olması adına çalışmalar yürütecek.
GENÇLERE ÖRNEK OLMAK İSTİYOR
Seçim sonrası yaptığı açıklamada, bu temsiliyeti elde edebilmekten gurur duyduğunu dile getiren Çiftçi duygularını şöyle dile getirdi: "Avrupa Konseyi'nde aktif görev alarak, savunucusu olduğum kırılgan grupların sesini daha çok duyurabilmekten mutluluk duyuyorum. Fakat 75 yıllık Konsey'in bugüne kadarki 'En Genç Daimî Komite Üyesi' olmanın benim için ayrı bir anlamı var. SosyalBen'in kuruluşundan bugüne kadar hep, sosyal kalıpların ötesinde çocukların ve gençlerin kendi 'iyi' oldukları alanlar üzerinden alkışlanmasının önemine değindim. Elde ettiğim başarı bu açıdan önemli bir örnek teşkil ediyor. Kendi 'iyi' oldukları alanları erken keşfedebilen ve bu alanda gelişimlerini sürdürebilen çocuklar, genç yaşta önemli temsiliyetler edinip dünya genelinde söz sahibi olabilirler. Çok inandığım bu gerçeği kendi hikayem üzerinden anlatabilmek benim için kıymetli."