Tarık- Ceylan Özdemir çiftinin ilk çocukları Ata, 2017 yılının aralık ayında özel bir hastanede dünyaya geldi. Tüm gebelik kontrollerinde ve doğum sonrası çok sağlıklı olduğu belirtilen Ata, bir gün sonra taburcu edildi. Aynı hastanenin çocuk doktorları tarafından rutin kontrolleri yapılan Ata Özdemir'in sağlıklı olduğu söylendi. Oğlu Ata'nın farklı sıçrama hareketleri göstermesi üzerine epilepsiden şüphelenen Tarık Özdemir, bu sıçramaları görüntüleyip doktorlarına gösterdi. Doktorları, bu sıçramaların normal hareketler olduğunu söyledi. Ata, 15 günlükken götürüldüğü muayenede uzun süre nefes alamadığı görülünce aynı hastanenin yoğun bakım servisinde tedaviye alındı. 15 gün yoğun bakımda kalan Ata Özdemir, hayati bir riskinin olmadığı belirtilerek taburcu edildi. Yoğun bakım sorumlusu doktorun 'Rapor temiz ama çocukta bir sorun var. Başka bir yerde değerlendirsinler' sözleri üzerine Tarık Özdemir, aynı gün Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne başvurdu. Manyetik rezonans görüntüleme (MRG) sonuçlarının incelenmesi üzerine Ata'nın, ağır epilepsi ve mikrosefali hastası olduğu belirlendi. Ata Özdemir, 4 Eylül 2022 tarihinde yaşamını yitirdi.
'APAR TOPAR YOĞUN BAKIMA ALINDI'
Tarık Özdemir, o dönem oğlunun sürekli ağladığını, meme emmediğini belirterek, bunları belirtmiş olmalarına rağmen doktorların 'bunlar normal' deyip kendilerini eve yolladığını söyledi. Ata'nın sıçrama hareketlerini görüntüleyip doktorlarına gösterdiğini söyleyen Özdemir, "Bana 'bunlar normal hareketler' dediler. 15 günlükken Ata apar topar yoğun bakıma alındı. Apne geçirdiği söylendi. Yoğun bakımda kalbine, kanlarına baktılar ama 'hiçbir sıkıntı yok' dediler. Yoğun bakım sonrası MRG çekildi. MRG sonucuna göre hiçbir rahatsızlığı olmadığı raporlandı ve eve yollandı" dedi.
GERÇEK, ÜNİVERSİTE HASTANESİNDE ORTAYA ÇIKTI
MRG sonuçlarını göstermek için Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne gittiğini kaydeden Tarık Özdemir, "Akdeniz Üniversitesi değerlendirdiğinde, gerçek ortaya çıktı. Ata'nın beyinciği neredeyse hiç yoktu. Doktorlar, 'Beyin sapı tamamen bozuk. 2-3 ay belki yaşar' dedi. Ata'da ağır epilepsi ve mikrosefali vardı. MRG görüntüsünde beyinciği olmadığı görülüyor ama özel hastane radyoloğu bunu göremiyor. Aslında anne karnında tespit edilmesi gereken hastalıklar. Özellikle detaylı ultrason taramaları bunun için yapılıyor ama hiçbir şekilde anlamıyorlar, doğduktan sonra da farkına varmıyorlar, 'sağlıklı' diye rapor tuttular" diye konuştu.
EVRAKSIZ DÜZENLENEN ADLİ TIP RAPORUNA İTİRAZ
Oğullarının hastalığını öğrendikten sonra özel hastane ve ilgili doktorlar hakkında hukuk mücadelesi başlattıklarını söyleyen Tarık Özdemir, "Ata görmüyor, duymuyor, konuşamıyor, hareket edemiyordu. Yoğun bakımdan çıkınca hastaneye dava açarak hukuki mücadelemizi başlattık. Adli tıp hastaneden 3 kez istemesine rağmen hastane hiçbir evrak yollamadı. Ve sonunda adli tıp şöyle bir rapor yazdı; 'Hastaneden istenilen evrak gönderilmemiş olmasına rağmen hastanenin bir kusura yoktur.' Ortada hiçbir evrak yokken bu raporu yazdılar. Adli tıpın bu raporuna itiraz ettik" dedi.
2 YILDIR RAPOR GELMİYOR
Adli tıp raporuna itirazları sonrası mahkemenin 2021 yılı haziran ayında İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi'nden yeni bir rapor talep ettiğini dile getiren Tarık Özdemir, "2 yıldır o rapor gelmiyor. Anlattığımız her şeyi belgeleri ile ispat ediyor olmamıza rağmen olumlu ya da olumsuz raporu yazıp yollamıyorlar. Oğlum Ata 4 Eylül 2022'de vefat etti. Bu dünyada ona 4,5 yıl acı çektirdiler. 4,5 yaşında kara toprağa giren, 1 kere 'anne baba' diyemeyen, çikolatanın tadını hiç bilmeden bu dünyadan göçen, günde binlerce kere nöbet geçirip acılar çeken oğlum için lütfen adaleti sağlayın. Sorumluları cezasını çeksin" diye konuştu.