İslam inancına göre, Hazreti Adem'den itibaren peygamberlerin hayatında önemli hadisenin yaşandığı, bereket, paylaşma, birlik ve beraberliğin simgesi aşurenin yapıldığı muharrem ayının onuncu günü olan "Aşure Günü" bugün idrak edilecek. Hadis kaynaklarına göre, Hazreti Nuh'un gemisinin tufandan kurtulması ve Hazreti Musa'nın Kızıldeniz'den geçerek İsrailoğulları'nı Firavun'dan kurtarması hadiseleri de bugünde gerçekleşti. Bunlarla beraber, Hz. Adem'in tövbesi de Aşure Günü'nde kabul görmüştür. Bundan dolayı, tevbe-istiğfar günü olarak da bilinir. Peki, Hz. Adem'in tövbe duası nedir ve nasıl okunur? Aşure Günü'nde nasıl tövbe edilir? İşte, merak edilenler...
10 Muharrem (Aşûre) günü, içerisinde büyük tecellîlerin yaşandığı bir gündür:
1-) Hazret-i Âdemʼin (a.s.) tevbesi bu günde kabul edilmiştir. Demek ki bugün "tevbe-istiğfar" günüdür.
2-) Hazret-i Nûhʼun (a.s.) tufandan kurtulup, gemisinin selâmete erdiği gündür. Demek ki bugün Nûhʼun (a.s.) 950 sene süren çilelerle dolu tebliğ hayatındaki "sabır ve sebât"ını tefekkür günüdür.
3-) Hazret-i İbrahimʼin (a.s.) Nemrut'un ateşine atılıp Cenâb-ı Hakk'ın lûtfuyla kurtarıldığı gündür. Demek ki bugün Hakkʼa dostluk yolunda karşılaştığımız ilâhî imtihanlardaki hâlimizi muhâsebe etme günüdür.
4-) Hazret-i Mûsâʼnın(a.s.) Firavun'un zulmünden kurtulduğu gündür.
5-) Hazret-i Yûsuf'un (a.s.) zindandan kurtulduğu gündür. Demek ki bugün, büyük saâdetlerin, büyük çilelerden sonra geldiğini idrâk etme günüdür.
6-) Hazret-i Eyüpʼün (a.s.) hastalık ve iptilâlardan kurtulduğu gündür. Demek ki bugün, ilâhî imtihan tecellîleri karşısındaki "sabır, rızâ ve şükür" hâlimizi gözden geçirme günüdür.
7-) Ayrıca bugün, İslâm tarihinin gördüğü en acı felâketlerden biri olan, Peygamber Efendimizʼin aziz torunu Hazret-i Hüseyinʼin (r.a.) hunharca katledildiği, İslâmʼın bağrına fitne hançerinin vurulduğu bir gündür.
O menfur cinayete, hangi mezhepten olursa olsun her müslümanın yüreği feryat hâlindedir. Bu hususta ümmet-i Muhammed'in birlik ve beraberliğini zedeleyecek tarzda kuru çekişmelere girmek, en başta o azîz şehidlerin mübârek ruhlarını incitecek hareketlerdir. Şunu da unutmamak gerekir ki o tarihte müslümanlar arasında Şialık ve Sünnîlik gibi bir ayrılık yoktu. Dolayısıyla bugün; "Mü'minler ancak kardeştirler!.." (el-Hucurât, 10) hükmü etrafında, bir ve beraber olma günüdür.
Tövbe ve istiğfar Âdem'den (a.s.) son peygambere kadar bütün peygamberlerin öğretisidir. Her peygamber halkını tövbe etmeleri ve istiğfar talebinde bulunmaları için teşvik etmiştir. (Hûd, 11/52, 61, 90; Araf, 7/153.) Allah Teala, Peygamber Efendimizden ve diğer peygamberlerden de istiğfar etmelerini istemiştir.
Hz. Âdem ve Havva, Allah'a (c.c.) şöyle yakarmış ve istiğfarda bulunmuşlardır: "Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik, eğer bizi bağışlamaz ve bize rahmetinle muamele etmezsen muhakkak ziyana uğrayacaklardan oluruz!" (A'raf, 7/23.)
Okunuşu: "Rabbena zalemna enfüsena ve in lem tağfir lena terhamna, le nekunenne mine'l-hasirin" (Araf 7/23)
Hz. Âdem ve Havva bu tövbeyi yasak ağaçtan yedikten sonra yapmışlardır. Allah Teala, onların bu hataya bilmeyerek düştüklerini, şeytanın iğvasına maruz kaldıklarını ifade etmiştir.