Aşure Günü ne zaman, bugün mü soruları gündemdeki yerini aldı. Diyanet takvimi ile belirlenen Hicri yılbaşı, muharrem ayı ve aşure günü tarihi belli oldu. Müslümanlar "Muharrem ayının 10. Günü ne zaman, neler yapılır" sorularına yanıt aramaya başladı. Peki, Aşure Günü ne zaman başlar ve biter, kaç gün sürer, hangi güne denk geliyor? İşte, Diyanet ile merak edilenler…
AŞURE GÜNÜ ORUÇ TUTULUR MU?
Soruya Diyanet tarafından verilen yanıt şöyle:
Muharrem ayının onuncu gününe, Aşûre günü denmektedir. Resûlûllah (s.a.s.), "Aşûre günü orucunun önceki yılın günahlarına kefaret olacağını umarım" (Tirmizî, "Savm", 47) buyurarak, bu günde oruç tutmayı tavsiye etmiştir. Hz. Peygamber döneminde Yahudiler, sadece Muharrem ayının 10. gününde oruç tuttuklarından, onların davranışlarına benzememesi için öncesine veya sonuna bir gün ilave edilerek tutulması uygundur.
MUHARREM AYINDA NE ZAMAN ORUÇ TUTULUR?
Muharrem ayı içerisinde oruç tutmak ise, müstehabtır. Bu ayın başında, sonunda veya ortasında yani 13, 14, 15'inci günlerinde ya da 9, 10 veya 10 ve 11'inci günlerinde oruç tutulabilir.
Ramazan orucu farz kılınınca Hz. Peygamber (s.a.s.), isteyenlerin âşûrâ orucu tutup isteyenlerin tutmayabileceğini belirtmiştir (Buhârî, Savm, 69; Müslim, Sıyâm, 113-126).
MUHARREM ORUCU FAZİLETLERİ
Diyanet tarafından Muharrem Ayı orucu faziletleri ve hükmü şöyle açıklanıyor:
"Muharrem" hürmet edilen anlamındadır. Bu ay, Hz. Peygamber (s.a.s.) tarafından Allah'ın ayı diye nitelendirilmiştir (Müslim, Sıyâm, 202; Ebû Dâvûd, Savm 55; Tirmizî, Savm, 40). Bu niteleme Muharrem ayının faziletine, ilahî feyz ve bereketinin bolluğuna işarettir.
Resûlullah (s.a.s.) bir hadisinde şöyle buyurmuştur: "Ramazan'dan sonra en faziletli oruç, Allah'ın ayı olan Muharrem'de tutulan oruçtur. Farz namazlardan sonra en faziletli namaz da gece namazıdır." (Müslim, Sıyâm, 202-203; Ebû Dâvûd, Savm, 55; Tirmizî, Savm, 40)
Muharrem'in onuncu günü âşûrâ günüdür. Bu gün oruç tutmak da bazı âlimlere göre sünnettir (Serahsî, el-Mebsût, III, 92). Zira Resûlullah (s.a.s.), âşûrâ gününde oruç tutmuş ve bunu müslümanlara tavsiye etmiştir (Buhârî, Savm, 69). Hz. Peygamber (s.a.s.) Medine'ye gelince, yahudilerin âşûrâ gününde oruç tuttuklarını görmüş ve "Bu gün niçin oruç tutuyorsunuz?" diye sormuştu. "Bu, hayırlı bir gündür. Allah, o günde Benî İsrâil'i düşmanlarından kurtardı. (Şükür olarak) Hz. Mûsâ o gün oruç tuttu." dediklerinde Resûlullah da (s.a.s.) "Ben Mûsâ'ya sizden daha layığım (yakınım)." buyurup o gün oruç tuttu ve müslümanlara da tutmalarını tavsiye etti (Buhârî, Savm, 69; Müslim, Sıyâm, 127-128).
Hz. Peygamberin (s.a.s.) bu günde oruç tutulmasını teşvik eden başka hadisleri de vardır. Bir hadiste, "Âşûrâ günü orucunun önceki yılın günahlarına keffâret olacağını zannederim." (Tirmizî, Savm, 48) buyurmuştur. Başka bir hadiste de âşûrâ orucuna işaret ederek "Ramazan orucundan sonra en fazîletli oruç Allah'ın ayı olan Muharrem ayında tutulan oruçtur." (Tirmizî, Savm, 40) buyurmuştur.
Hz. Peygamberin (s.a.s.) yahudilere muhalefet için ertesi sene âşûrâ orucunu Muharrem'in dokuzuncu günü de tutacağını söylemesi (Ebû Dâvûd, Savm, 66); bu orucun Muharrem ayının dokuzuncu ve onuncu veya onuncu ve on birinci günlerinde tutulmasının daha doğru olacağına işaret etmektedir (Bkz. Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, IV, 52; Abdürrezzâk, el-Musannef, IV, 287).
Şu da bilinmelidir ki, Ramazan orucu farz kılınınca Hz. Peygamber (s.a.s.), isteyenlerin âşûrâ orucu tutup isteyenlerin tutmayabileceğini belirtmiştir (Buhârî, Savm, 69; Müslim, Sıyâm, 113-126).