Darbe girişimine karşı çıkanlardan biri de Burak Kocabaş'tı... 18 yaşındaki genç, Heybeliada Deniz Lisesi'nden mezun olduğu gün FETÖ/PDY'cilerin darbe girişimine karşı koymak için vatandaşlarla birlikte sokağa çıktı. 17 kişinin demokrasi şehidi olduğu İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) önünde hainlere karşı direndi ancak hainlerin açtığı ateşle ayağından yaralandı. Ayak kemiği tamamen parçalanan Kocabaş, "Başkomutanımız emir verdi, sokağa çıktım. Vatanımıza sahip çıkmak için oradaydım. Sivil vatandaşların üzerine ateş açacaklarını hiç düşünmemiştim" dedi. İşte anlattıkları:
15 Temmuz günü Heybeliada Deniz Lisesi'nde mezuniyet törenim vardı. Törene katılmak için ailem Isparta'dan İstanbul'a geldi. Törenin ardından Tuzla Harp Okulu'na kayıt yaptırdım. Ailem İstanbul'da olduğu için izin alıp teyzemin Laleli'deki evine geçtik. Televizyonda darbe girişiminin olduğunu duyunca hemen sokağa çıkmak istedim. Sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan televizyonda açıklama yaptı. 'Başkomutan benim. Halkı sokaklara, meydanlara davet ediyorum' diyordu. Babam, ağabeyim, kardeşim ve eniştemle birlikte vatandaşların arasına katılıp İBB'nin önüne geçtik.
Bu vatan hepimiz için kutsal, buraya bir şey olsa nereye gideriz. 'Başka Türkiye yok' dedim ve kendimi dışarı attım. İBB'nin önüne geldiğimde asker ile vatandaşın karşı karşıya olduğunu gördüm. Biz de direnişe geçen halkın arasına karıştık. Türk Silahlı Kuvvetleri halk için vardır. Halka, sivillere ateş açılabileceğini aklımın ucundan bile geçirmedim. Orada da askerler havaya ateş ediyordu, ben de zaten halka ateş açmazlar diye içimden geçiriyordum. O sırada birden ateşe başladılar. Önce yanımdakiler düştü. Sonra birden kendimi yerde buldum.
Ateş başladığı için babamı ve ağabeylerimi kaybetmiştim. Orada tanımadığım 4 kişi beni taşıyıp hastaneye götürdüler. Allah onlardan razı olsun. Ameliyat oldum. Ayak kemiğim parçalanmış. Doktorlar ayağım hakkında şimdilik bir şey söylemiyorlar. Ne olacağını zaman gösterecek. Biz büyük bir ülkeyiz. Bizi bölmeye çalışanlar, düşmanlık yaratanlar amacına ulaşamayacak.
