Doç. Dr. Sibel Silici, balın tatlandırıcı ya da renklendirici gibi herhangi bir ek maddenin kullanılmadığı tek doğal ürün olduğunu söyledi. Balın bağışıklık istemini güçlendirici özellikleri bulunduğuna işaret eden Silici, ''Arı ürünlerinin tedavi amacıyla kullanılması apiterapi olarak adlandırılıyor'' diye konuştu.
Bal üretiminde zaman zaman hileli yöntemlerin kullanıldığını, tüketicilerin bu yöntemleri kolaylıkla fark edemeyeceğini anlatan Doç.Dr. Silici, ''Biz de ancak laboratuvar çalışmasında bunu tespit edebiliyoruz. Sahte bal, daha çok ticari glikoz ve nişasta kullanılarak üretilen baldır. Buna bal demek bile yanlış olur'' dedi. Sahte ürünlerle ilgili denetimlerin yapıldığını ancak yeterli olmadığını ifade eden Sibel Silici, şöyle devam etti:
''Sahtecilik metotlarını araştırmaktan usandık ama onlar yeni yeni sahtecilik metotları bulmaktan usanmadılar. Bal üretiminde hileli yöntemler kullanıyorlar. Glikozdan şurup şeklinde hazırladıkları ürüne polen veya renklendirici katıyorlar. Hiç arı olmadan da bal yapıyorlar. Bazen öyle örnekler geliyor ki gözle ayırt etmek mümkün değil. Ancak laboratuvar analizinde ortaya çıkabiliyor.''
Etiketli ve garanti bantlı ürünleri tercih edin
Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Bahri Yılmaz da bal üreticilerinin hakkını korumanın yanı sıra insanların gerçek bal tüketmesi için çaba gösterdiklerini ifade etti. Yılmaz, ''Aslında balın sahtesi olmaz. İnsanlar sahte yöntemlerle ürettikleri ürünü bal diye satıyor'' dedi.
Vatandaşlara markalaşmış firmaların ürünlerini tercih etmeleri tavsiyesinde bulunan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Cam kavanozda ambalajlanmış ürünleri tavsiye ediyoruz. Tercih edilen ürün ambalajında Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın izni, etiketi, garanti bandı ve ürünün özellikleri yazılı olmalıdır. Üretici firmaya ait her türlü bilgi bulunmalıdır ki şikayet durumunda ürünün nerede üretildiği belli olsun.''