On bir ayın sultanı Ramazan ayının sonuna gelmiş bulunmaktayız. Bu mübarek ay boyunca oruç ibadetini yerine getiren İslam alemi, Ramazan Bayramı'na kavuşmanın mutluluğunu ve huzurunu yaşıyor. 10 Nisan Çarşamba günü sabahın ilk saatlerinde eda edilecek bayram namazı saatleri gündemdeki yerini aldı. Başkentte ikamet eden kişiler, ''Ankara bayram namazı saat kaçta kılınacak, ne zaman?'' sorusuna yanıt arıyor. Ankara bayram namazı saati 2024 vakti Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından duyuruldu. İşte detaylar…
ANKARA BAYRAM NAMAZI VAKTİ 2024
Ramazan Bayramı, bu yıl 10 Nisan Çarşamba günü kutlanacak. Bayrama kavuşmanın mutluluğunu ve huzurunu yaşayan İslam alemi, ilk günün sabahında bayram namazı için camilerin yolunu tutacak.
Diyanet İşleri Başkanlığı 81 il için namaz vakti bilgisini paylaştı. Buna göre, Ankara bayram namazı vakti şöyle:
Ankara bayram namazı saati: 06.49
BAYRAM NAMAZI KAÇ REKATTIR, NASIL KILINIR?
Bayram namazı iki rekattır ve yılda iki defa kılınır.
Bayram namazı bayramın birinci günü sabah namazının ardından güneş doğduktan sonra kılınır. Camilerde din görevlileri namaz öncesi bayram namazının nasıl kılınacağını hatırlatır.
Bayram namazı öncesi hatırlatmaların ardından müezzin kayyım nidada bulunarak namaz kılmak için camiye gelenleri nasıl niyet edecekleri konusunda yönlendirir.
Niyet edilirken hangi bayram namazı kılınacaksa o zikredilir. Örnek olarak "Niyet ettim Allah'ım senin rızan için Ramazan Bayramı namazı kılmaya, uydum hazır olan imama" veya aynı şekilde "Niyet ettim Allah'ım senin rızan için Kurban Bayramı namazı kılmaya, uydum hazır olan imama" şeklinde niyet edilir.
Bayram Namazının Kılınışı Birinci Rek'at:
1) Cemaat düzgün sıralar halinde imamın arkasında yer alır ve "Niyet ettim Allah rızası için Ramazan Bayramı namazını kılmaya, uydum imama" diye niyet eder.
2) İmam "Allahu Ekber" deyip ellerini yukarıya kaldırınca Cemaat de "Allahu Ekber" diyerek ellerini yukarıya kaldırıp göbeği altına bağlar.
3) Hem imam, hem de cemaat gizlice "Sübhaneke"yi okur. Bundan sonra üç kere tekbir alınır. Tekbirlerin alınışı şöyledir:
Birinci Tekbir: İmam yüksek sesle, cemaat de onun peşinden gizlice "Allahu Ekber" diyerek (iftitah tekbirinde oldugu gibi) ellerini yukarıya kaldırıp sonra aşağıya salıverirler. Burada kısa bir süre durulur.
İkinci Tekbir: ikinci defa "Allahu Ekber" denilerek eller yukarıya kaldırılıp yine aşağıya salıverilir ve burada da birincide oldugu kadar durulur.
Üçüncü Tekbir: Sonra yine "Allahu Ekber" denilerek eller yukarıya kaldırılır ve aşağıya salıverilmeden bağlanır.
4) Bundan sonra imam, içinden "Euzü Besmele", açıktan Fatiha ve bir sure okur. (Cemaat bir şey okumaz, imamı dinler)
5) Rüku ve secdeler yapılarak ayağa (ikinci rek'ata) kalkılır ve eller bağlanır.
Bayram Namazının Kılınışı İkinci Rek'at:
6) İmam içinden Besmele, açıktan da Fatiha ve bir sure okur. Sure bitince imam yüksek sesle, cemaat de içinden
(Birinci rek'atta oldugu gibi) üç kere daha tekbir alır, üçüncü tekbirden sonra eller bağlanmadan, dördüncü tekbir ile rükua varılır,.sonra da secdeler yapılarak oturulur.
7) Oturuşta. İmam ve cemaat, Ettehiyyatü. Allahumme salli, Allahumme barik ve Rabbena atina duasını okuyarak önce sağa, sonra sola selam verip namazı bitirirler. Namazdan sonra hutbe okunur. Kurban bayramı namazının kılınışı da bunun gibidir. Sadece niyeti değişiktir.
BAYRAM HUTBESİ KONUSU 10 NİSAN
Ramazan Bayramı'nın 1. günü eda edilecek bayram namazı ile birlikte okunacak hutbenin konusu "Ramazan Bayramı: Birlik, Beraber Ve Kardeşlik Günleri" olacak.
İşte, tam metin:
RAMAZAN BAYRAMI: BİRLİK, BERABERLİK VE KARDEŞLİK GÜNLERİ
Muhterem Müslümanlar!
Oruçlarımız, namazlarımız, hatimlerimiz, fitre ve zekâtlarımızla kulluğun hazzına erdiğimiz bir Ramazan'ı daha geride bırakmanın hüznü içindeyiz. Aynı zamanda huzur, neşe ve dayanışma günleri olan bayram sabahına kavuşmanın sevincini yaşıyoruz. Bizleri Ramazan Bayramı'na ulaştıran Yüce Rabbimize sonsuz hamdü senalar olsun. Bayramların kıymetini bizlere öğreten Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa'ya, aline, ashabına salat ve selam olsun. Bu kutlu mabedin kubbesi altında omuz omuza saf tutan kıymetli kardeşlerim, bayramımız mübarek olsun.
Aziz Müminler!
Bayramlar; ülkeleri, dilleri ve renkleri farklı olsa da inançları ve idealleri bir olan müminler arasında sevgi ve muhabbetin coştuğu günlerdir. İslam'ın çatısı altında aynı kıbleye yönelen Müslümanların birlik ve beraberliğinin zirve yaptığı vakitlerdir. Bayramlar; iyiliklerimizle insanların gönlünü aldığımız, maddi ve manevi yardımlarımızla ihtiyaç sahiplerinin yüzlerini güldürdüğümüz zamanlardır.
Değerli Müslümanlar!
Yüce Rabbimiz, "Allah'ın ipine, Kur'an'a sımsıkı sarılın. Bölünüp parçalanmayın…" buyurmaktadır. Bizler de Rabbimizin bu çağrısına kulak verip kenetlenirsek bayramımız bayram olur. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), "Müminler bir binanın birbirini destekleyen yapı taşları gibidir." buyurmaktadır. Bizler de bu hadis gereğince kardeşliğimizi gözetip, karşılıklı hak ve hukukumuzu korursak bayramımız bayram olur.
Tekbirlerle, salât-u selamlarla ve gönülden yakarışlarla ellerimiz ve kalplerimiz birleştiğinde bayramımız bayram olur. Ailemize karşı güler yüzlü olursak, anne ve babamızın hayır duasını alırsak, akraba ve komşularımızın gönlünü yaparsak bayramımız bayram olur.
Bir yetimin, bir öksüzün başını okşarsak, çocukların ışıl ışıl gözlerini hediyelerimizle güldürürsek bayramımız bayram olur. Rahmet ve merhamet vesilesi yaşlılarımızı, şifa bekleyen hastalarımızı bayramın sevincine ortak edersek bayramımız bayram olur.
Dargınlık ve kırgınlıkları bir kenara bırakıp kardeşlik bağlarımızı güçlü kılarsak bayramımız bayram olur. Gönlümüzden kin ve nefreti atıp af ve bağışlama yolunu tutarsak bayramımız bayram olur.
Yüce Rabbimiz bir ayet-i kerimede şöyle buyurmaktadır: "İman edip salih amel işleyenler cennetliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır." Biz de Allah'ın razı olacağı bir hayat yaşayıp dünyamızı mamur kılarsak; ahiretimiz cennet, bayramımız hakiki bayram olur.
Kıymetli Müminler!
Bu bereketli bayram sabahında bir yandan neşe ve sevinç duyarken diğer yandan zulüm altında inleyen kardeşlerimizin acısıyla hüzünlüyüz. Gazze'deki kardeşlerimiz sadece bayram sevincinden mahrum olmakla kalmıyor. Aynı zamanda dünyanın gözü önünde açlık, susuzluk ve her türlü yokluk içinde hayatta kalma mücadelesi veriyor. Anne babalar, bombalar altında can veren masum evlatlarının acısıyla feryat ediyor. Gözyaşına mahkûm edilen her bir Müslüman, zalimlerin elinden kurtulacağı bayram sabahını bekliyor.
Bize düşen, kardeşlerimizin acılarını el birliğiyle dindirmek ve umutlarını diri tutmak için gayret göstermektir. Zalimlerin karşısında, mazlumların yanında yer almaya, her türlü kötülükle mücadeleye devam etmektir. Unutmayalım ki bu, hepimiz için insani, İslami ve vicdani bir sorumluluktur. Az sonra mihraptan yapacağımız duada öyle gönülden âmin diyelim ki, âminlerimiz Gazzeli kardeşlerimizin kurtuluşuna, işgalci zalimlerin de kahrına vesile olsun inşallah!
Bu vesileyle başta aziz milletimiz olmak üzere tüm Müslümanların Ramazan Bayramı'nı tebrik ediyorum. Bayramın ülkemiz, İslam âlemi ve bütün insanlığa hayırlı olmasını Rabbimden diliyorum.