Dünya çapında 50 milyona yakın olan demans hastası sayısının 2050'de 150 milyona ulaşması öngörülüyor. Türkiye'de ise 600 bin aile, bu hastalıkla mücadele ediyor. Her 3 saniyede 1 kişi demans hastası oluyor. Elde edilen verilere göre 65 yaşından sonra her 6 kadından 1'i Alzheimer hastası olurken, erkeklerde ise bu oran 11'de 1 olarak tespit ediliyor. Türkiye'de bu riski düşürmek için sporadik Alzheimer riski PCR tanı testi geliştirildiği belirtildi. Sağlık Bakanlığı'ndan onay alınarak ruhsatlandırma süreci tamamlandı. Tanı kiti, Bakanlığın Ürün Takip Sistemi'nde (ÜTS) yer almaya başladı. Resmi ve özel sağlık kurumlarında da kullanıma sunuldu. Türkiye tarafından geliştirilen ve dünyada ilk olan Alzheimer riski PCR tanı testini Dr. Öğretim Üyesi Aynur Müdüroğlu şu sözlerle anlattı: "Bir risk kiti geliştirdik. Kovid-19 testi gibi dudak içinden swap örneği alıyoruz. 2-3 saat içinde sonuç belli oluyor. Testi yaptıran kişiye yüzde 65 oranında 'Alzheimer riskiniz az', ya da '30 kata kadar fazla riskiniz var' diyebiliyoruz. Herkes bu kiti yaptırabiliyor. Bebek, genç, yaşlı fark etmiyor. Genetik bir test olduğu için yapılması uygun görülüyor. Bakanlık onayı mevcut. Belirlenen kliniklerde test imkânı var."
ERKEN TANI İMKÂNI SAĞLIYOR
Alzheimer hastalığının ikiye ayrıldığını belirten Müdüroğlu, ilk evreye dikkat edilmesi gerektiğini belirterek şöyle devam etti: "Ailesel olanlar daha erken yaşlarda oluyor. Semptomlar, 30'lu yaşlarda başlayabiliyor. Sporadik olanlar yani kendiliğinden sonra gelişenler ise 65 yaş üstü oluyor. 65 yaş üzerinde ilk belirtiler bellek kayıpları oluyor ve bu yaşlılık olarak düşünülüyor. Ancak ilk evre atlanmış ve ikinci evreye geçilmiş oluyor. Tabii bu durum hastalığın hızlı ilerlemesine neden oluyor. Eğer risk tespit edilirse, yaşam koşullarının düzeltilmesi gerekiyor. Akdeniz tipi beslenmenin ve haftada 3 veya 4 gün, 45 dakika tempolu yürüyüş yapmanın Alzheimer hastalığının gelişmesini engelleyebildiğini veya öteleyebildiğini gösteren çok fazla çalışma var. Geliştirdiğimiz kit ile erken tanı imkânı da sağlamış oluyoruz."