Ali İmran Suresi, müminlerin tevhid inancını, sabrını ve direnişini güçlendirmek için peygamberlere duyulan güvenin önemini vurgular. Aynı zamanda, Kitap ehli ile olan diyaloglarıyla da dikkat çeker. Savaş ve barış zamanlarında müslümanların tavırlarını belirleyen prensipleri de içerir. Ali İmran Suresi 37. ayet okunuşu, Türkçe anlamı ve meali inananlara dünyada ve ahirette güvence sunan Allah'ın sözlerinin gücünü ve hikmetini vurgular.
Fetekabbelehâ rabbuhâ bikabûlin hasenin veenbetehâ nebâten hasenen vekeffelehâ zekeriyyâ(s) kullemâ deḣale 'aleyhâ zekeriyyâ-lmihrâbe vecede 'indehâ rizkâ(an)(s) kâle yâ meryemu ennâ leki hâżâ(s) kâlet huve min 'indi(A)llâh(i)(s) inna(A)llâhe yerzuku men yeşâu biġayri hisâb(in).
Bunun üzerine rabbi ona hüsnükabul gösterdi ve onu güzel bir şekilde yetiştirdi. Zekeriyyâ'yı da onun bakımı ile görevlendirdi. Zekeriyyâ onun bulunduğu yere, mâbeddeki odaya her girdiğinde yanında (yeni) bir rızık bulur ve "Ey Meryem! Bu sana nereden?" diye sorar, o da "Allah tarafından" cevabını verirdi. Kuşkusuz Allah dilediğine sayısız rızık verir.
Ali İmran Suresi Okunuşu için Tıklayınız