Kültür dünyamızın önemli yayımlarından olan Aktüel Tarih Dergisinin bu sayısı da irfan dünyamıza zenginlik katkı sunmaya devam ediyor. Hacı Bektaş-ı Veli portresinin işlendiği bu sayıda Bektaşiliğe dair birçok konu teferruatıyla yer aldı. Dursun Gümüşoğlu, Necdet İşli gibi önemli isimlerin röportajlarının yer aldığı bu sayıda; Haşim Şahin, Fahri Maden, Harun Yıldız, Zeynep Oktay, Akın Gülyurt, Saffet Sarıkaya, Mihriban Artan ve birçok isim de yazılarıyla bu sayıya katkılarını sundu.
"ALİ'SİZ ALEVİLİĞİ KARŞI UYANIK OLMAMIZ LAZIM"
Bektaşi Babası Durmuş Gümüşoğlu Bektaşiliğinin nasıl bir yol olduğunu anlattı. Gümüşoğlu Bektaşi olmanın ölçülerini şöyle sıralıyor: "Kuran'a, Hz. Muhammed'in hak peygamber olduğuna, Hz. Ali'nin velayetine inanacak bu konuda eğitim almaya müsait olmuş bir ahlaka sahip olacak. Çünkü ahlak yoksa her şey sıfır. Hiçbir şeyin önemi yok." Ali'siz Alevilik tehlikesine de dikkat çeken Gümüşoğlu, "Alevi toplumu özellikle 1960 ve 70'lerdeki sol rüzgârla öyle bir tahrip edildi ki Marksizm bile tamamen unutuldu, iş tanrıtanımazlığa evrildi, bizim başımıza bela oldu. Türkiye'nin o dönemki yurtdışına çıkan solcuları Aleviliği Ali'siz noktaya getirdiler. Özellikle Almanya Ali'siz Aleviliği çok destekliyor, bunun için uyanık olmamız lazım."
"HACI BEKTAŞİ VELİ'YE GÖRE KURAN SEVGİLİDEN GELEN BİR MÜJDE MEKTUBUDUR"
Kaygusuz Abdal üzerine yaptığı çalışmalar ile bilinen Boğaziçi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi Dr. Zeynep Oktay ise Kaygusuz'un kendisine ilk Bektaşi diyen şair olduğuna dikkat çekti. Dokuz Eylül Üniversitesi'nden Doç. Dr. Emrah Dindi ise Hacı Bektaşi Veli'ye göre Kuran-ı Kerim başlıklı yazısında O'na göre Kuran âşıktan maşuka bir mektup olduğunu yazar. Hacı Bektaş, Kuran'ı hatta dört kitabı Tanrı'nın insanlara şefkat ve merhametinin bir eseri olarak görür. Kuran insanı azapla tehdit eden sıkıntıya sokan bir kitap değil sevgiliden gelen bir müjde mektubudur. Kuran'ı sınırsız anlam ve sırlara sahip bir kitap olarak görür.
RÖPORTAJLAR VE DOSYA KONULAR YER ALIYOR
Eskişehir Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haşim Şahin ise 'Bektaşi idik Balım Sultandan Evvel' başlıklı yazısıyla okuyucularını oldukça akademik ama bir o kadar da keyifli bir tarih yolculuğuna çıkartıyor. Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Zeynep Oktay ile tasavvuf edebiyatı üzerine yapılan söyleşi de ise Bektaşi teriminin tarihsel kökenine iniliyor.
OKUYUCU KEYİFLİ BİR TARİH YOLCULUĞUNA ÇIKARTILIYOR
Prof. Dr. Harun Yıldız da 'Mitolojiden gerçeğe Hacı Bektaş Veli'nin tarihsel portresini ele aldığı dosya yazısında birçok önemli bilgiyi okuyucusuyla paylaşıyor. Hacı Bektaş Veli'nin Horasan'ın Nişabur kentinde başlayıp Anadolu'nun Sulucakarahöyük isimli bir Türkmen köyünde sona eren hayatı ve fikir dünyası ayrıntılarıyla ele alınıyor.