Rapora göre Denizle ilişkili faaliyetlerden yılda 450 milyar dolarlık değer yaratan Akdeniz, ekonomik açıdan dünyanın en önemli denizlerinden biri.
Akdeniz'in % 30'u etkin bir şekilde korunursa, Akdeniz balık stokları - Berlam ve Orfoz gibi ticari açıdan değerli türler dâhil - güçlü bir şekilde iyileşebilir.
Bugün Akdeniz'in sadece yüzde 9,68'i Korunan Alan ilan edilmiş durumda; bu alanların da sadece yüzde 1,27'lik bir bölümü yönetim planları ile gerçekten etkin bir şekilde korunuyor.
"30 x 30: Akdeniz'de biyolojik çeşitliliği ve balık stoklarını yeniden canlandırmak" başlıklı rapor yüzde 30 koruma hedefinin Akdeniz'deki biyolojik çeşitliliği ve balık stoklarını nasıl değiştireceğini inceleyen ilk bilimsel çalışma. WWF Akdeniz Girişimi (MMI), bu çalışma kapsamında, 2030'a kadar yüzde 30 hedefine ulaşmak için bir dizi mekânsal koruma senaryosu geliştirmek üzere Fransız Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi (CNRS), Ecopath Uluslararası Girişimi (EII) ve Deniz Bilimi Enstitüsü (ICM-CSIC) ile işbirliği yaptı.
İncelenen senaryolarda 2030'a kadar yüzde 30'luk hedefe ulaşmak için korunması gereken aday bölgeler belirlendi. Senaryolar ayrıca sürdürülebilir olmayan endüstriyel balıkçılık ve diğer zararlı faaliyetlerin bu bölgelerden çıkarılması ile deniz ekosistemlerindeki azalma eğiliminin nasıl tersine çevrilebileceğini de gösterdi.Rapora göre, Akdeniz'de koruma açısından en faydalı sonuçları doğurması beklenen yerler; Alboran Denizi, Kuzeybatı Akdeniz, Sicilya Kanalı, Adriyatik Denizi, Helen Yayı, Ege Denizi ve Doğu Akdeniz.
Analiz sürdürülebilir olmayan balıkçılık ve diğer endüstriyel faaliyetlerde ısrarcı olunması durumunda Akdeniz'de önümüzdeki yıllarda balık stoklarının azalmaya devam edeceğini ortaya koyuyor. Öte yandan rapor, belirli bölgelerde Akdeniz'in %30'unu kapsayan etkin koruma tedbirlerinin alınması ve havzanın geri kalanının da sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi durumunda balık stoklarının artacağını, denizel ekosistemin belirgin bir şekilde iyileşerek yaşamları denize bağlı milyonlarca insanın yararına olacağını bilimsel olarak ortaya koyuyor. Bu senaryoda izmaritgillerde olası av miktarının yüzde 4 ila 20, büyük dip balıklarında ise av miktarının yüzde 5'e kadar artacağı tahmin ediliyor.
Nispeten daha fazla bilimsel verinin olduğu Batı Akdeniz'de köpekbalıkları gibi avcı türlerde % 45, orfoz gibi ticari türlerde %50; ticari açıdan en değerli türlerinden mavi yüzgeçli orkinoslarda ise % 140 biyokütle artışı olacağı öngörülüyor.