Sağlık Bakanlığı, Organ Nakli Merkezleri Yönergesi'nde değişiklik yaparak yeni akciğer nakli merkezleri kurulmasının önünü açtı.
Sağlık Bakanlığı Organ Nakli ve Diyaliz Hizmetleri Daire Başkanı Halil Yılmaz Sur, yeni düzenlemeyle ilişkin bilgi verirken akciğer nakillerinin ciddi bir uzmanlık gerektirdiğini, ancak Türkiye'de bu nakilleri yapabilecek çok sayıda yetişmiş uzman bulunduğunu söyledi.
Türkiye'de akciğer nakline daha çok silikozis hastalarının ihtiyaç duyduğunu, bu nakillerin yüzde 80-90'ının söz konusu hastalara yapıldığını anlatan Sur, bunların yanı sıra KOAH hastalarına da bu nakillerin yapılabildiğini anlattı. Sur, konuyla ilgili şu bilgileri aktardı:
''Ülkemizde halen 200-250 civarında akciğer nakli bekleyen hasta, buna karşın sadece 2 akciğer nakli merkezi bulunuyor. Birinin de ruhsat aşaması tamamlandı. Merkez sayısı yetersiz olduğu için hastaların büyük bölümü nakil için yurt dışına gidiyor. Geçen yıl 14'ü nakil yapılmak üzere, 41'i de daha önce nakil olup kontrol amaçlı toplam 55 vaka yurt dışına gönderildi. Hastalarımızın nakillerinin Türkiye'de yapılması için merkez sayısının artırılmasına karar verildi. Organ nakli merkezleriyle ilgili yapılacak yeni planlama çerçevesinde İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya'ya birer yeni akciğer nakli merkezi açılması planlanıyor. Böylece akciğer nakli bekleyen vatandaşlarımızın yurt dışına gönderilmesine gerek kalmayacak.''
Bunun ülke ekonomisine de katkı sağlayacağını ifade eden Sur, yurt dışında bir akciğer naklinin maliyetinin 300 bin Avro civarında olduğunu bildirdi. Sağlık Bakanlığının verilerine göre, Türkiye'de 200-250 civarında akciğer nakli bekleyen hasta bulunmasına rağmen 2009 yılında 7, 2010 yılında ise 5 hastaya nakil yapılabildi.
KOT KUMLAMA İŞÇİLERİYLE GÜNDEME GELDİ
Silikozis, taş ocağı, tünel ve diğer maden işçilerinin silisyum tozlarını uzunca bir süre solumaları sonucu gelişen ağır bir akciğer hastalığı.
Bu iş kollarında çalışan işçilerin, akciğerler için çok tahriş edici bir madde olan silisyuma maruz kalması sonucu akciğerlerde yaygın iltihaplar ve bunu izleyen fibroz odakları ortaya çıkar. Hastalığın solunum sistemini bozup klinik belirtilerin ortaya çıkması 20–30 seneyi bulabilir. Fakat bu tozlara yoğun bir biçimde hedef olan işçilerde hastalık 10 yıl gibi kısa bir sürede de ortaya çıkabilir. Hastalığın ileri safhalarında, nefes darlığı, hızlı solunum, öksürük, halsizlik, göğüs ağrısı, ses kısıklığı, morarma, kan öksürme gibi belirtiler görülür.
Türkiye'de silikozis hastalığı son zamanlarda kot kumlama işçileriyle gündeme geldi. Sağlık Bakanlığı, Türkiye'de silikozis hastalarının sayısındaki artış üzerine, her türlü kot giysi ve kumaşlara uygulanan püskürtme işleminde kum, silis tozu veya silika kristalleri içeren herhangi bir madde kullanılmasını yasakladı. Bu kişilerin malulen emekli olabilmesi için de yasal düzenleme yapıldı. Düzenlemeyle silikozis hastalığı nedeniyle iş gücünün en az yüzde 15'ini kaybedenlere Sosyal Güvenlik Kurumu'nca aylık bağlanması kararlaştırıldı.