Ankara'da açılan bir boşanma davasında; kadının, çalışıp kazanç elde ettiği halde evin ve çocuklarının masraflarını karşılamaması tam kusur sayıldı. Muhasebeci İsmail A., 6 yıllık eşi Fatma A.'nın, özel bir şirkette yönetici olarak çalışmasına ve geliri olmasına rağmen evin ve çocuğunun giderlerine karışmadığı, maaşını kendi hesabında biriktirip arsalar aldığı, tüm faturaları, mutfak dahil her türlü masrafı kendisinin karşıladığı gerekçesiyle boşanma davası açtı. Ankara 2. Aile Mahkemesi, kocanın iddialarının tanık beyanları, SGK, tapu ve banka kayıtları ile sabit olduğunu belirtti. Kadının tamamen kusurlu, ekonomik şiddete maruz kalan eşinin ise kusurunun bulunmadığı kanaatiyle çiftin boşanmasına karar verdi.
İSTİNAF VE YARGITAY ONADI
Fatma A.'nın itirazını inceleyen İstinaf ve Yargıtay da ilk derece mahkemesinin kararında isabetsizlik bulunmadığına hükmederek kararı onadı. Yargıtay kararında, Fatma A.'nın, Türk Medeni Kanunu'nda yer alan 'Eşler birliğin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamak ve çocuğun bakımına beraberce özen göstermek, birbirine yardımcı olmak zorunda olup, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılmak yükümlülüğü altındadır' şeklindeki yükümlülüğünü yerine getirmediğine vurgu yapıldı