Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, sosyal güvencesi olmayan acil hastalardan ücret alan ya da kabul etmeyen özel hastaneler ya da üniversite hastanelerine kapatma cezası dahil bir çok ağır cezai müeyyide uygulayacaklarını söyledi.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, partisinin Kadın Kolları Kongresi'ne katılmak üzere Milletvetkili Güldal Akşit'le Erzurum'a geldi. Hava Limanı'nda basın açıklaması yapan Bakan Akdağ, özel hastanelerin acil vakalarda vatandaşın geri çevirmemesini ya da ücret talep etmemesini istedi. Acil vakaları çeşitli mazeretlerle geri çeviren, ücret talep eden hastanelere ağır yaptırımlar uygulayacaklarını işaret eden Bakan Akdağ, "Sayın Başbakanımızın genelgesiyle acil hizmete ihtiyaç duyan bütün hasta vatandaşlarımız bu hizmetlerini her hastaneden alacak. Mesela, bir vatandaşımız acil olarak hastalandı, Allah korusun kalp krizi, felç geçirdi çocuğu havale geçirdi ya da tansiyonu ileri derecede yükseldi, ağır sıvı kaybına maruz kaldı böyle bir hastamız Türkiye'nin neresinde hastaneye götürülürse götürülsün özel, üniversite ya da devlet hastanesi fark etmez. Sosyal Güvenlik Kurumu'yla anlaşma yapmamış hastane olması fark etmez derhal kendisine müdahale edilecek. Kendisine müdahale edilip ihtiyacı giderilecek. 'Ekipmanım yok, doktorum yok almıyorum' demeye hiç bir hastanenin hakkı yoktur. Hasta hastaneye kabul edilir. Acil tedavisine başlanır o hastanenin tedavi imkanı yokta hastanenin kendisi 112 Sağlık Komuta Merkezini arayıp oranın koordinasyonu ile hasta gerekirse başka hastaneye nakledilir. Hasta sokağa terk edilemez. Bu şekilde ya da bu hasta ve yanındakilerden para talep edilemez. Bu esaslara uymayanlar ve yanlış yapan hastaneleri kapatma cezası dahil gerekli müeyyidelere tabi tutuyoruz. Vatandaş bunu bilmeli. Bazı özel hastaneler ilk müdahaleyi yaptıktan sonra bazı evraklar imzalatıyor. Vatandaşı hastaneye getiren sebep devam ederken para talebi hukuki değil. Hiçbir hastanenin buna hakkı yok.Örnek vereyim kalp kiriz şüphesiyle vatandaş acil tedavisi bittikten sonra yoğun bakımda devam eden tedavisi ya da çıktı sonra hasta odasındaki tedavisi o acil kapsamındadır para talep edilmez ya da ameliyatla kolu kıldığı için sonra komplikasyon çıktı, kopmlikasyon tedavisi de acil durum çerçevesindedir." dedi.
Bakan Akdağ, bu kararları net ifade eden bir genelgenin yarın Müsteşarı tarafından il valiliklerine gönderileceğine dikkat çekerek, "Vatandaş haklarını bilsin acil durumda vatandaşı mağdur bırakmamak bizim şiarımızdır, Sayın Başbakan'ın da talebi budur. Acil hastaların haklarını korumaya sonuna kadar devam edeceğiz. Vatandaşımızda acil olmadıkça acillere gitmesin." şeklinde konuştu.
"BABAM GİZLİ KUR'AN OKURDU"
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, TBMM'de kabul edilen 4+4+4 eğitim sistemiyle 28 Şubat sürecinde tek tipçi zihniyet yetiştiren bir uygulamanın tarihin tozlu raflarına kaldırıldığını ifade etti. Bakan Akdağ, 1950'den önce Türkiye'de Kur'an-ı Kerim okumanın ve İslam dininin öğretilmesinin yasaklandığı ve bunun canlı şahidi olan babasından çok şeyler öğrendiğine dikkat çekti.
Akdağ şöyle konuştu: "Bizim dedelerimiz 1950'den önce Ezan-ı Muhamediye'nin aslından okunmasının yasaklandığı dönemde bu şehirde çok çile çekti. 1946' da benim babam Kur'an öğrenmeye, Arapça tedrisatla kendi dinini öğrenmeye Tivnikli Hacı Faruk Efendi'ye gitmeye başladığında bu işi gizli yapıyordu. Birinci ağızdan, babamdan bu konuda enteresan bilgiler aldım. Gizli saklı yapıyorlardı bu işi. İnsanların dinini öğrenmesi, kutsal kitabını öğrenmesi yasaklanmıştı. Nasıl ki 1950'de rahmetli Menderes'le ezanlar minarelerden aslı gibi okunmaya başlandı. (Mekanı cennet olsun) Şimdi de Kur'an-ın ve Hazreti Muhammed'in hayatı okullarda seçmeli ders olarak okutulacak. Bugün AK Parti hükümeti, Başbakan önderliğinde Kur'an isteyen ailelerin çocuklarına seçmeli olarak okullarda öğretilebilir duruma gelmiştir. Peygamber Efendimizin hayatı okullarda seçmeli okulatılacak hale geldi. Buradan MHP'nin verdiği katkıyı da ziyadesiyle takdir ediyorum."
BAŞBAKAN'IN SAĞLIK DURUMU ÇOK İYİ
Sağlık Bakanı Akdağ, bir basın mensubunun, 'Sayın Başbakan'ın sağlık durumu nasıl?' yönündeki sorusunu cevaplandırdı. Bakan Akdağ, Başbakanın sağlık durumunun çok iyi olduğunu ve kendisine iyi baktığına işaret ederek, "Sayın Başbakan'ın sağlık durumu Allah'a şükürler olsun mükemmel. Açık söyleyeyim, kilo vermeye çalışan birisi olarak bu anlamda Sayın Başbakan'ın sağlık durumu gıpta edilecek kadar iyi. Fizyonomisi iyi yediğine, içtiğine dikkat eden, geç yemez, günlük egzersiz yapan bilgisini almaktayım." dedi. Başbakan Erdoğan'ın kilo vermesine de imrendiğine işaret eden Akdağ, "Darısı bizim gibi kilo vermek isteyenlerin başına. Ben 6 kilo verdim 8 kilo daha vereceğim." diye konuştu.
"FERTLER, ANAYASA İÇİN OY VERDİKLERİ PARTİYE BASKI YAPSIN"
Sağlık Bakanı Akdağ, yeni anaya çalışmasıyla ilgili olarak parlamentoda grubu bulunan siyasi partilerle mutabakat arayışı içerisinde olduklarını savundu. Akdağ, hükümet olarak tek başlarına yeni anayasayı yapacak, değiştirecek veya halk oylamasına götürecek güce sahip olmadıklarını ifade etti. Bu konuda vatandaşlara büyük görevin düştüğüne değinen Bakan Akdağ, "Toplum bu hususta ne kadar bu konuyu canlı tutarsa işimiz o kadar kolaylaşır. Biz AK Parti grubu olarak tek başına anayasayı değiştirecek çoğunluğa sahip değiliz. Halk oyuna getirecek çoğunluğa da sahip değiliz. Meclisteki partilerle mutabakat arayışı içindeyiz. Bu hususta fertler, toplum hangi partiye oy vermişse, o kendi partilerini bu zorunlu değişim için zorlama. Toplumsal olarak birlikte başaracağımız bir iş bizde buna gayret ediyoruz." açıklamasında bulundu.