Halk arasında 'sarı nokta' olarak bilinen, yaşa bağlı 'makula dejenerasyonu' (YBMD), 'diyabetik makula ödem' (DMÖ) ve retina damarlarındaki tıkanma; insanların kör eden en önemli üç hastalık. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre bu hastalıklar yüzünden 2020 yılına kadar yaklaşık 75 milyon kişi kör olacak.
İsviçre'nin Basel kentinde düzenlenen göz hastalıkları ve yeni geliştirilen tedaviler konulu toplantıda konuşan Liestal Kantonsspital Baselland Üniversitesi Oftalmoloji Bölümü Başkanı Prof. Christian Prünte; geliştirilen yöntemin, gözdeki yeni kan damarı gelişimini ve sızıntısını engelleyerek görme yetisini tekrar kazandırdığını söyledi. Bu hastalıklar retinanın içinde ya da altında sıvı birikimine sebep olarak kişilerin gözlerine kaybetmesine ya da çok zor görmelerine yol açıyor.
Şimdi bu hastalıklardan kaynaklı görme kayıplarına, hasarların giderilerek tedavi edilebileceğiyle ilgili bir umut ortaya çıktı. Yöntem gözdeki yeni kan damarı gelişimini ve sızıntısını engelleyerek hasarı tedavi etmeyi ve görme yetisini tekrar kazandırmayı hedefliyor.
Yılda 200 milyon dolar
NOVARTIS AR-GE Başkan Yardımcısı Prof. Ted Dryja, halk arasında 'sarı nokta' olarak bilinen yaşa bağlı makula dejenerasyonunun tedavisinden önce hastalığı önlemeyi hedeflediklerini söyledi: Harvard Tıp Fakültesi'nde 30 yıllık göz doktorluğunun ardından insanların glokom, diyabet, üveit gibi hastalıkların körlüğe varan vahim sonuçlarının farkındayım. Bu yüzden de bunlar ve diğer göz hastalıklarının tedavileriyle ilgili yürütülen ar-ge faaliyetleri için yılda yaklaşık 200 milyon dolar harcıyoruz.
Mavi gözlüler risk altında
Prof. Christian Prünte, tedavi yönteminin ilk olarak gözde noktacıklar ortaya çıkararak, neredeyse insanlara dışarıya çıkamaz hale getiren ve görme yetisini yüzde 75-100 kaybettiren yaşla ilişkili 'makula dejenerasyonu' hastalığı için geliştirildiğini söyledi: İlaç gözün içine kişinin durumuna göre belirli aralıklarla enjekte ediliyor. Bu tedavide başarılı olduğu ortaya çıkan 'ranibizumab' etken maddeli ilaç, anormal kan damarı oluşumunun ve gelişiminin sebep olduğu retina hasarının tedavisini de yapıyor. Bu hastalarda ışığa karşı yüksek hassasiyet yaşanıyor. Özellikle mavi gözlüler risk altında. Okuma, araç kullanma, alışveriş yapma, saati söyleme, yüzleri tanıma gibi günlük işleri de yerine getiremeyen hastalar istedikleri yazıyı okuyabiliyor, hatta bir ipliği iğden bile geçirebiliyor.
AKŞAM