Ankara Gölbaşı'nda, yıllar önce tapu kayıtlarında kendisini ölü göstererek 300 milyonluk mirasın üzerine konan kardeşlerine karşı hukuk mücadelesi başlatan ancak dava sürecinde yaşamını yitiren Havva Özer'in davasını çocukları sürdürüyor.
300 MİLYON LİRALIK MİRAS
4 çocuklu ailenin tek kızı olarak 1931'de dünyaya gelen Havva Özer, küçük yaşta anne-babasını kaybedince ağabeyleriyle yaşadı. Büyüyüp evlenen Havva Özer, geçim sıkıntısıyla 6 çocuk büyüttü. Aradan yıllar geçti. Özer'in bir ağabeyi 2011'de vefat etti. Özer bu sırada babasından 25 dönümlük bir arazi kaldığını öğrendi. İddiaya göre Özer'in babasından kalan çok miktarda taşınmaz, 1954'te ağabeyleri Yusuf, Mehmet ve Ahmet Alp arasında paylaşıldı. 1976'da ise tüm mal varlığı ağabey Mehmet Alp'e satıldı. Bu işlemlerin yapılabilmesi için ise mirasçılardan biri olan Havva Özer, iddiaya göre tapu kayıtlarında ölü olarak gösterildi.
Özer, bugünkü değeri 300 milyon lirayı bulan araziyi ağabeylerinden almak istedi ancak ağabeyleri vermedi. Bunun üzerine Özer, kendisine ait taşınmazların tespiti ve uğradığı zararın karşılanması için tespit, yolsuz tescil, tazminat ve ecrimisil davası açtı. Özer, kardeşlerinin mal varlıklarının tespit edilerek uğradığı zararın tazminini talep etti. Ankara'nın lüks semtlerinden İncek Mahallesi'ndeki taşınmazlara yargılama sonuna kadar tedbir konulmasını istedi. Özer'in 2015'te hayatını kaybetmesinin ardından hukuk mücadelesine Özer'in 6 çocuğu devam etti. Ankara Gölbaşı Asliye Hukuk Mahkemesi, davayı zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle reddetti. İtiraz üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi, mirasçıların haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle kararı kaldırarak taşınmazlara tedbir koydu. Yeniden başlayan yargılamada Özer'in çocuklarının avukatı Aysel Altaş, davanın ketmi verese iddiasına dayalı olduğunu, AİHM kararlarına göre davanın mahiyeti itibariyle zamanaşımına uğrayamayacağını savundu. Duruşma, davalıların mirasçılık belgesinin dosyaya sunulması için ertelendi.