Tuğra, Zonguldak'ta yaşayan ev hanımı anne İlknur ile maden işçisi baba Ersoy Kök'ün ikinci çocuğuydu. Doğuştan iki gözünde de göz kapağı yoktu. Hemen Tuğra'nın kulağının arkasından kıkırdak alıp göz kapağı yaptılar ama olmadı. Göz kapağı gözüne yapıştı. İkinci ameliyatta açtılar, amniyotik zar konuldu fakat kapak tekrar göze yapıştı. Üçüncü ameliyatta yine aynı sorun meydana geldi ve Tuğra, gözünü açamaz hale geldi. Üç ameliyattan sonra Ankara'ya sevk edildi. Artık 2 yaşındaydı. Ankara'da ağzından parça aldılar, yapışmaması için göz kapağının altına yerleştirdiler. Aradan 20 gün geçti, tekrar yapıştı. Doktorlar "İkinci kez aynı ameliyatı yapacağız ama yapışma riski var" dedi. Kök çifti bu kez ameliyat istemedi. İnternetten araştırma yaptılar.
AMELİYAT 7 SAAT SÜRDÜ
Sonunda da Op. Dr. İskender Alkın Solmaz'ı buldular. Fakat gerek Tuğra'nın annesinin 6 yıl önce yaşadığı sağlık sorunları, gerekse Tuğra'nın ameliyatları aileyi maddi olarak çok zorlamıştı. O ana kadar kimseden yardım istemeyen aile için Ramazan Bayramı'nda kendi köylerinde bir kampanya başlatıldı. Toplanan para Tuğra'nın ameliyat parasıydı. Aile bayramdan sonra hemen soluğu İstanbul'da aldı. Ameliyat, Dünyagöz Etiler Hastanesi'nde Oküloplasti (Göz Çevresi Estetiği) uzmanı Solmaz tarafından gerçekleştirildi. Tam 7 saat sürdü. Şimdiden sonra yapışıklık gelişmezse, Tuğra'nın görmesi de gelişecek. Çünkü yapışıklık odak noktayı kapatarak görme yetisini kaybetmesine neden oluyordu. Tuğra'nın bir gözü bir karış, diğeri de 1.5-2 metre kadar mesafeyi ancak görebiliyor. Şimdi önlerinde 2 ameliyat daha var. Öncelik göz kapaklarının işlevsel hale gelebilmesi. İkincisi ise görme yetisinin yeniden kazandırılıp geliştirilmesi.
UMUTLA GELDİK UMUTLA GİDİYORUZ
Anne-baba: Arkadaşları onunla dalga geçtiği zaman "Sen ameliyat oldun, gözlerin çok güzel, o yüzden sana bakıyorlar' dedik ama büyüdükçe sorgulamaya başladı. 'Keşke buraya daha önce gelseydik' diye kendi kendimize sürekli söyleniyoruz. Çünkü buraya önceden gelseydik, çocuğumuz bu kadar sıkıntı çekmeyecekti. Biraz pişmanlığımız var ama 'Buna da şükür' diyoruz. Sonuç almaya başladığımız ve tedavisi iyi geçtiği için çok mutluyuz. Bir umutla geldik, bir umutla taburcu olduk, gidiyoruz.
UÇURUMUN KENARINDAN DÖNDÜK
Op. Dr. Solmaz ise konuyla ilgili şunları söyledi: "Ağızdan parça alarak tekrar kapak oluşturduk. Tedavisi daha devam ediyor. Öncelikle göz kapaklarını çalışır ve sağlıklı pozisyona getirmemiz lazım. Sonrasında da gözüne daha önceden yapışan dokuların temizlenip görmesinin daha iyi hale getirilmesi için ekstra şeyler yapmamız lazım. Bu doku çok narin ve hassas bir doku olduğu için bunları çok kısa aralıklarla da yapmayacağız. Eğer göz kapaklarını o şekilde bıraksaydık, görme kaybı telafi edilemez bir hal alacaktı. Uçurumun kenarından döndü."