Kayseri'de yaşayan Ahmet Doğan Çelebi merhum babasının karavana çevirerek yıllarca kullandığı 65 yaşındaki nostaljik otobüse gözü gibi bakıyor. Müteahhitlik yapan babası Doğan Çelebi'nin 1970 yılında satın alarak Seyyah Çelebi adını verdiği otobüsten Türkiye'de 3 adet bulunduğunu belirten Ahmet Doğan Çelebi, "Biz ailece bu otobüsle büyüdük. Hem babamıza hem de bu otobüse vefa borcumuz var" dedi.
Babası Doğan Çelebi'nin 1970 yılında Erzurum Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü'nde hurdaya ayrılan 321-H modeli otobüsü satın alarak Kayseri'ye getirdiğini belirten Çelebi; "Babam müteahhitlik işi yapıyordu. O zamanlarda şantiyelerde çadırda kalıyorduk. Babam çadırdan kurtulmak için bu otobüsü alıp içini karavana çevirdi. Adını da Seyyah Çelebi koydu. Ticari bir araç olduğu için bu otobüsü hususi olarak kaydettirmemiz çok zor oldu" diye konuştu.
43 YIL SONRA AYNI POZU VERDİ
Nostaljik otobüsün zarar görmemesi için özel yer yaptıran Ahmet Doğan Çelebi, 17 yaşındayken Seyyah Çelebi ile verdiği pozu, 43 yıl sonra SABAH için yeniden verdi. Seyyah Çelebi'nin çocukluğunda olduğu gibi yaşlılığında da yanında olduğunu belirten Ahmet Doğan Çelebi; "Aradan geçen yaklaşık yarım asır benden çok şey götürse de, bir çocuk gibi baktığım Seyyah Çelebi hala çalışıyor ve yürüyor. Seyyah Çelebi ile arkadaşlığım ölene kadar sürecek. Çünkü bu otobüs bize yıllarca hem ev, hem de yol arkadaşı oldu" dedi.
BABAMDAN YADİGAR
Ahmet Doğan Çelebi, Belçika'dan bir koleksiyonerin otobüs için 123 bin Euro (yaklaşık 1 milyon 200 bin lira) teklifte bulunduğunu belirterek şunları söyledi: "Ben bunu kabul etmedim. Çünkü hem babama hem de bu otobüse ailece vefa borcumuz var. Seyyah Çelebi'nin bize emeği çok oldu. O yüzden Seyyah Çelebi benden sonra da çocuklarıma yadigar kalacak" diye konuştu.
Ahmet Doğan Çelebi'nin ablası Necla Çelebi Erkaya (65) ise üniversite yıllarında 1 ay otobüste kaldığını belirterek; "Ben 1980-81 mezunuyum. Üniversite son sınıftayken darbe oldu. İstanbul'da oteller müşteri kabul etmiyordu. Babam Kayseri'den otobüsle gelerek imdadıma yetişti. Bir ay boyunca Sarayburnu'nda, Vatan Caddesi'nde, boğazda ve sınavın olduğu günler okulun etrafında otobüste kaldık. Ayrıca bu otobüsle babam, amcam ve bir arkadaşı umreye bile gittiler. Biz 3 kız bir erkek 4 kardeşiz. Diğer kız kardeşlerimle birlikte otobüsteki haklarımızı erkek kardeşimize verdik. Çünkü kardeşim Ahmet, babamın yadigarına çok iyi bakıyor" dedi.