Hanife Demirci, tam 40 yıl önce Levent ve Dursun isimlerinde ikiz bebek dünyaya getirdi. Doğumdan iki ay sonra Levent bebeğin rahatsızlandığını farkeden anne Demirci, soluğu Zeynep Kamil Hastanesi'nde aldı. Bebeği muayene eden doktorlar "Bebek ağır hasta, bir hafta kontrol altında tutacağız, daha sonra gelip alabilirsiniz" diyerek anne Demirci'yi evine gönderdi. Aradan geçen bir haftanın ardından bebeğini teslim alma ümidiyle hastaneye gelen anne, doktorların verdiği cevap karşısında adeta yıkıldı. İddiaya göre doktorlar "Bebek öldü, biz de beklemeden gömmek zorunda kaldık" diyerek bebeğin cenazesini teslim etmedi.
TAVSİYE ÜZERİNE GİTTİ HAYATI ALTÜST OLDU
Doğumdan iki ay sonra bebeklerinden birinin rahatsızlanması üzerine Küçükçekmece'de bulunan bir hastaneye gittiğini ancak orada çalışan doktorun bebeğini tedavi etmediğini belirten Hanife Demirci "Oradaki doktor bana Süleymaniye'deki hastanenin daha donanımlı olduğunu ve oraya gitmem gerektiğini söyledi. Ben de oraya gittim. Şimdi geriye baktığımda keşke gitmeseydim diyorum, belki de bu işlerin bir parçası da beni oraya yönlendiren doktordu" dedi.
CENAZESİNİ BİLE TESLİM ETMEDİLER
Bebeğini ishal olduğu için hastaneye götürdüğü ifade eden Demirci "Hastaneye gittiğimizde 'bebeğin ağır hasta, bir hafta kontrol altında tutacağız' dediler. Ben bebeğimin yanında kalmak isteyince de şiddetle karşı çıkıp refakatçi kabul etmediklerini, bir hafta sonra geri gelmem gerektiğini söylediler. Bir hafta sonra gittiğimde ise 'bebeğin öldü, bekletmemek için gömdük" dediler, ölüsünü bile göstermediler" diye konuştu.
"BEBEKLERİ KAÇIRIP SATIYORLARMIŞ"
Ölen bebeğinin doğum belgesini çıkartmak için yıllar sonra aynı hastaneye gittiğini belirten Hanife Demirci "Orada çalışan bir başhekim, zamanında bu hastanedeki doktorların birçok bebeği kaçırdığını ve çocuğu olmayan ailelere sattığını söyledi. Bunları duyduktan sonra oğlum Levent'in yaşıyor olabileceğini düşünmeye başladım. O gün bugündür Levent'im aklımdan çıkmaz oldu" ifadelerini kullandı.
KAYITLARDA OYNAMA YAPMIŞLAR
Oğlunu bulmak için birçok yolu denediğini ifade eden Demirci "Savcılığa gidip durumu anlattık. Hastaneye gidip oğlumun kayıtlarını istedik; kayıtlarda ne ismimiz ne de doğum tarihi düzgün yazıyor. Bütün hepsinde oynama yapmışlar. Ölüm nedenini bile yazmamışlar. Oğlumun kayıtlı olduğu mezarlığa gittik, yerini bilmiyoruz dediler. Adeta bir şeyleri örtbas etmeye çalışmışlar" dedi.
"OĞLUMU BULDUM DEDİM AMA..."
Demirci "2 sene önce bir televizyon programında bağlanan birinin "Ailemi arıyorum" dediğini duydum. Doğumumdan iki ay sonra hastaneye bırakmışlar, daha sonra aileme öldü deyip beni başka birine satmışlar diyordu. İşte o an oğlumu buldum dedim, hemen programa ulaşmaya çalıştım. Ama ertesi gün program yayından kalktı. Bir daha da o kişiye ulaşamadım" diye konuştu.
ÖLÜSÜ DE DİRİSİ DE YOK
Doğumunun 40'ıncı yıl dönümünde dahi oğlunu unutmadığını belirten Hanife Demirci "Levent'imin ölüsü de dirisi de yok. Hala onu rüyalarımda görüyorum. Onu bulabilmenin umuduyla yaşıyorum. Yetkililere sesleniyorum, lütfen beni oğluma kavuştursunlar. Onu benden aldıklarında ağzı süt kokuyordu, o günden beri bir daha yavrumu koklayamadım" ifadelerini kullandı.