Olay, 9 Mart 2018'de Horasan ilçesine bağlı Kazım Karabekir Mahallesi, Nenehatun Caddesi'nde meydana geldi. 8 yıl önce mal paylaşımı yapan Mehmet Yılmaz ve İlhami Yılmaz kardeşlerin çocukları arasında anlaşmazlık çıktı. Mehmet Yılmaz'ın oğulları Adem Yılmaz ve İbrahim Yılmaz, amcaları İlhami Yılmaz'ın işlettiği kereste atölyesine gitti. Yılmaz kardeşler, amcalarından yeniden mal paylaşımı yapmasını, kendilerine yeni hisse vermesini istedi. İlhami Yılmaz ise istedikleri birçok mal varlığını daha önce kendilerine verdiği gerekçesiyle yeğenlerinin taleplerini reddetti. Tartışma sonrası çıkan silahlı kavgada, Mehmet Yılmaz (66) ile oğulları Ömer Yılmaz (41), Adem Yılmaz (34), İbrahim Yılmaz (30), Bahattin Yılmaz (27) ile damadı Sedrettin Bahar (53) hayatını kaybetti, torunu Ahmet Can Yılmaz (20) ise ağır yaralandı. Olaydan sonra kaçan İlhami Yılmaz ile oğulları Emrah ve Fatih Yılmaz, yakalanıp gözaltına alındı. İlhami Yılmaz ve oğulları sevk edildikleri adliyede çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Aynı aileden 6 kişi ise Horasan'da gözyaşları arasında toprağa verildi.
İlhami Yılmaz ve oğulları hakkında Erzurum 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. 3 sanık hakkında 'kasten öldürme' ve 'kasten öldürmeye teşebbüs' suçlarından 6'şar kez müebbet ile 9'ar yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası talep edildi. İddianamede, sanıkların cinayeti haksız tahrik altında işlediklerini belirtilerek, verilecek cezada indirim yapılması istendi.
'PİŞMANIZ KEŞKE OLMASAYDI'
Erzurum 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün görülen karar duruşmasında İlhami Yılmaz ve oğulları, Rize L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Ölen kişilerin aileleri ise yine SEGBİS aracılığıyla Horasan Adliyesi'nde duruşmayı takip etti. Son sözleri sorulan baba ve oğulları "Pişmanız keşke olmasaydı" dedi.
CEZA YAĞDI
Mahkeme heyeti, İlhami Yılmaz'a ağabeyi Mehmet Yılmaz'a karşı 'kasten öldürme' suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet verdi ve iyi halden müebbed hapis cezasına çevirdi. Heyet, İlhami Yılmaz'ı aynı suçtan yeğenleri Bahattin, Ömer, İbrahim ile damadı Sedrettin Bahar'a karşı önce 4 kez müebbet hapis cezasına mahkum etti. İyi hal indirimi uygulayan mahkeme, müebbet hapis cezasını 25'er yıla düşürdü ve 4 kişiyi öldürmekten toplam 100 yıl hapis cezası verdi. Sanığın, yeğeni Adem Yılmaz'ı tahrik altında öldürdüğüne kanaat getiren heyet, bu eyleminden ise İlhami Yılmaz, 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. İlhami Yılmaz, yeğeninin oğlu Ahmet Can Yılmaz'ı yaralamaktan da ayrıca 10 yıl 10 ay hapis cezası aldı. İlhami Yılmaz'a müebbet ve toplam 123 yıl 4 ay hapis cezası hükmedildi.
KARDEŞLERE 125'ER YIL
Heyet, iki kardeşi de amcaları Mehmet, kuzenleri Bahattin, Ömer ve İbrahim Yılmaz'ı öldürmekten önce müebbet, ardından iyi hal indirimi ile toplam 100'er yıl hapis cezasına çarptırdı. Kardeşler ayrıca, kuzenleri Adem Yılmaz'ı tahrik altında öldürdükleri gerekçesiyle 12'şer yıl 6'şar ay, Ahmet Can Yılmaz'ı yaralamaktan da 10'ar yıl 10'ar ay, ruhsatsız silah bulundurma suçundan da 1'er yıl 8'er ay hapis cezası aldı. Emrah ve Fatih Yılmaz kardeşler toplam 125'er yıl hapis cezası mahkum edildi.
'İYİ HAL İNDİRİMİ UYGULAMASINA İTİRAZ EDECEĞİZ'
Sanıklara iyi hal indirimi uygulanmasını eleştiren ölen kişilerin Avukatı Fahrettin Özer şunları söyledi:
"Sanıklar arasında iştirak ve irade birliği söz konusudur. Her ne kadar sanık Emrah'ın iştirak iradesinin olmadığını beyan etseler de bu husus gerçeği yansıtmamaktadır. Sanıklar etkili mesafeden ölüm sonucunun kaçınılmaz olduğunu bilerek maktülleri öldürmüş ve olay yerinden de beraber kaçmışlardır. Türkiye'deki terör olayları haricinde hiçbir olayda bu kadar insan hunharca katledilmemiştir. Vahim cinayetler işlenmemiştir. Sanıklara verilen cezalarla bir nebze de olsa, olayda hayatını ve eşini babasını kaybeden müvekkillerimizin içleri soğumuş ve adalete olan inançları güven tazelemiştir. Mahkemenin sanıklar hakkında 6 kişinin ölümünü yok sayarak TCK 62'nci maddesi uyarınca iyi hal indirimi uygulamasına itiraz edeceğiz. Çünkü maktülleri hunharca öldüren sanıklara indirim yapılması müvekkilleri ve kamu vicdanını rahatsız etmiştir."