İzmir'de yaşayan 50 yaşındaki Nuran Gülseren'in 30 yıl önce hamilelik döneminde yakalandığı hastalık hayatına damga vurdu. Dışa dönük ve gezmeyi çok seven Gülseren'in hayatının baharında, 21 yaşında bir bebek dünyaya getirişinin üzerinden bir ay geçmişti ki, hastalığı hayatını alt üst etti. Zaman zaman çekilemeyecek derecede şiddetlenen bacak ağrıları onu sosyal hayattan kopardı, çocuğuyla bir gün olsun parklarda koşup oynamasına izin vermedi.
OĞLUNU EMZİREMEDİ
Nuran Gülseren, halk arasında "toplardamarda pıhtı oluşması" olarak bilinen Derin Ven Trombozu hastalığıyla yıllarca mücadele etti. Gittiği hekimler, "Tedavisi yok, boşuna doktor doktor gezmeyin" dedi. Daha önce tekstil sektöründe çalışan Gülseren, zaman zaman ağırlaşan sağlık sorunu nedeniyle birçok kez iş değiştirmek zorunda kaldı. Bacakları ve ayakları şişiyor, ağrıyor, morarıyor, yürüyemiyor, uyuyamıyor, bütün aktiviteleri kısıtlanıyor, hatta kimi zaman kendini felçli gibi hissediyordu. Gülseren, yaşadıklarını gözleri dolarak anlattı: "Ben oğlum Koray'ı emziremedim. O kadar kötü bir şey ki, 21 yaşındasınız, en hareketli olduğunuz yıllar ama hareket etmem yasak. Hep hastayım, hep hastanelerdeyim. Oğlum okula başladığında da çok rahatsızlanmıştım. Yanında olmayı çok istiyordum ama istirahat etmek zorundaydım. Öyle kötü yıllar yaşadım ki!..."
İLK HEDEFİ KARADENİZ
Geçen yıl ağustosta kullandığı kan sulandırıcı ilaçlara bağlı gelişen ve çok zor durdurulan kanama ise onu ölümün eşiğine getirdi. Ancak aynı zamanda 'yeniden doğmasına' da vesile oldu. Doktoru, Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Mert Dumantepe'yi tavsiye etti. Nuran Gülseren, "Ameliyat oldum ve iki saat sonra ayağa kalktım. Adeta yeniden doğdum. İlk hedefim Doğu Karadeniz'i gezmek. Sonra da dünyayı gezerim, kimbilir?" dedi.
'DAMARLARI TIKALIYDI'
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Mert Dumantepe, nadir uygulanan ve sayılı merkezlerde yapılan yöntemle Gülseren'e hem sağlığını hem kaybolan yıllarının acısını çıkarma şansını verdi. Doç. Dr. Dumantepe, "Hastamızın dizinden karnının içine kadar olan bütün toplardamarları taşlaşmış kronik pıhtı ile tıkalıydı. Günümüzde Kronik Derin Ven Trombozu için altın standart tedavi yöntemi olarak kabul edilen hibrit bir ameliyat uyguladık. Hastamızı sağlığına kavuşmuş olarak beşinci günde taburcu ediyoruz. Bu yeni geliştirilen tedavi yöntemi ülkemizde onbinlerce Kronik Derin Ven Trombozu hastası için umut ışığı oldu" şeklinde konuştu.