Özgü Elvan Yılmaz / sabah.com.tr
21 Aralık ile ilgili kıyamet söylencelerine ilişkin insanların sürekli bu konuda sorular sorması, çoğalan korku ve panik duygusu karşısında yanlış bilgileri ortadan kaldırmak gereği duyan Astrolog ve Maya Takvimi Uzmanı Öner Döşer ile Ufolog Haktan Akdoğan, İstanbul Martı Otel'de "21 Aralık 2012 ve Ötesi" konulu bir kongre düzenledi.
İşte 21 Aralık'la ilgili görüşler:
Astrolog Öner Döşer: 21 Aralık 2012 ile ilgili yanlış bilinenler var. Maya takviminin sonu deniliyor; maya takviminin sonu değil. Mayaların 20 civarında takviminden biri olan uzun sayım takvimi'nin bir döngüsünün sonu ama yeni bir döngüsünün de başlangıcı. 21 Aralık tarihinde 3 gün karanlık ve 6 günlük elektrik kesintisi de olmayacak. Kıyametin bilgisi yalnız Allah katındadır, Onu vakti vaktine uygulattıracak ancak O'dur.
Bir gecede çağ değişmez. Kıyamet söylenceleri panik ve endişelere sebep oluyor, bizim bu dönemde en beklemediğimiz şey panik ve endişe olmasıdır. Düşüncelerimizde sevgi güzellik ve birlik bilinci oluşturmalıyız. Bu yüzden ben 21 Aralık 2012 ve sonraki günlerde aslında hayatımızda çok büyük değişikliklerin olmayacağını bir anda hiç bir şeyin değişmeyeceğini yani "sıçrama" olmayacağını vurguluyorum. 22 Aralıkta faturalarımızı ödemeye devam edeceğiz, sorumluluklarımız devam edecek; her şey devam edecek. Bu konuda ayaklarımız yere basmalı, uçmamakta fayda var. Biz değişmezsek, dünya da değişmez!
Kongrenin diğer konuşmacısı Ufolog Haktan Akdoğan ise "foton kuşağı"nı ve etkilerini anlattı:
Foton kuşağıyla gelen değişim dönüşüm her yerde kendini gösteriyor. Foton kuşağı çok önemli bir süreç ve Dünya ile Güneş Sistemini etkileyen bir hadisedir. Bu kuşak dış uzaydan gelen yüksek frekanstaki gama ışınlarını içeriyor. Bilimsel anlamda da NASA, gama ışınları olarak adlandırdığı bu ışınların bombardımanı altında olduğumuzu haber yaptı. Dolayısıyla biz enerjiysek, başka enerji akışlarından da yani bu gama ışınlarından da etkileniyoruz.
Maya takviminde işaretlenen 26 bin yıllık bu döngünün sonunda foton kuşağı dediğimiz ve NASA'nın da kabul ettiği, bu enerji kuşağının içine dünyamız giriyor. Bunun teyidini biz Dünya'nın manyetik alanındaki değişimlerinden, volkan aktivitelerinin, depremlerin ve kasırgaların artmalarından alıyoruz. Bu sürecin içindeyiz daha uzun bir süre. Yani, söylenildiği gibi sıçrama olmayacak, bu bir süreç olacak.
İnsanlarda baş dönmesi şikayetleri arttı. Çünkü bu enerji bizimle uyumlanırken ağrı, yorgunluk, baş dönmesi gibi durumlara sebep olabiliyor. Yapılması gereken şey toparlanmak.
Uzmanların bu dönemde yaşanabilecek sıkıntılar ve buna karşı reçeteleri ise şöyle:
-Derin duygusal değişimler
-Ani baş dönmeleri ve baygınlık hisleri
-Baş ağrısı
-Mide bulantısı
-Uyku bozuklukları (çok uyuma, ya da hiç uyuyamama)
-Yorgunluk
-Depresyon, panik atak
-Bazı insanlar çevreye kapanabilir, asosyal olma hali artabilir.
-Bazı yetenekler, özellikle psişik yetenekler artabilir.
-Negatif enerjisi yüksek kişilerde suça eğilim ve dengesiz davranışlarda artış olacak.
Değişim ve dönüşümü daha kolay yaşamak için:
-Oksijen çok önemli. Bol oksijen ve nefes egzersizleri
-Organik beslenme
-Et yerine baklagilleri tercih etmek
-Topraklanma. Sık sık doğada bulunma, toprağa ayak basma ve bir ağaca sarılma.
-Egzersizleri ihmal etmeyin. Her gün en az 15-20 dk. Yürüyüş
-Bol bol su için
-Uyku bozukluklarına direnmeyin, akışta kalın.
-Her gün 10-15 dk. meditasyon yapın ve içinize dönün
-Koşulsuz sevgide kalın
-İyi bir insan olun, hoş görülü olun.