Antalya'nın Muratpaşa ilçesinde meydana gelen olayda eski eşini 21 yerinden bıçaklayan adamın yargılanması başladı. Olayda 12 Eylül günü İstanbul üzerinden Antalya'ya gelen, geceyi Ayşe Seyidoğlu'nun evinin yakınındaki parkta geçiren eski koca, sabah işe gitmek için servis bekleyen kadını 21 yerinden bıçaklamıştı. Duruşmada ölümden dönen Ayşe Seyidoğlu (50) ise "Bıçak darbesi almayan bir noktam kalmadı. Artık öleceğimi düşündüm. Kelime-i Şehadet getirdim" dedi. Mahkeme, sanığın tutukluluğunun devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
OLAY NASIL OLDU?
Muratpaşa ilçesi Meydankavağı Mahallesi'nde 13 Eylül günü yaşanan olay şöyle gelişti;
Muş'ta yaşayan Ayşe Seyidoğlu, 30 yıllık eşi Nizamettin Seyidoğlu'na boşanma davası açtı. Ardından en küçüğü 10, en büyüğü 16 yaşında olan 4 çocuğunu da yanına alıp, Antalya'ya yerleşti. 28 Mart'ta boşanma davası sonuçlanan Ayşe Seyidoğlu, eski eşine karşı 21 Eylül gününe kadar geçerli uzaklaştırma kararı aldırdı.
Ancak Nizamettin Seyidoğlu, izini kaybettirmek isteyen eski eşinin peşini bırakmadı. 12 Eylül günü İstanbul üzerinden Antalya'ya gelen, geceyi Ayşe Seyidoğlu'nun evinin yakınındaki parkta geçiren eski koca, sabah işe gitmek için servis bekleyen kadını 21 yerinden bıçakladı. Ağır yaralanan Ayşe Seyidoğlu, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü. Kaçan Nizamettin Seyidoğlu ise elini yıkadıktan sonra çalılık alana saklandı.
Görgü tanıklarının anlatımları doğrultusunda polis, Nizamettin Seyidoğlu'nu saklandığı yerde yakaladı. Seyidoğlu, Asayiş Şube Müdürlüğü'ndeki sorgusunun ardından sevk edildiği adliyede tutuklandı. Karayolları Bölge Müdürlüğü'nde çalışan Ayşe Seyidoğlu, yoğun bakımdaki tedavisinin ardından taburcu edildi.
'BIÇAĞIN UCUYLA ÖLDÜRMEK AMACI OLMAKSIZIN VURDUM'
Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanı ilk duruşmasına, tutuklu sanık Nizamettin Seyidoğlu, müşteki Ayşe Seyidoğlu ve taraf avukatları katıldı. Sanık savunmasında şikayetçiyi yaraladığını kabul etti. Muş'ta yaşarken babasından kalan 3 evi eşinin üzerine kaydettiğini öne süren Nizamettin Seyidoğlu, "Ben eşime güvendim. Onun eğitim hayatının ilerlemesini de sağladım. Çevremdeki insanların eşimin beni terk edebileceği yönünde uyarılarına rağmen mal varlığımı onun üzerine yaptım. Kızımın eğitimi için Rize'ye taşındık. Burada ailevi sorunlar yaşadık. Eşimin ve çocuklarımın yaşam tarzı değişti. Beni dinlemez hale geldiler. Muş'a dönmeyi teklif ettim ama eşim kabul etmedi. Aramızda tartışma çıktı. Evden uzaklaştırma aldım. Eşim Antalya'ya döndü. Ben de Antalya'ya geldim. Ama eşim beni eve sokmadı. Uzaklaştırma kararları olduğunu söyledi. Sokaklarda, banklarda yattım. Sefil bir hayata düştüm. Beni eve almaları yönünde ricada bulundum. Olay günü okula gidecek çocuğumu görmek istedim. Eşim evden çıkınca yanına gidip konuşmayı denedim. Bana hakaret etti. 'Sen adam mısın? Erkek misin?' dedikten sonra yüzüme tükürdü. Ben de bıçağın ucuyla öldürmek amacı olmaksızın vurdum. Orada bağıranlar oldu. 'Ambulans çağırın' dediler. Kaçtım. Sonra polise teslim oldum. Beni bu hale getiren eşimin kardeşleridir" diye konuştu.
'HALA EŞİMİ SEVİYORUM'
Sanık tüm yaşananlara rağmen eşini hala sevdiğini söyledi, Muş'taki yaşamlarının Rize'de bozulduğunu da sözlerine ekledi. Sanık avukatı da müvekkilinin yaşananlardan dolayı pişman olduğunu belirterek, evlilik döneminde her türlü fedakarlıkta bulunduğunu, buna rağmen eşinin kendisini sefilliğe ve sefalete düşürdüğünü savundu.
'BIÇAK DARBESİ ALMAYAN BİR NOKTAM KALMADI'
Ayşe Seyidoğlu ise ifadesinde Muş'ta öğretmenlik yaptığını belirterek, aldığı maaşa eşinin ailesinin el koyduğunu iddia etti. Hamile kaldığı dönemlerde de yeterince beslenemediğini öne süren Ayşe Seyidoğlu, şöyle konuştu:
"Aç kaldığım zamanlar çok oldu. Açlıktan bayıldığımı bilirim. Üzerime giysi alamazdım. Giysilerimi eş dost verirdi. Ayakkabı param yoktu. Yıllar böyle geçti. Muş'ta bana verdiğini iddia ettiği evleri ben aldım. Sanıktan geçen herhangi bir hak yoktur. Sanık Muş'tayken ziynet eşyalarıma da el koydu. Rize'de Karayolları'nda 4 yıl çalıştım. Gelirime el koydu. Ayrıca beni sürekli darbediyordu. Muş'taki eylemlerini, Rize'de sürdürdü. Oğlumu öldürmekle tehdit edince çareyi gizlice Antalya'ya gitmekte buldum. Tayinimi de buraya aldım. 1 yıl 8 ay sonra sanık izimizi buldu. Bana saldırınca Antalya'da da uzaklaştırma kararı çıkardım. Olay günü işe giderken çöp atacaktım. Arkamda bir anda sanığı gördüm. Ağzımı eliyle kapatıp, karnımı bıçaklamaya başladı. Defalarca vurdu. Kan fışkırdı. Boğazımı kesecekti, engel oldum. Bu sırada sol elimin parmakları kesildi. Hem bıçakla vurup hem küfür ediyordu. Yere düştükten sonra üzerime çöktü ve rastgele vurmaya devam etti. Bıçak darbesi almayan bir noktam kalmadı. Artık öleceğimi düşündüm. Kelime-i Şehadet getirdim. Sanık öleceğimi düşünerek üzerimden kalktı ve uzaklaştı. Beni çevredekiler hastaneye götürdü. Tekrar hayata döndüm. Amacı beni öldürmekti. Sanıktan şikayetçiyim."
Kadının avukatı Bekir Alim, sanığın müvekkilinin boğazını kesmeye teşebbüste bulunduğunu, kesemeden yere yıktığını söyledi.
Mahkeme, sanığın tutukluluğunun devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
Duruşma öncesinde sivil toplum kuruluşları, kadına şiddete karşı olduklarını belirterek Ayşe Seyidoğlu'nun yanında olduklarını söyledi. Mahkeme, Kadın ve Demokrasi Derneği'nin davaya katılma talebini reddetti.