SON DAKİKA haberi: Çocukluk döneminden beri aşırı kilolarıyla ve yeme bozukluğuyla mücadele eden Gizem Kopuz, liseyi bitirdiğinde okul hayatına son verdi. İnsanların kendisine sürekli olarak 'yemeyi bırak çok kilolusun' laflarından çok bunalan Kopuz, üniversiteye gitmemeye karar verdi. Hayatını sürdürdüğü İstanbul'da Bilgi İşlem Uzmanı olarak çalışmaya başlayan Gizem Kopuz, tüp mide ameliyatı olmaya karar verdi.
AİLESİ SAĞLIĞI İÇİN KABUL ETTİ VE İNANILMAZ DÖNÜŞÜM BAŞLADI
Ailesi önce ameliyata ön yargılı yaklaştığı. Ancak sonunda Gizem'in sağlığı için kabul ettiler.
"ZAVALLI" BAKIŞLARI VARDI
Ameliyat olmadan önce kapılardan sığamaz hale geldiğini anlatan Gizem, "Çevremden yazık, zavallı bakışlarına ben hep gülümseyerek tepki veriyordum. Ama gece olup kafamı yastığa koyduğumda kendimi acımasızca eleştiriyordum. Ancak bunun bir hastalık olduğunu kabul edip artık tedavi olmam gerektiğini anladım.
"KİLOLARIM YÜZÜNDEN ARKADAŞLARIMA KATILAMADIM"
Çünkü arkadaşlarım dışarı çıkıp gezmeye gittiklerinde ben kilolarımdan ötürü eşlik edemiyordum. 2 adım attığımda ya yoruluyordum ya da yemek yemek istiyordum. Geceleri aşırı kiloya bağlı uykusuzluk ve nefes darlığı da başlayınca 'ben ne yapıyorum' diye kendime sormaya başladım. O günden itibaren pek çok şey denedim. Diyet, spor ama maalesef benim durumumda hiçbiri etkili olmadı. Op.Dr.Hüseyin Kapu ve ekibine sosyal medyadan ulaştım. Muayene oldum ve çeşitli tetkiklerden geçtikten sonra ameliyat oldum" dedi.
PİLATES VE SPOR DA YAPTIM
113 kilogramdan 57 kiloya düşen genç kız hayatının komple değiştiğini belirterek, şunları söyledi: "Doktoruma teşekkür ediyorum. Hem diyetisyen hem de psikolog eşliğinde hastalarını destekliyorlar. Ameliyattan sonra doktorumun yönlendirmesiyle pilates ve spora başladım. Bu sayede de vücudum da hiçbir sarkma olmadı. Çok şükür hiçbir sıkılaşma ameliyatı olmadım"
MİMARLIK OKUMAK İSTİYOR
Yolda yürürken arkadaşlarının kendisini tanımadığını da dile getiren genç kız, kiloları yüzünden yarım bıraktığı okul hayatına geri dönmek için de hazırlandığını söyleden. Gizem Kopuz, "Mimarlık en büyük hayalimdi. Ancak kilolarım yüzünden üniversiteye gitmek istememiştim. Şimdi bedenen ve ruhen hazırım. Mimar olmak istiyorum. Aşırı kilolu olanlara da buradan seslenmek istiyorum. Bu bir hastalık bunu kabul edip tedavi olmalısınız. Kilo hayatınızı her türlü etkiliyor ve bu eziyeti çekmeye hiç gerek yok.
ÖRNEK OLDU
Gizem yaşadığı dönüşümü ve son halinin başkaları üzerindeki etkisini şöyle anlattı: "Çevremde benim verdiğim mücadeleyi gören 20 tanıdık ameliyat oldu ve fazla kilolarından kurtuldular. Şimdi 2 kişi daha ameliyat olmayı bekliyor" dedi."
PANDEMİDE KİLO ALIMI ARTTI
Pandemi sürecinde kilo alımlarının arttığını ve fazla kilo ile mücadele eden hastaların daha da fazla kilo alarak ciddi sıkıntılar yaşadığını belirten Genel Cerrahi Uzmanı Op.Dr. Hüseyin Kapu, "Hastalar sonrasında çok ağrı çekmekten korkuyorlar.
AĞRI ÇEKMİYORLAR
Halbuki bir safra kesesi ameliyatından daha ağrılı bir ameliyat değil. Laporoskopik yapıldığı için hastalar neredeyse hiç ağrı çekmeden hastanedeki 3 günlük takip sürelerini tamamlıyorlar.
TÜP MİDE AMELİYATI ALIŞKANLIKLARI DEĞİŞTİRİYOR
Tüp mide gibi zayıflama ameliyatlarının en önemli kısmı, ameliyat sonrası hastaların yeme ve hareket alışkanlıklarını değiştirmeleri" diye konuştu.
TÜP MÜDE AMELİYATI NEDİR?
Tüp mide operasyonu midenin büyük bölümünün çıkarılması ile gerçekleştirilen bir operasyondur. Bu çıkarılan kısım tüm midenin yaklaşık %80'i kadardır. Geri kalan midenin şeklinin tüpe benzemesi sebebiyle bu ismi almıştır. Midenin büyük bölümü cerrahi olarak çıkarıldığı için tüketilen besin miktarını sınırlar.
RİSKLİ Mİ?
Gizem'in geçirdiği ameliyatla ilgili risk faktörleri dönem dönem tartışılıyor. Bu anlamda erken vade riskler arasında en önemli riskler kanama ve kaçak riskleri olarak öne çıkıyor. Ancak kurallara uyanlar için bu büyük bir sorun değil.
Kanama: Operasyon esnasında mide küçültülüyor ve bunun için stapler, yani halk dilinde zımba aleti kullanılıyor. Operasyon esnası ve bitiminde bu hatlar kontrol ediliyor ve genelde bu kontrollerde kanamadığından emin olduktan sonra operasyon sonlandırılıyor. Ancak operasyondan sonraki ilk saatler (ilk 24-36 saat) kılcal bir damarın kanaması durumunda, buna "kanama" adı verilir ve bu belli bir oranı geçer ve kendiliğinden durmaz ise tehlikeli boyutlara ulaşabilir.
Böylesi bir durumda olayın boyutuna göre beklenebilir veya durumun ciddiyetine göre hasta tekrar ameliyata alınabilir. Bu operasyondan sonra kanama ihtimali %1-2 civarı.
Kaçak: Az önce bahsettiğimiz stapler, yani zımba hattında bir sorun, bir açıklık, bir kopukluk yaşandığında, bir sızma yaşandığında buna kaçak adı verilir. Kaçak riski %1 ve daha düşük yüzdelerde olsa bile geliştiğinde hastayı ciddi şekilde hasta edip, tehlikeli boyutlara ulaşabilir. Kaçak olup olmadığı genelde operasyon esnasında kontrol edilir. Ancak bunun hiçbir önemi yoktur.
Çünkü kaçakların ana sebebi dokudaki kanlanma ve oksijen sorunu. Dokuya oksijenin az gelmesinin başlıca sebebi ise zımba hatlarındaki zigzaglar olabiliyor. Dokuya oksijen az gidince doku yıpranır ve zımba hattında kaçağa yol açabilir.
Bu da genelde 7-14 gün arasında meydana gelebilir. Bu yüzden Tüp Mide operasyonunda zımba hattına çok basınç yüklenmesin diye hastalara ilk 2 hafta sadece sıvı gıda verilir, diğer operasyonlarda kaçak riski daha düşük olduğu için ilk iki hafta pürelenmiş gıda verilebiliyor.