Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın sağlık politikalarından sorumlu başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Başkanvekili Prof. Dr. Serkan Topaloğlu, Kovid-19 aşısı çerçevesinde çıkan tartışmaları SABAH'a değerlendirdi.
Bulaşıcı hastalıklarla mücadelede aşı, olmazsa olmaz unsurlardan. Tarihteki salgınlarda da bu böyleydi.Son bir ayda Kovid-19 aşı çalışmalarından ardı ardına olumlu haberler gelmeye başladı. Bu salgında aşı sayesinde kurtulabileceğiz.
Gözümüzün önünde ağır şekilde hastalanan hatta kaybettiğimiz yakınlarımızın olduğu bir salgında aşı konusunda tereddüt oluşturabilecek komplo teorilerine anlam veremiyorum. Dünyanın dört bir yanından bilim insanları aylardır insanlığı bu salgından kurtarabilmek için var gücüyle çalışıyor. Maalesef sosyal medyada akıl almaz bir bilgi kirliği söz konusu. Hiçbir süzgeçten geçmeyen ve bilimsel temeli olmayan yüzlerce iddia ortaya atılıyor ve vatandaşlarımızın kafası karıştırılıyor.
Aşı kabaca enfeksiyona karşı vücudunuzun savunma sistemini tam hazır duruma getirir. Hastalık oluşturmadan ya da çok hafif geçirilen bir tablo ile hastalığı atlatırsınız. "Antikor kokteyli" gibi laboratuvar ortamında virüsün bazı parçalarına karşı geliştirilen antikorlardan oluşan, üretimi zor ve etkinliği halen tartışmalı olan tedavileri duymuşsunuzdur. İşte aşı tamamen size ait olan, genelde virüsün bütün parçalarını hedefleyen antikorların ve diğer birçok bağışıklık hücresinin laboratuvar ortamında değil, vücudunuzda hazırlanmasını sağlar ve bu suni tedavilerden çok daha etkili şekilde hastalığı bizden uzak tutar. Vatandaşlara çağrım Sağlık Bakanlığı'mızın ve Bilim Kurulu'nun önerilerine kulak vermeleri.
Aşı çalışmalarının tamamı, ülkemizdekiler de dahil olmak üzere, bilimsel kurallara uygun bir şekilde yürütülmektedir. Dünya Sağlık Örgütü'nün belirlediği normlar çerçevesinde belirli standartlara ve çok sıkı denetim kurallarına tabidir. Dolayısıyla aşı çalışmaları ülkeler bazında değil, firmaların güvenliğine göre değerlendirilmelidir. Yöntemler arasında doğal olarak farklılıklar vardır. Ama hepsinin günümüz teknolojisine uygun, bilimsel temellere ve kanıtlara dayalı çalışmalar olduğunu söyleyebiliriz. Aşı ile ilgili görüşmelerin olduğu Çin merkezli biyoteknoloji firması domuz gribi aşısının dünyadaki ilk üreticisi olan, bunun dışında hepatit A, influenza, çocuk felci, zatürre, su çiçeği gibi aşıları yıllardır üreten, dünyaya sunan ve bu anlamda hem güvenli olması hem de gerekli tecrübe açısından yetkinliğini kanıtlamış bir firma. Koronavirüs aşısı için kullanmış oldukları yöntem yıllardır bildiğimiz etkin ve güvenilir inaktif aşı yöntemidir. Çok geniş popülasyonlar üzerinde bu aşılar deneniyor ve bu çalışmaların sonuçları şeffaf olarak tüm dünya ile paylaşılıyor. Güvenlik ve etkinlik kriterlerini karşılayan ve ülkemizin sağlık otoritesi tarafından onaylanan her aşıya vatandaşlarımız güvenebilir. Ülkemizde de Faz 3 çalışmasının erken sonuçları açıklandıktan ve yapılacak güvenlik testlerini geçtikten sonra Bakanlığımız aşıyı halkımıza ücretsiz olarak ulaştıracaktır.
YERLİ AŞIDAN GÜZEL HABERLER ALACAĞIZ
Ülkemizde aşı geliştirme çalışmalarını yürüten hocalarımızı ve ilgili kurum yöneticilerini kurulumuzda dinledik. Tüm dünyada olduğu gibi hem geleneksel hem de dünyada güncel olan yöntemlerle aşı konusunda bilimsel çalışmalarını yürütüyorlar. Aralık ayı sonunda Faz 2 aşamasına geçilmesi planlanan aşı çalışması var. İnanıyorum ki kısa sürede güzel haberler alacağız. Bugün için tek aşılama ile bu virüsten kurtulamayacağımızı biliyoruz, bağışıklığın sürdürülebilmesi için belirli periyodlarla aşılama uygulamaları devam edecek ve bu aşılamaların yerli aşılarımızla yapılması için çalışmaları yakından takip ediyoruz.
AŞILANSAK DA BIR SÜRE DAHA MASKE-MESAFE ŞART
Aşı çalışmalarının olumlu sonuçlarının geliyor olması hepimizi umutlandırıyor. Ancak salgın ile mücadele zorlu ve uzun bir süreç. Aşılama başladıktan sonra, aşılanan kişinin yeterli bağışıklığa ulaşabilmesi için bir ayı aşkın bir süre gerekiyor. Tüm toplumun bağışık hale gelebilmesi takdir edersiniz ki toplumun çok büyük bir kısmının aşılanıp bağışıklık kazanması ile olacak. Yani uzun bir süre daha maske, mesafe ve hijyen kurallarına uymak zorunda kalacağız. Özellikle aşılanan vatandaşlarımızın bunun bilincinde olması ve tedbiri elden bırakmaması önemli.
CUMHURBAŞKANIMIZ PANDEMİYLE MÜCADELEDE ETKİN ROL OYNUYOR
Sayın Cumhurbaşkanımızın pandemi ile mücadelede ne kadar etkin bir rol üstlendiğine çok yakından şahit olan bir görevde bulunuyorum. Mücadelenin en önemli aşaması olan aşılama konusundaki kararlılığını da kamuoyu ile paylaştı zaten. Ben Cumhurbaşkanlığındaki görevim dışında aktif olarak çalışan bir sağlık çalışanı olarak, görev yaptığım Ankara Şehir Hastanesinde meslektaşlarımla Faz 3 safhası devam eden aşı çalışmasına gönüllü olarak katıldım.