Gürcistan'ın başkenti Tiflis'ten yaklaşık 100 kilometre uzaklıktaki Kakheti bölgesi açıklarında, 2017 yılında meydana gelen 5.1 büyüklüğündeki depremin Doğu Karadeniz Bölgesi'ndeki fay hattını tetiklediği ve yarılmayı hızlandırdığı saptandı. 4'üncü deprem kuşağındaki bölge, 3'üncü deprem riski bölgesine çekildi. Deprem riski artan bölgede Ordu ve Artvin'de son günlerde meydana gelen depremler, endişeye yol açtı. Uzmanlar, Karadeniz'de bilinmeyen deprem üreten fayların var olduğunu belirterek, tedbirli olunmasını istedi.
'KARADENİZ FAYI GEÇMİŞTE 6.6. ŞİDDETİNDE DEPREME YOL AÇTI'
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) eski öğretim üyesi Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, son 20 gün içerisinde Doğu Karadeniz bölgesinin batıdan doğuya denizde ve karada 4 büyüklüğünde 4 deprem meydana geldiğini hatırlattı. Bu depremleri oluşturan fayların Maden Teknik Arama Enstitüsünün hazırladığı diri fay haritasında olmadığını söyleyen Bektaş, "İnsanların da merak ettiği konu fay yoksa deprem ne için oluyor? Bölgedeki deprem üreten fayların bütünü ile haritalanmadığı veya bilinen deprem üreten faylarının haritaya geçirilmediği anlamına gelir. 1968 yılında Karadeniz'de oluşan ve Bartın'ı yıkan 6.6 büyüklüğündeki depremin fayı da bugün ki deprem haritasında yoktur. Bu depremle birlikte Bartın 1'inci derece deprem kuşağına getirilmiştir. Yani 6.6 büyüklüğündeki depremin Karadeniz'deki fayı ortada yoktur. Halen daha bugün görülmüyor. İstanbul açıklarında oluşan 4 büyüklüğündeki deprem gündeme geldiğinde 'Karadeniz'de fay yoktur, varsa da küçük bir faydır' dediler. 1968 yılında Bartın'ı yıkan 6.6 büyüklüğündeki deprem Karadeniz fayının bu bölgede üretebilecek olduğu deprem 6.6'dır. Dolayısı ile İstanbul güneyden Kuzey Anadolu fayı ile çevrili iken, kuzeyden de Karadeniz fayı ile çevrilmiştir" dedi.
'İSTANBUL'DA KARADENİZ FAYI İLE RİSK ALTINDADIR'
2019 yılında yürürlüğe giren deprem tehlikesi haritasında Karadeniz fayının dikkate alındığını anlatan Bektaş, şunları dedi:
"Yani bu haritayı hazırlayan komisyon sadece maden MTA fay haritasından yararlanmamıştır. Çünkü MTA haritası sadece karada olan fay hatlarını göstermektedir. Denizdeki veya sahile paralel olarak uzanan fay hatlarını göstermez. Bilim kurulu bu eksikliği gidermek için Avrupa Komisyonunun 2013 yılında tamamlamış olduğu deprem uyum projelerinden yararlanmış ve Karadeniz fayını da dikkate almıştır. Bu nedenle Bartın'ın Trabzon'un ve Rize'nin deprem tehlikesi yeniden gözden geçirilmiştir. Bartın birinci derece deprem kuşak bölgesinden bir kuşak aşağıya çekilirken deprem tehlikesi Trabzon'da, 2 kat ve Rize'de ise 3 kat artırılmıştır. Karadeniz Bölgesinde bilinmeyen deprem üreten fayların varlığını buradan anlayabiliyoruz. Ya da bazı fay hatlarının diri fay hattı haritasına yansıtılmadığını da anlayabiliriz. Bir diğer önemli nokta ise İstanbul gibi metropol bir şehrin sadece güneyden Kuzey Anadolu fayının tehlikesi ile değil, Kuzeyden Karadeniz fayının da etkisi ile de risk altındadır. Bu fayın kaydedilmiş üretebilecek olduğu en büyük deprem Bartın'da gerçekleşen 6.6 büyüklüğündeki depremdir. Sinop yöresinde yapılacak olan nükleer tesisin de en büyük çekincesi Karadeniz fayıdır."
VATANDAŞLAR ENDİŞELİ
Karadeniz'deki depremlerin kendilerini endişelendirdiğini söyleyen Hasan Ayvaz, "Burası deprem bölgesi haline geldi. Çocukluğumdan bu yana ufak çaplı depremler oluyor. Allah'tan merkez üssü Rize olmuyor. Eğer Rize'de şiddetli bir deprem olsa büyük zarar görürüz" dedi.
Ali Pursalı da "Rize şuan depreme hazırlıklı değil. Önceden 5'inci bölgede olduğu söyleniyordu ama şimdi risk altında olduğumuzu söylüyorlar. Rize'de depreme dayaklı yapıların olduğunu düşünmüyorum" ifadelerini kullandı.
Bölge halkının deprem konusunda bilinçsiz olduğunu dile getiren Osman Akdemir ise "Deprem Allah'tan geldiği için olur mu olmaz mı bilmiyorum. Ama yakın zamanda çevremizde depremler olduğunu duyduk. Rize önceden riskli olarak gösterilmiyordu. Bu yüzden insanlarımız deprem konusunda bilinçsiz" dedi.