İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul salonunda görülen duruşmada, eski Yargıtay üyesi Yusuf Memiş hakim karşısına çıktı.
Dosyaya gelen cevap ve belgelerin okunmasının ardından söz verilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Müslüm Canpolat, sanık hakkında hazırlanan esas hakkındaki mütalaayı okudu.
Mütalaada, sanığın staj döneminden itibaren örgüt içinde bulunduğu, Teftiş Kurulunda görev aldıktan sonra FETÖ'nün talimatıyla 2011'de Yargıtay üyeliğine seçildiği, seçildikten sonra da örgüt faaliyetlerini sürdürdüğü, 2 ayrı telefon hattından ByLock kullandığı belirtildi.
ANKESÖRLÜ TELEFONLA DA ARANMIŞ
Mütalaada, Yusuf Memiş'in, örgüt mensubu diğer yüksek yargıçlarla ardışık ve periyodik olarak ankesörlü telefondan arandığına ilişkin kayıtlara da yer verildi. Aynı sabit telefonlardan, FETÖ üyeliğinden yargılanan bazı eski yüksek yargı üyelerinin de arandığının tespit edildiği bildirildi.
Böylelikle sanığın örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu, sıkı bir disiplinle, örgütün stratejisi, yapılanması, faaliyetleri ve amacına uygun hareket ettiği ve "terör örgütü üyesi" olma suçunu işlediği sonucuna varıldığı kaydedildi.
Örgüt hiyerarşisi içinde "mahrem alan" kapsamında yer alan sanığın eğitim düzeyi, sahip olduğu sosyo-kültürel birikimi, yaptığı görev nedeniyle edindiği mesleki bilgi ve tecrübeleriyle örgütteki konumu itibarıyla bu oluşumun, bir terör örgütü olduğunu bilebilecek durumda bulunduğu ifade edilen mütalaada, bu nedenlerle sanık hakkında, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK), kaçınılmaz bir hataya düşen kişinin cezalandırılamayacağını öngören "hata" başlıklı 30. maddesinin uygulanmasının istenmediği belirtildi.
Esas hakkındaki mütalaada, Yusuf Memiş'in örgüt üyesi olma suçundan TCK'nin 314/2 ve terör suçlarında cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1 maddeleri uyarınca 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Mütalaada, sanığın örgütte temin ettiği güç ve sadakati ölçüsünde yükselip kazandığı statüsüne eş değer şekilde yüksek yargı içerisinde konumlandırılması, son karar merci Yargıtayda görevlendirilmesi ve FETÖ'nün mahrem yapısı içerisinde bulunduğu hususları dikkate alınarak suçun işleniş biçimi, kastın yoğunluğu ve oluşan tehlikenin ağırlığına göre temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi talep edildi.
Mahkeme heyeti, esas hakkındaki savunmasını hazırlaması için süre verilen sanığın tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı.
Duruşma, 28 Mart'a bırakıldı.