İstanbul Kağıthane, Hürriyet Mahallesi'nde 26 Kasım 2023'te meydana gelen olayda, 20 yaşındaki Fırat Öncü, aracıyla Dr. Cemil Bengü Caddesi'nde seyir halindeyken pusuya düşürülerek 17 kurşunla öldürüldü. Olaya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede yer alan sanık ifadelerinde, Fırat Öncü'nün 'Gündoğmuşlar' olarak bilinen çeteye mensup olduğu, pusuyu kuranların ise 'Anucurlar' olarak bilinen çetenin üyeleri oldukları öne sürüldü.
"ARALARINDA HUSUMET VARDI"
Soruşturma kapsamında tutuklanan ve 'tasarlayarak kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenen Ayşe Tuana Bodur, iddianamede yer alan ifadesine suçlamaları reddederek, Abdullah Taş'ın öldürülen ile arasında husumet bulunduğunu ileri sürdü. Bodur, ölen Fırat Öncü'nün Abdullah Taş'ı düşürmesi için kendisine 100 bin TL teklif ettiğini, Abdullah Taş'ın ise Fırat'ı düşürmezse kendisini öldürmekle tehdit ettiğini öne sürdü.
İKİ GRUP ARASINDAKİ ÇEKİŞME
Sanık Kübra Taş, iddianamede yer alan ifadesinde Fırat Öncü'yü tanımadığını, eşi Abdullah Taş'ın 'Anucurlar' grubu ile herhangi bir ilgisinin olmadığını, ölen Fırat Öncü'nün eşine husumet beslediğini düşündüğünü, 2023'ün Mart ayında da araçlarının 'Gündoğmuşlar' grubu tarafından tarandığını söyledi.
DÜŞÜRMEK İÇİN TEKLİFLER
İddianamenin değerlendirme kısmında öldürülen Fırat Öncü'nün şüpheliler Emre Karadiş ve Yılmaz Burak ile aralarında husumet olduğu ve daha öncesinden şüpheli Emre Karadişi omzundan vurduğu anlatıldı. Öncü'nün bu şüphelilerle savaş halinde olduğunu ve Karadiş ve Burak'la birlikte hareket eden Abdullah Taşı düşürmek için şüpheli Ayşe Tuana Bodur'a 100 bin TL vereceği iddianamede yer aldı.
CADDEDE PUSUYA YATTILAR
Taş çiftinin Ayşe Tuana Bodur'un sosyal medya şifresini alarak Fırat Öncü ile olan konuşmaları takip ettiği iddianamede anlatıldı. Olay günü Abdullah Taş'ın azmettirdiği Emre Karadiş ile Yılmaz Burak'ın saat 05.27'de olay yerine giderek Fırat'ı bekledikleri, Fırat Öncü'nün caddeye girmesiyle caddeye çıkarak araca ateş ettikleri anlatıldı. İddianamede, şüpheliler Emre Karadiş ile Yılmaz Burak'ın yakalanarak ifadelerinin alınamadığı ve haklarında yakalama kararı çıkarıldığı belirtildi.
İSTENEN CEZALAR
İddianamede tutuklu sanık Ayşe Tuana Bodur'un, "Tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, Emre Karadiş ile Yılmaz Burak'ın, "Tasarlayarak kasten öldürme", "Mala zarar verme", "Kamu malına zarar verme" ve "Ateşli Silahlar Knunu'na muhalefet" suçlarından ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet ve 2 yıl 4'er aydan 10'ar yıla, Kübra Taş'ın ise "Tasarlayarak kasten öldürmeye yardım" suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar hapisleri talep edildi. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Ayşe Tuana Bodur ve tutuksuz sanık Kübra Taş katıldı. Hakkında yakalama kararı bulunan olaydan sonra kayıplara karışan sanık Emre Karadiş'in de duruşmaya geldiği görüldü. İlk olarak savunma yapan Ayşe Tuana Bodur, önceki ifadelerini baskı ve tehdit altında verdiğini, gerçeği yansıtmadığını, suçsuz olduğunu ileri sürerek tahliyesini istedi.
HOLLANDA'YA KAÇMIŞ
Sanık Kübra Taş ise bir şey hatırlamadığını, bipolar olduğunu iddia etti. Hakkında yakalama kararı bulunan sanık Emre Karadiş, olay tarihinde kaçak yollarla gittiği Hollanda'da olduğunu, hakkında yakalama kararı bulunduğunu öğrendiğinde ise Türkiye'ye döndüğünü söyledi. Öldürülen Fırat Öncü'nün çocukluk arkadaşı olduğunu ve cinayet olayıyla bir ilgisinin bulunmadığını belirterek beraatı istedi.
MAHKEMEDE TUTUKLANDI
Ara kararını açıklayan mahkeme, Ayşe Tuana Bodur'un tutukluluk hali ile Kübra Taş'ın ev hapsi adli kontrolünün devamına karar verdi. Heyet, Hollanda'dan duruşmaya gelen sanık Emre Karadiş'in ise tutuklanmasına hükmetti. Duruşma ertelendi.
