Gençler 15 Temmuz'da meydanlarda, darbe kalkışması sonrası da her alanda ülkemiz için elini taşın altına koydu. Darbecilere karşı tek vücut olan hayallerini ve hayatlarını vatan için seve seve feda eden gençler isimlerini tarihe altın harflerle kazıdı. Adı Mutlu Can Kılıç, 17 yaşında şahadet şerbetini içti.
O, 15 Temmuz'da uçaklarla kendi milletine ölüm yağdıran vatansız FETÖ'cülerin katlettiği en küçük şehitlerden. 15 Temmuz hani darbe girişimin üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen ilk günkü acıyı aileler hala yaşamaya devam ediyor. Kılıç ailesinin ilk göz ağrısı olan ve 8 yıl hasretten sonra dünyaya gelen Mutlu Can pırıl pırıl bir gençti.
HASTA YATAĞINDAN KALKIP DARBECİLERE 'DUR' DEDİ
Oğlunun hainlere karşı direndiğini anlatan anne Yıldız Kılıç, şunları kaydetti: "Oğlum o gece işten çıkarak eve geldi ve çok hastaydı. 'Anne sıcak bir şeyler hazırla da çok kötüyüm yatacağım' dedi, yemeğini yedikten sonra yatağına gidip yattı. Ben saat 22.00 civarında kızımla, televizyon izliyordum. Evin camlarından sesler çıkmaya başlamıştı ve televizyondan darbe girişiminin olduğunu öğrendiğimizde eşim hemen Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önüne gitti. Oğlum da saat 00.02 sıralarında F-16 sesleriyle uyandı. Yanıma gelerek 'anne babam nerede' dedi. Ben de 'Cumhurbaşkanımız darbe oluyor sokağa çağırdı onu duyunca baban koşarak gitti ' dedim. Geldi yanımıza oturdu 'babam belki şehit olacak, beni de neden çağırmadı' dedi. İkna etmeye çalıştım ama hemen dışarıya fırladı. Daha sonra Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde F-16 bıraktığı bomba ile şehit olduğunu öğrendik."
ŞEHİT OLACAĞINI 1 AY ÖNCEDEN SÖYLEDİ
Oğlunun sürekli "anne ben şehit olacağım" dediğini anlatan Kılıç, oğlunun kocaman bir yüreğinin olduğunu vurguladı. Oğlunun hainlerin karşısında durduğuna işaret eden Kılıç, şöyle devam etti: "Onun idealleri vardı. Kocaman yüreği varmış benim oğlumun. Küçükken devamlı 'anne ben şehit olacağım adımı her yere yazdıracağım' diyordu. Şehit olmadan bir ay önce sanki içine doğmuş gibi Şehit olacağı günü saymaya başlamış ve odasına kendisini kapatmıştı. Benim oğlum vatan, millet ve bayrağı için şehit oldu. Vatan sağ olsun, diyecek hiçbir şeyimiz yok. İlk gün nasılsa şimdi de aynıyım. Başımı yastığa koyduğumda ilk aklıma oğlum geliyor. Temmuz ayı hiç olmasın o ayı silsinler istiyorum. Kolumuz kanadımız kırıldı. Herkes çocuğunu askere gönderiyor. Çocuklarını evlendiriyor ama ben uzaktan bakmakla yetiniyorum. 'Oğlumda askere gidecekti. Evlenip yuva kuracaktı' diyorum."
"BOMBALAMADA ŞEHİT OLMUŞ"
Olay gecesi yaşananları SABAH'a anlatan acılı baba Bilal Kılıç, şunları söyledi: "Yatsı namazını kılmıştım, balkonda oturuyordum. Mutlucan, televizyon izliyordu, balkona heyecanla yanıma geldi, 'baba köprüye bomba koymuşlar, askerler köprüye gitmiş' dedi. Ben de merak edip haberleri izlemeye odaya gittim. O da biraz üşütmüştü, odasına uyumaya gitti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısı ile Emniyet binasına gittik daha sonra Külliye'ye giderek orada darbecilere karşı mücadele verdik. Oğlum, F-16 sesi ile uyanmış. Annesine beni sormuş, sokağa çıktığımı öğrenmiş. O anda televizyonda 'TBMM'ye bomba atıldı' haberini görünce 'babam şehit oldu' diyerek evden hızlıca çıkmış. Annesi beni aradı, 'Mutlucan geliyor, durdur' dedi. Yolda hep ağlamış. Ben aradım 'oğlum gelme, ben iyiyim' dedim ama dinlemedi, Külliye'ye geldi. 05.30 sularında 'baba ara' diye mesaj atmış, o arada bir hareketlenme olunca ben oğlumu aramayı unuttum. 6.30 sularında aradım ama ulaşamadım. Külliye'ye bomba atıldıktan sonra o alana gitmek istedim ama ayaklarım tutmadı gidemedim, eve gittim. Oğlum gelmemişti. Onu her yerde aradık, en son birini gösterdiler oğluma benzettim ama o olduğunu kabul etmedim. Bir gün sonra gittim, oğlumun şehit olduğuna inandım. Bombalama esnasında şehit olmuş."
"ŞEREF, NAMUS VE VATAN İÇİN YAŞIYORUZ"
15 Temmuz darbe girişimin üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen acılarının dinmediğini anlatan baba Kılıç, "Temmuz ayı geldiğinde acımız artıyor. Mutfakta 4 sandalyemiz var ama bir tanesi hep boş. Ona baktıkça hüzünleniyorsun. Vatanı için şehit olduğu için çok gururlu ve mutluyuz. Vatanımızı, bayrağımızı onlara teslim etmedik. Bir daha olursa yine çıkarım bir saniye düşünmem. Vatanımız olmadıktan sonra gerisi olmuş olmamış pek bir önemi yok. Biz şeref, namus ve vatan için yaşıyoruz" dedi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN HAİNLERİ BİZLERE ÖĞRETTİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile gözlerinin açıldığını ifade den Kılıç, şunları kaydetti: "Benim gözüm kapalıydı. Birşeyden haberim yoktu. Siyaset nedir onu bile bile bilmezdim. Cumhurbaşkanımız geldiğinden bu yana hain de öğrendim, kim ne olduğunu da öğrendim. Bizlerin gözünü açtı. Cumhurbaşkanımız giderse korkumuz var. Hainler tekrar dışarı çıkar mı Türkiye eskiden olduğu gibi emir alan ülke olur mu? Bunların korkusu var."
DARBECİ PİLOTA BÖYLE SESLENMİŞTİ
FETÖ'cü darbe girişiminde şehit olan Mutlucan Kılıç'ın annesi Yıldız Kılıç, mahkeme salonunda Cumhurbaşkanlığı Külliyesine bomba bırakan darbeci pilota, "Müslim Macit kalk ayağa ve gözlerimin içine bak" diye seslenmişti.