Osmanlı Sadrazamı Mahmut Şevket Paşa, 1913'te karanlık bir suikasta kurban gitti. Bir Cumhuriyet Savcısı, 106 yıl sonra cinayeti ilk defa hukukçu titizliğiyle araştırıp kitaplaştırdı. İstanbul Cumhuriyet Savcısı İbrahim Çiçek, 12 yıl önce Çağlayan'daki yeni adliye binası için yer bakıldığı sırada, tinercilerin mekanı haline gelmiş Abide-i Hürriyet Parkı'nda İttihatçıların anıt kabrini araştırmaya başladı. Yeni Adliyenin komşusu anıt mezarlıktaki en görkemli bina, 11 Haziran 1913 tarihinde İstanbul Beyazıt Meydanı'nda bir suikast sonucu öldürülen Osmanlı Sadrazamı Mahmut Şevket Paşa'ya aitti. Dönemin en üst düzey devlet adamına yönelik siyasi cinayet, o tarihte Avrupa basınında bile manşetlere taşınırken, Türkiye'de olaya ilişkin bugüne kadar derinlemesine yapılmış bir araştırma yoktu. Devlet arşivlerinde yer alması gereken suikasta ilişkin evrakların peşine düşen Savcı Çiçek, resmi yazışmalardan sanık ifadelerine, olay yeri krokisinden polis fezlekelerine ve mahkeme kararlarına kadar Osmanlı arşivlerinde ne varsa bulup gün yüzüne çıkardı. 12 yıl araştırma yapan Çiçek, tarihe kaynak teşkil eden belgeleri 622 sayfalık 'Mahmut Şevket Paşa suikastı' isimli kitapta topladı. Bu suikast ışığında İttihatçıların siyasi cinayetlerini de irdeleyen Çiçek, Osmanlı'nın son dönemine mercek tutan ve bir solukta okunan, hem belgelerle dolu hem de polisiye roman tadında bir eser meydana getirdi. Çiçek, "Mahmut Şevket Paşa cinayetini herkes kendi açısından ele almış. Elbette siyasi bir cinayet. Ancak hukukçu titizliğiyle olayın geleceğe aktarılması gerektiğini düşündüm. Kitapta dönemin tüm görüşlerine de yer verdim" dedi.