Suriye'ye 2011'de ticaret için gittiğini anlatan Orhan; "Halep'te bir ortamda Türk olduğum konu olunca Esad karşıtı bir söylemim oldu. Beni casusluk suçlamasıyla tutuklayıp hapse attılar. Halep ve Şam'da iç savaşın en çatışmalı döneminde 10 yıl boyunca hapishanelerde kaldım. Çok zor şeyler yaşadım, çok kötü şeyler gördüm. İlk bir yıl ailemle irtibat kurabildim sonra altı yıl hiç irtibatımız olmadı. Kollarımda işkenceden can veren insanlar oldu. Benim gibi yabancı tutukluların suçlaması hep casusluktu ve yabancı tutuklulara işkenceler yapılıyordu. Suriyeli muhalifler ise; bunlar silahlı gruplar değil, sivil Suriye vatandaşları. Esad rejiminin değişmesini istedikleri için sorgusuz sualsiz infaz edilip katledildiler." dedi.
ÇUKUR KATLİAMLARI YAPTILAR
Vakkas Orhan "Halep'te bir hapishanede ve Şam'daki Sednaya hapishanesinde kaldım. Sednaya'da kaldığım yer 3. kattı. Camdan etrafı görüyordum. Hapishanenin bahçesine dozerlerle çukurlar açıyor çukurların başlarına büyük lastikler koyuyorlardı. Sonra, bu çukurların başına elleri ve gözleri bağlı şekilde Suriyeli muhalif sivil insanları getiriyorlardı. Kimisini tekme atarak, kimisini iterek, kimisini de gözü kapalı yürümeye zorlayarak çukura atıyorlardı. Sonra tarayarak infaz ediyorlardı. Çukurlar tamamen dolunca toprakla kapatıyorlardı. Sednaya'nın ve Esad hapishanelerinin dört bir yanı bu çukurlarla, toplu mezarlarla dolu. Bu vahşetlere şahit oldukça, 'Allah'ım ben hazırım' dedim. Hep Allah'a sığındım. Kızılhaç görevlisi bir kaç kişiyle irtibat kurunca durumumu rapor ettiler. 2021'de serbest kaldım." şeklinde konuştu.