Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün 81. yıl dönümünde yurdun dört bir yanında saygı ve rahmetle anılacak. Bu kapsamda düzenlenecek tören ve etkinliklerde okunacak 10 kasım şiirleri, yapılacak konuşmaların yanı sıra hazırlanacak 10 kasım panoları da özellikle ilk ve ortaokul düzeyindeki öğrenciler tarafından araştırılmaya başlandı. Biz de 10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü'ne dair pano çalışmalarını bir araya getirdik.
Atatürk'ü Yitirmedik
Yıllar üst üste katlandıkça
Acımasız uzadıkça
Çelik mavisi gözlerinde
Her geçen gün
Işığını çoğalttıkça
Güzel vatanımızı
Kurtardığın anıldıkça
Seni yitirmedik ki
Dün olduğu gibi
Bugün de aramızdasın her an
Buna inan Ata'm
Yüzyıllar da geçse aradan
Sen her zaman anılan
Kutsal bir kahramansın.
Süleyman APAYDIN
Atatürk'e Ağıt
Edirne'den Ardahan'a kadar
Bir toprak uzanır
Boz kanatlı üveyikler üstünde uçar
Ardahan'dan Edirne'ye
Edirne'den Ardahan'a kadar
Kopdağı'nda akar bir çeşme var
Serçe parmak kalınlığında suyu
Haram etmiş gece gündüz uykuyu
Akar da akar
Samsun'un evleri denize bakar
Sokakları yosun içinde
Çaparlar, takalar, manavlar
Bilyalar gibi suyun yüzünde
Bir iner bir kalkar
İstanbul'da bir yâr sevdim
İnsanı günaha sokar
Savaştepe köprüsünden geçen tirenler
Sel olur İzmir'e akar
İzmir'in www.nazlim.net denizi kız, kızı deniz
Sokakları hem kız hem deniz kokar
Güneyde mis kokulu bir ağaç
Yuvarlak yaprakları ince
Yaz gelip de güneş vurunca
Dallarından bal akar
Bu toprak bizim yurdumuzdur
Deli gönül yücesine çıkar
Bir üveyik olur uçar gider
Ardahan'da Edirne'ye
Edirne'den Ardahan'a kadar
Cahit Kulebi
İzindeyiz Ulu Önder
Bir 10 Kasım sabahı daha geldi çattı,
Sirenler uzun uzun, yalnız senin için çaldı,
Tam 71 yıl olmuş senden ayrı kalalı,
Çok özledi seni cumhuriyet'in evlatları
Bıraktığın ilkelerin izindeyiz merak etme!
Kimse bozamaz birliğimizi hiçbir sebeple,
Hep yaşayacak bu vatan Ata'm senin izinde,
Söz veririz her 10 Kasım saat dokuzu beş geçe.
Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli, Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti'dir.
Ben, 1919 yılı mayısı içinde Samsun'a çıktığım gün elimde maddi hiçbir kuvvet yoktu. Yalnız büyük Türk milletinin soyluluğundan doğan ve benim vicdanımı dolduran yüksek ve manevi bir kuvvet vardı. İşte ben bu ulusal kuvvete, bu Türk milletine güvenerek işe başladım.
Ben manevî miras olarak hiçbir nas-ı katı, hiçbir dogma, hiçbir donmuş, kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevî mirasım ilim ve akıldır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse manevî mirasçılarım olurlar.
Cumhuriyet idaresini, Cumhuriyetten söz etmeksizin milli hâkimiyet esasları içinde her an Cumhuriyet'e doğru yürüyen şekilde toplamaya çalışıyorduk.
Cumhuriyeti, onun gereklerini yüksek sesle anlatınız. Cumhuriyet ilkelerini sevdiriniz. Bunu kalplere yerleştirmek için hiçbir fırsatı ihmal etmeyiniz.
Cumhuriyet rejimi demek demokrasi sistemi ile devlet şekli demektir. Biz Cumhuriyeti kurduk, Cumhuriyet 10 yaşını doldururken demokrasinin bütün icaplarını sırası geldikçe koymalıdır.
Cumhuriyet, yeni ve sağlam esaslarıyla, Türk milletini emin ve sağlam bir gelecek yoluna koyduğu kadar, asıl fikirlerde ve ruhlarda yarattığı güvenlik itibariyle, büsbütün yeni bir hayatın müjdecisi olmuştur.
Memleket işlerinde, millet işlerinde, gerçek işlerde duyguya, hatıra, kardeşliğe ve dostluğa bakılmaz.
Memleketimizi bir çember içine alıp dünya ile alakasız yaşayamayız. Aksine yükselmiş, ilerlemiş, medenî bir millet olarak medeniyet düzeyinin üzerinde yaşayacağız. Bu hayat ancak ilim ve fen ile olur. İlim ve fen nerede ise oradan olacağız ve her millet ferdinin kafasına koyacağız. İlim ve fen için kayıt ve şart yoktur.
Millete efendilik yoktur; hizmet etme vardır. Bu millete hizmet eden, onun efendisi olur.
Atatürk
Düşmanların elinden,
Sen kurtardın vatanı.
En yükseklere diktin,
Şanlı Türk bayrağını.
Adını ve şanını,
Bütün dünya biliyor.
Masum olan milletler,
Hep izinden gidiyor.
Sen, Türk için her zaman,
En büyük kahramansın.
Damarlarımızda akan,
Eşsiz, asil bir kansın.
Birkan Soylu