Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Rum tarafının, Akdeniz'de yeniden tek taraflı hidrokarbon çalışmalarına başlayacağını duyurduğunu belirterek, "Hiç merak etmesinler, onları yalnız bırakmaz, sondaj çalışmalarımıza kaldığımız yerden devam ederiz. Kimseden çekinmiyoruz. Doğu Akdeniz'de macera arayan cevabını alır." dedi.
Oktay, KKTC'nin 38. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Dr. Fazıl Küçük Bulvarı'nda düzenlenen resmigeçit töreninde konuştu.
KKTC'nin kuruluş yıl dönümü kapsamında bayram coşkusunu paylaşmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek konuşmasına başlayan Oktay, KKTC'ye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ve 84 milyonun selamlarını, sevgilerini getirdiğini bildirdi.
Oktay, KKTC'nin Cumhuriyet Bayramı'nı kutlayarak, 15 Kasım'ın, Kıbrıs Türk halkının mücadele tarihine eklenen şanlı bir sayfa olduğunu vurguladı.
Kıbrıs'ta 38 yıl önce bugün, 1878'den itibaren başlayan belirsizlik, zulüm ve işkencenin son bulduğuna işaret eden Oktay, şunları ifade etti:"KKTC'nin mücahit halkı, on yıllarca Rum mezalimine korkusuzca direnmiş, can vermiş, kan vermiş ama hürriyetinden vazgeçmemiştir. 1571'den beri yurt edindiği, memleket bildiği toprağını bırakmamış; egemenliğinden taviz vermemiştir. Kıbrıs Türklerinin direniş ve diriliş destanı, adanın Yunanistan'a bağlanması anlamına gelen Rumların Enosis hayaline bir hançer gibi saplanmış, Kıbrıs Türkü katledilirken seyreden dünyaya hakkaniyet dersi vermiştir. 1974 Barış Harekatı ile taçlanan bu mücadele, Mehmetçik ve mücahitlerimizin omuz omuza duruşuyla, dayanışmayla ve kardeşlikle kazanılmıştır. KKTC 38 yıl önce, Meclisteki tüm tarafların ortak mutabakatıyla, Kıbrıs Türk halkının yediden yetmişe desteğiyle ve hürriyet aşkıyla kurulmuştur. Mutlaka aranızda bağımsızlık ilanı sonrası Atatürk Meydanı'ndaki coşkulu kalabalığın içinde olan, 'Türk devletlerinin yeni şafağıyız' diye haykırmış kardeşlerim vardır. Genciyle, yaşlısıyla Kıbrıs'ın her kesimi birlik olup kutladığınız bağımsızlık sevinci, Lefkoşa'dan Ankara'ya ve tüm kardeş coğrafyalara yayılmıştı. Bugün de işte o 74 ruhuyla, 83 ruhuyla istiklalinize ve istikbalinize sahip çıkarak 38'inci yılın haklı gururunu yaşıyorsunuz."
"Dalgalanan bu bayrak, kendi toprağınızda hüküm süren barış ve istikrar ve KKTC'de güçlenen demokrasi, en kıymetli değerlerinizdir." diyen Oktay, Türkiye'nin bu kıvancı paylaştığını, Kıbrıs Türkü'nün ada üzerindeki vazgeçilmez haklarının teminatı olan Kıbrıs Türk Devleti'nin egemenliğinin daim olacağına yürekten inandığını söyledi.
Hak ve eşitlik mücadelesinde nice badireler atlatan ve birçok zorluğa göğüs geren Kıbrıs Türkü'nün azmi ve dirayetinin, ana vatan Türkiye için iftihar kaynağı olduğunu belirten Oktay, "Birlik, beraberlik ve dayanışma içinde olarak daha parlak bir geleceğe sağlam adımlarla yürüyeceğinize, yürüyeceğimize gönülden inanıyorum." dedi.
"AMACIMIZ, BÖLGEMİZİN İŞ BİRLİĞİ SAHASINA DÖNÜŞMESİ"
Kıbrıs Türkü'nün varoluş mücadelesini başlatan Dr. Fazıl Küçük, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve Kıbrıs Barış Harekatı kahramanları başta olmak üzere tüm dava erlerini rahmetle ve şükranla anan Oktay, bu uğurda destansı bir mücadele ortaya koyan şehitleri ve rahmana kavuşan gazileri rahmet ve minnetle yad etti.
"Cengiz Topelleri, Münür Salih Dilaverleri ve Fehmi Ercanları unutmadık, unutmayacağız." ifadelerini kullanan Oktay, hayatta olan gazilere sağlıklı uzun ömürler diledi.
Egemenliğin ambargoları aşarak refaha dönüşmesi için, adada çözüm yönünde yol alınmasının ve adadaki iki devlet arasında iş birliğinin tesis edilmesinin önemine işaret eden Oktay, şöyle konuştu:
"Ortak anlayış ve ortak akla dayanan bir çözüm rotası için Türkiye ve KKTC, her zaman fikir birliği içinde olmuştur; bugün de böyledir. Diğer tarafta 'asla asla' diyerek tüm olumlu havayı bozanlar, radikalleşmeyi körükleyenler ve çözümsüzlükten beslenenler olsa da biz iyi niyetle çaba göstermeye devam ediyoruz. Amacımız, bölgemizin herkes için bir iş birliği sahasına dönüşmesidir. Bu iş birliğinin de sürekli biçimde istikrar ve refah üretir bir mekanizma haline gelmesidir. Bir kez daha tekrarlıyoruz, adada adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm arzu ediyoruz. Böylece adada ve bölgede, barış ve istikrarın yerleşmesini hedefliyoruz. Kıbrıs Türk halkının müktesep haklarının, bir başka deyişle egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesi ve garanti altına alınması gerekir. Aksi halde çözümün yolunu açacak şartlar, hiçbir zaman mümkün olmayacaktır. Cumhurbaşkanı Sayın Tatar'ın Cenevre'de ortaya koyduğu öneri de bu temel üzerine inşa edilmiştir. Uluslararası toplum için Kıbrıs konusunda gerçekçi politika zamanı çoktan geldi de geçiyor."
"İKİYÜZLÜ OYUNLARIN HEPSİ BOŞA GİDECEK"
Oktay, iki devletli çözümün bir müzakere pozisyonu olmadığının altını çizerek, "Rum tarafı şimdi istiyormuş rolü yaptığı ortaklık devletini, önce yıkıp sonra reddetmedi mi? Yarım asırdır temcit pilavı gibi müzakere masasına getirilen öneriler hangi yaraya merhem oldu? Bu oyalama taktikleriyle Türk tarafının zamanla baskılara boyun eğmesini mi bekliyorlar? Şurası iyi bilinmelidir ki nereden gelirse gelsin Türk tarafı hiçbir baskıya boyun eğmez." ifadelerini kullandı.
Kıbrıs Türkü'nün boyun eğmediğinin ve eğmeyeceğinin kanıtının, bugün 38 yaşına giren Cumhuriyet ve Kıbrıs Türkü'nün egemenliği olduğuna dikkati çeken Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"O dönemde Kurucu Cumhurbaşkanı rahmetli Denktaş 'İdaremizin adını koyacağız' diyerek adada egemen bir Türk devleti kurulacağını dünya kamuoyuna ilan ettiği zaman, Rum kesimi inanmayarak 'Bu açıklamalar şantajdır, tehdittir, asla olamaz' diye yorum yapmakla meşguldü. Rum tarafının destekçileri de adada bağımsız bir Türk devletine ihtimal vermiyor, aynı bugün olduğu gibi hayal dünyasında yaşıyordu. Rum tarafı ve destekçilerinin ikiyüzlü oyunlarının hepsi yine boşa gidecek. Biz, Türkiye ve KKTC olarak, çözümün anahtarı gördüğümüz 'Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesi' önerimizi, uluslararası topluma kararlılıkla anlatmaya devam edeceğiz. İki devletli çözüm sabır gerektiren bir yol. Bu yolu yine omuz omuza birlikte yürüyeceğiz. Ayrıca Doğu Akdeniz'in, başta Doğu Akdeniz Türkleri olmak üzere tüm bölge halkları için barış, istikrar ve iş birliği denizi olması yönünde çalışmayı sürdüreceğiz."
Oktay, Türkiye, bölgedeki enerji kaynaklarının adadaki iki taraf için iş birliği fırsatı olduğunu vurgularken, Rum tarafının yine tek yanlı tutum takındığına dikkati çekerek, "Akdeniz'in yaşanan insani krizler ve göçmen manzaraları sebebiyle, trajedi denizi olarak anıldığı yetmedi mi? Şimdi Rum tarafı, bölgede yeniden tek taraflı hidrokarbon çalışmalarına başlayacağını duyuruyor. Hiç merak etmesinler, onları yalnız bırakmaz, sondaj çalışmalarımıza kaldığımız yerden devam ederiz. Kimseden çekinmiyoruz. Doğu Akdeniz'de macera arayan cevabını alır." dedi.
"PROJELERİ BİRER BİRER TAMAMLAYARAK İLERLİYORUZ"
Türkiye'nin ve Kıbrıs Türkü'nün Doğu Akdeniz'deki meşru hak ve menfaatlerinin görmezden gelinmesine asla göz yummayacaklarını vurgulayan Oktay, meşru hak ve menfaatleri fiili adımlarla korumaya devam edeceklerinin altını çizdi.
Birlik ve beraberlik içinde, kararlılıkla ilerlendiği takdirde, sorunların üstesinden gelineceğini vurgulayan Oktay, şunları kaydetti:
"Hayal aleminde yaşayanlara en güzel cevap, dimdik ayakları üzerinde duran, kalkınan, gelişen ve güçlenen KKTC'dir. 'Üreten bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti' anlayışıyla yürütülen ekonomik ve kalkınma iş birliği programımızla, ulaştırmadan enerjiye, tarımdan sağlığa, turizmden eğitime, her sektöre ayrı ayrı eğiliyor, projeleri birer birer tamamlayarak ilerliyoruz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Barış ve Özgürlük Bayramı vesilesiyle yaptığı ziyareti sırasında önemli açılışlar gerçekleştirmiş, temeller atmış, ayrıca, yeni yatırımların da müjdesini vermiştir. İş birliği protokolümüz kapsamında salgın desteği, sanayi ve sivil toplum destekleri gibi toplumun her kesimine dokunan ödemelerin süreçlerini başlatmıştık. Aktarılan tutarlara ek olarak, KKTC'ye gönderdiğimiz yaklaşık 550 bin Kovid aşısı, KKTC e-devlet projesi, tıbbi ekipman destekleri ve karayolları çalışmaları son dönemde ilerlemelerle öne çıkan sektör bazlı projelerden sadece bir kaçıdır. Tarım alanlarını sulama projemiz de yatırım planlarımıza uygun şekilde devam etmektedir."
Oktay, bugün Girne'ye geçerek Türkiye'nin katkılarıyla yapılacak Askeri Hastane'nin temel atma törenini gerçekleştireceklerini, bu kapsamda yapımı tamamlanan kara yolları, medikal cihaz destekleri ve e-devlet projelerinin açılışlarını yapacaklarını söyledi.
"TÜRKİYE-KKTC İŞ BİRLİĞİ SAĞLAM TEMELLERE DAYANMAKTADIR"
Program kapsamında 500 yataklı hastanenin yanı sıra Kıbrıs Türkü'nün egemenliğinin abide sembollerinden birisi olacak Yeni Cumhurbaşkanlığı ve Meclis Yerleşkesi'nin proje lansmanının yapılacağını aktaran Oktay, bunların inşaatlarına yakında başlanacağını ifade etti.
Finansman destekleri ve sektör bazlı projelerin yanı sıra her türlü tecrübe aktarımı, insani ve teknik destek alanlarında da KKTC'nin yanında olduklarını belirten Oktay, şunları kaydetti:
"İhtiyaç duyulan yapısal reformları tamamlamış karar alma, uygulama ve denetim mekanizmaları en etkin şekilde çalışan, yol alan, ilerleyen bir KKTC için Türkiye olarak üzerimize düşen ne varsa yapacağız dedik ve bugün de bu irademizi tekrarlıyoruz. Ortaya konulan bu iradenin sonuç vermesi için bir an önce Meclisteki tüm tarafların ve hükümetin elzem olan yapısal reformlara odaklanmasını bekliyoruz. Cuma günü gerçekleşen Türk Devletleri Teşkilatı İstanbul Zirvesi'nde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın ifade ettiği gibi KKTC'yi de Türk Devletleri teşkilatında görme arzusundayız. Özellikle bu tür bölgesel açılımlara KKTC'nin uyumlanabilmesi için reform eylemlerinin hayata geçmesi olmazsa olmazdır. Diğer taraftan, Türkiye-KKTC iş birliği, köklü kardeşlik bağlarımız üzerinde yükselen sürdürülebilir ve sağlam temellere dayanmaktadır. Bu temeller, her türlü etkiden münezzeh şekilde, hiçbir zümre ya da grubun ajanda ipoteği altına girmeyecek kadar üst boyuttadır, üstün niteliktedir."
"AŞILAMAYACAK ENGEL YOK"
Maraş açılımı da dahil olmak üzere birlikte atılan tarihi adımlarla milli davanın yücelmeye ve yükselmeye devam edeceğinin altını çizen Oktay, "Bizler, tarihi bir, davası bir, derdi ve mücadelesi bir, büyük bir milletin evlatlarıyız." dedi.
Fikir ve gönül birliğiyle hareket edildiği müddetçe, üstesinden gelinemeyecek zorluk, aşılamayacak engelin bulunmadığına dikkati çeken Oktay, şunları ifade etti:
"Tarihsel süreçte pek çok badireye göğüs geren büyük milletimiz, kim ne yaparsa yapsın bundan sonra da her türlü zorluğun üstesinden gelebilecek güce ve kudrete sahiptir. Hür ve özgür şekilde kutlanacak nice 15 Kasımlar, nice yıl dönümleri diliyorum. Ebediyen istiklal ve istikbalinize sahip çıkacağınıza inanıyorum. KKTC'nin Türkiye ile birlik, beraberlik ve dayanışma içinde daha nice güzel günlere ulaşmasını temenni ediyor, başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere tüm Kıbrıs Türkü kardeşlerimi tekrar saygıyla selamlıyorum."