Son dakika haberi: Diyarbakır'ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Köyü'nde, 21 Ağustos günü kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni Eğertutmaz Deresi'nde bulunan 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin tutuklanan sanıklar anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran, amca Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar'ın "İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanmasına başlandı.
8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün görülen davanın ilk duruşması için tutuklu sanıklar Diyarbakır Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nden cezaevi nakil araçlarıyla geniş güvenlik önlemi alınarak Diyarbakır Adliyesi'ne getirildi. Adliye önüne de güvenlik önlemleri kapsamında polis bariyerleri yerleştirildi.
Yoğun ilgiden dolayı, terör örgütü PKK/KCK davalarının da görüldüğü büyük bir salonda yapılan duruşmada 50 jandarma ve 50 polis görev aldı. Saat 09.00'da başlaması gereken duruşma, katılma taleplerinin fazlalığı nedeniyle bir saat geç başladı.
İtirafçı Nevzat Bahtiyar ayrı yerde, Salim, Enes ve Yüksel Güran ise iki sıra boşlukla arka arkaya oturtuldu. Salim Güran ile Nevzat Bahtiyar arasındaki 8 sandalyeye ise baro başkanları oturdu.
Duruşmada, tutuklu sanıklar amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile Narin'in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi'ne sakladığını soruşturma aşamasında itiraf eden Nevzat Bahtiyar ve avukatları hazır bulundu. Sanıklardan, ilk olarak Nevzat Bahtiyar'ın ifadesi alındı.
'BENİ SİLAHLA TEHDİT ETTİ'
Hâkimin soru cevap şeklinde aldığı ifadede Bahtiyar, eve gittiğinde Narin'in çantası boynunda asılı halde yerde yattığını ve ağzından köpükler geldiğini anlattı.
Salim Güran'ın kendisine, Narin'i annesiyle birlikte olduğunu gördüğü için boğarak öldürdüğünü söylediğini öne süren Nevzat Bahtiyar, "Narin'i dere kenarına götürüp, parçalayarak suya at yoksa seni ve oğlunu öldürürüm" diye tabancayla tehdit ettiğini iddia etti.
Mahkeme başkanının, "Neden cesedi parçalamadın?" sorusu üzerine sanık, vicdanı el vermediği için bunu yapamadığını söyledi. Cesedi birlikte battaniyeye sarıp otomobile götürdüklerini söyleyen Bahtiyar, bu sırada anne Yüksel Güran'ın, ahırın yanındaki tepeden kendilerine bakıp ağladığını anlattı.
Cesedi kendi ahırına götürüp çuvala koyduğunu, Salim Güran'ın da otomobiliyle yanına geldiğini belirten Bahtiyar, yine Salim Güran'ın söylemesi üzerine terliklerini de çuvala koyduğunu, battaniyeyi ise Salim Güran'ın aldığını söyledi.
Diyarbakır Barosu avukatının, "Narin'i sen mi boğdun?" sorusunun ardından sanık, "Hayır, Narin'i ben boğmadım, Salim boğdu" dedi. Avukatın, "Nereden biliyorsunuz?" sorusunu sanık, "Kendisi (Salim) söyledi" diyerek yanıtladı.
'TEPEDEN İZLEDİLER'
Cesedi otomobilinin arka kısmındaki paspasa koyduğunu ve Salim Güran'ın tekrar, 'Cesedi dereye götürüp parçalayarak suya at' dediğini öne süren Bahtiyar, "Salim Güran cesedi götürdüğüm yeri gördü, yukarıdan izliyordu" dedi. Bahtiyar, Narin'i gömdükten sonra peynir almak için baldızının evine gittiğini ve çay içtiğini söyledi.
Güran ailesinin ağabeyi aracılığıyla tarla vermeyi teklif ettiğini de öne süren Nevzat Bahtiyar, olaydan önce Narin'e para verdiği iddiasını da reddetti. Bahtiyar, olay anına kadar Salim ve Yüksel Güran arasındaki ilişkiyi bilmediğini de öne sürdü.
ANNE: NEVZAT İFTİRA ATIYOR
Anne Yüksel Güran, mahkeme başkanının "Salim ile ilişkiniz var mı?" sorusuna, "Salim'le hiçbir alakamız yoktur. Salim kendi evinin reisidir. Nevzat, Salim'e iftira atmıştır Allah bilir'' diye cevap verdi.
Mahkeme başkanının "Nevzat neden iftira atsın?" sorusuna Yüksel Güran, "Nevzat, Allah'tan korkmuyor. Narin'in katilini istiyorum. Hayallerimizi yıktılar. Namusumu lekelediler. Kızıma gelinlik yerine kefen giydirdiler. Arif'in tırnağını değiştirmeyiz, Salim'le alakamız yok. Beni öldürün namusuma leke sürmeyin, Güran'lara leke sürmeyin.
Salim, evimize gelmemiştir" dedi. Hâkimin bir röportajda, "Kızımı kim götürmüşse getirsin, bir mezarı olsun" şeklinde sözlerini sorması üzerine, hiçbir zaman öyle bir beyanda bulunmadığını öne sürdü. Narin'i kendisinin, Salim Güran'ın ve oğlu Enes'in öldürmediğini iddia eden Yüksel Güran, Nevzat Bahtiyar sorusu üzerine ise "Her şey ortada" yanıtını verdi.
AĞABEY: AMCAMDAN ŞÜPHELENDİM
Ağabey Enes Güran ise Narin kaybolduktan bir gün önce Malatya'dan geldiğini öne sürerek, "Olay günü Narin yanıma geldi. Ben sosyal medyadaydım. Anneme 'Saat 13.00 oldu, camiye gideceğim' dedi. Daha sonra Narin'i görmedim" dedi.
Hâkimin, "Salim'in kızlarıyla aranda sorun var mı? Onlarla ilişkiye girdin mi?" sorusuna ise 'Hayır' yanıtını veren Enes Güran, kan izi bulununca amcası Salim'den şüphelendiğini, kolunu da Narin kaybolduktan 3 gün sonra kendisinin ısırdığını iddia etti.
'NEVZAT ÖLDÜRDÜĞÜNÜ İTİRAF ETSİN'
Sanık amca Salim Güran ise Narin'i Nevzat Bahtiyar'ın öldürdüğünü iddia etti. Salim Güran, "Çıksın adam gibi erkekçe itiraf etsin. Yalan söylüyor. Böyle yapacak ahiretini de yakıyor" dedi.
İddianamede yer verilen delillere rağmen Narin'in cesedinin olduğu yere gitmediğini savunan Salim Güran, "Askeriyeye ait Dara-2 kamerası, köyümüzü ayna gibi görüyor. Muhtar olduğum için biliyorum. Bu kamera görüntüleri izlenirse Nevzat'ın Narin'i nasıl alıp götürdüğü görünecek. Her şey o zaman ortaya çıkar" diye konuştu.
BABASI FENALAŞTI
Açılan diğer davada delilleri karartmak suçundan sanık durumunda olan baba Arif Güran, bu davada ise müşteki sıfatıyla yer aldı. Nevzat Bahtiyar cinayeti anlatırken "Ne istediniz" diyerek ağlamaya başlayan baba Güran daha sonra fenalaşınca salondan çıkarıldı.
Arif Güran, müşteki olarak verdiği ifadede, Nevzat Bahtiyar ile bir araba ticareti konusunda kavga edercesine tartıştıklarını söyledi. Tüm sanıklardan şikâyetçi olduğunu belirten Arif Güran, "Benim kızımın dosyası 85 milyonun dosyasıdır. Bugün buradakiler benim kızım için geldiler, başım gözüm üstünedir" dedi.
GÜRAN AİLESİNİ 12 AVUKAT SAVUNDU
Diyarbakır Barosu yönetimi ve avukatları duruşmaya müşteki sıfatı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ise müdahil olarak katıldı. İstanbul, Ankara ve İzmir'in de aralarında olduğu 50 baro başkanı duruşmayı izledi.
Anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ile amca Salim Güran'ı 12 avukat savundu. Nevzat Bahtiyar'ı ise Diyarbakır Barosu'nun tayin ettiği "zorunlu müdafi" savundu.