Konuştuğu kişinin Eskişehir bir eylem yapması konusunda yönlendirmelerde bulunduğunu ileri süren sanık, şöyle devam etti:
"Eylem yapabileceğim yerleri çizerek bu şahsa gönderdim. Şahısla daha önceden konuşurken bir kilisede saldırı yapmak istediğimi söylediğimde bunun dikkat çeken eylem olabileceğini söyleyerek bana teşvik edici sözler söyledi ancak ben bu saldırıyı kafamda tam olarak planlayamadığımdan dolayı planımdan vazgeçtim, kiliseye saldırı yapma düşüncem ise dikkat çekici yerlerden birisi olmasıydı. Ben silah ve patlayıcı temin edemediğimden dolayı internet üzerinden balta, bıçak, kask, maske, koruyucu gözlük, hücum yeleği, eldiven, pantolon, palaska aldım. Daha sonradan bu malzemelerin üzerine politik görüşüm olan Nasyonel sosyalizm (Nazizm) görüşüme ait Nazi amblemini yeleğimin üzerine yapıştırdım, yine aynı ideolojime ait 'SS' amblemini, eşittir işareti üzerine çizgi çizerek eşit değildir anlamında bir şekli, KKK (Klu Klux Klan) ibarelerini ve gamalı haç işaretini küçük kamp bıçağımın üzerine beyaz endüstriyel kalemle çizdim. Bu şahısla son görüşmemi yaptım. Eskişehir'de yapmış olduğum planı kendisi de tasdiklediği için Tepebaşı Camisi çevresinde eylem yapacağımı kesinleştirdik, daha sonra bu şahısla yazışmaları bilgisayardan, cep telefonumdan sildim. Cep telefonumu, bilgisayarımı, evde bulunan hard diskimi yaptığım eylem planları bulunmasın diye format atarak sıfırlayarak evden çıktım."
Sanık, canlı yayın açarak cami bahçesinde oturan kişilere yönelik hücum yeleğinden çıkarttığı bıçakla öldürmek maksatlı saldırdığını itiraf ederek, "Bir kişiyi daha bıçakladıktan sonra arkamdan 'dur' şeklinde bir ses duydum ve arkamı döndüğümde bana doğru koşan bir polis olduğunu görünce kaçarken yine durak üzerinde bulunan bir kişiyi sırtından bıçakladığımı şu an hatırlıyorum. Ben bu eylemi yaparken dini maksatlı bir eylem yapmadım, sadece insanı sevmediğim için ve ses getireceğinden dolayı bu eylemi yaptım." ifadesini kullandı.
Saldırı gününden 7-8 ay önce depresyondan kurtulmak için bir hastanenin psikiyatri servisine başvurduğunu, doktorun verdiği ilacı kötü hissettiği için bir gün sonra bıraktığını anlatan sanık, herhangi bir terör örgütüyle iletişiminin olmadığını, pişmanlık duyduğunu kaydetti.
İddianamede, Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince ilgili web sitesine erişim sağlanamadığı, sanığın irtibatlı olduğu kullanıcının da tespit edilemediği belirtildi.