Hole, taşı açmak için taş testeresi, taşlama aleti, matkap ve hatta asit kullandı. Bununla birlikte, tüm girişimleri başarısız oldu. Taş, çekiçle kırılmaya çalışıldığında bile dayanıklıydı. Bunun nedeni, altın değil, çok nadir bir göktaşı olmasıydı.
Hole, taşı açamasa da Melbourne Müzesi'nin incelemesi için incelemeye götürdü. Müzede görevli jeolog Dermot Henry, "Atmosferden geçerken dış yüzeyi eriyerek şekillenir ve bu şekilde oyuklu bir görünüm kazanır" dedi.
Henry, 37 yıl boyunca incelediği binlerce taş arasında sadece iki tanesi gerçek göktaşı olduğunu keşfetti. Bu taş da Maryborough yakınlarında bulundu. Bilim adamları, yüksek oranda demir içeren yaklaşık 17 kg ağırlığındaki bu taşın "Maryborough Göktaşı" olarak adlandırdı.
Elmas bir testere kullanarak taşın küçük bir dilimini kestikten sonra araştırmacılar, taşın H5 tipi normal kondrit olarak sınıflandırıldığını ve içerisinde kondrül olarak bilinen metalik minerallerin kristalleşmiş damlacıklarını buldu.
Henry, gö taşlarının bilimsel açıdan altından daha değerli olduğunu vurgulayarak, "Bunlar Güneş Sistemimizin yaşı, oluşumu ve kimyası hakkında ipuçları verir" dedi. Bazılarında, Güneş Sistemi'nden bile daha yaşlı yıldız tozları bulunduğunu belirtti.
